İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

25 Eylül 2018 Salı

İş Görüşmesinde Sorulan Anlamsız Sorular

Yazının fon müziği dandik bir pozisyon için 76 görüşme yapan işe alımcılar ve kötü işe alımcı ve fonksiyon yöneticisi ile muhatap olan Sevgili İzleklere gitsin. Zeki Müren-Muhtacım


NEDEN ve NİÇİN barındıran bütün gerzek soruları bu başlık altında toplayabilirsiniz.
Amaç, belirli bir süre içerisinde CV'si size önceden ulaşmış adayı tanımaya çalışmak, davranış sıklıklarını, olaylara bakış açısını yakalamaksa her yol mübah anlayışı her zaman işe yaramaz.
S.kko soru sorma konusunda ordinaryüs seviyesinde olan Türk halkı, halkımız görev aldığı her işi mükemmel yaptığına inanır, kendi ekibine dahil olacak kişileri değerlendirirken de yaşına, başına, kaşına, kıçına, boyuna, posuna, dini inanışına, ırkına bakar.
Yakın zamanda yurt dışında halkımız kökenli bir yönetici ile görüştüm bana neden mizah dedi, neden ik, seni 3 arkadaşına sorsak 3 kelime ile tanımlasalar... dedi. "Benim kafamın içinde zaptedilemez bir zihnim var." dedim 9 kelimede kendimi özetlemek acıklı olur diye düşündüm.

Aslında öyle demek istemiyorum dediği her cümlede öyle demek ister, uygun ifade ile yumuşatma becerisi olmadığından da zırvalar.
Politik doğruculuk konusunda açık alanı olduğundan ve daha ilkokuldan itibaren soru sorması, sorgulaması, alternatif üremesi baskıladığından da çoğunlukla iş görüşmelerinde çuvallar.
İşbu yazı tamamen denyolara özel yazıldı.

-Peki ama neden biz?

-Niye bu kadar sık iş değiştirdiniz?
-Bizi biliyor musunuz?
-Okulu uzatmışsınız, ne oldu, kehkehkeh karı kız meselesi mi?(Hayır babam 4. seviye kanserdi ve yanında olmam gerekiyordu.). 
-Biraz şişmansınız, çok mu yiyorsunuz, iştahınız da maşallah galiba?

Genelde önyargı, çıkarımlar ve kişisel fikirler üzerinden gidiyorum farkındaysanız. Koçlukta derin dinleme yapmanız önerilir ve zannetme, farz etme, sor! kuralına bağlı kalınır.
Adaylar için karşılığı da ATIYORUM, SALLIYORUM deme, ÖRNEK VER. Örneğiniz yoksa bu konu ile ilgili deneyimim yok, deneyimim bitti cevabı gayet kabul edilebilir. 


  • Mesela, öyle olsaydı böyle olurdu, şöyle olsaydı sen ne yapardın gibi bir soru sizi çok uzağa götürmez. Bir problemi çözmek adına hangi adımları atacağınızı varsayımsal olarak tespit etmeye çalışırlar. So deneyimi olmayan mini mini birlere bu nedenle, aile, okul, staj, klüp, spor gibi şeyler sorulur o nedenledir ki kendinizi anlatabileceğiniz birkaç jenerik cümleniz olması duraklamadan ilerlemenize yardımcı olabilir. Kategorize edecek ki yönetebileceğini sansın. 


Merhaba Ben Coco,
900.000 yetalelik kartımın limiti donduruldu, boş zamanlarımı tam bir filantropist gibi bahçe ile ilgilenerek, hamakta sallanarak, kitap okuyup insanların hayatlarını karartarak geçiriyorum. Ayrıca çamurun çöküp suyun durulmasını bekleyecek sabıra da sahibim, genellikle detayları hatırlarım, sinsiliği tespit etme konusunda doğuştan yetenekleyim, çok iyi dans ederim...


  • Oruç tutuyor musun?
  • İnançlı mısın?
  • İktidarı destekliyor musun?
  • Namazla aran nasıl?
  • Aşure sever misin? Konumuzla alakası yok ama domates taban fiyatları için ne dersin?


Kimse ne kadar bilge olduğuna bakmayacak, o anlayışa gelmek için daha zamanları var, aksiyon, hareket istiyorlar ve 1007. kez söylüyorum iş hayatında negatif düşünceleri, gerçeklerin çat diye ortaya konmasını sevmezler.
Benim kişisel nefretim ise tokalaşmayanlarla. Bir keresinde başıma gelmişti kabullenmekte zorlanmıştım. Birinde de şarap tavsiyesi istemişlerdi, göz kırpmıştı keltoş yönetici.

Bu noktada en sevdiğim soru yanıtlama şeklini sizlerle paylaşmak isterim; soap opera tarzı sorulan soruyu yansıtma yani şunu mu demek istiyorsunuz, doğru mu anlıyorum gibi şeyler ya da komple yuvarlayarak hiçbir yere varmama oyunu.

İzleyin Ricardo Montalban senin baban!!!



Robotlar gelecek ve işimizi elimizden alacak tayfa ağlamayı bitirdiyse, gidiyorum, burnum akıyor ve film izlemek için konuklarım geldi. Sabırlı olun ve ölü taklidi yapın birazdan giderler.

Basit ve etkileyici soruların aşığı ve ezilen adayların Azizi,
Coco Questionmark

23 Eylül 2018 Pazar

Gelişim Alanı, Fırsatlar, Zayıf Yönler


Bana ne istersen çikolata de.
Hello Weirdos,
Zorunlu sosyalleşme, gelenek görenek çemberleri, alkol ve günah dolu günler sonrasında sizlerleyim. Kuzenim evlendi onu anlatmaya çalışıyorum, diğerinin sevgilisi yurt dışından İstanbul'a expat olarak geldi, en küçüğümüz bıdığımız ise(2000 doğumlu) lisans eğitimine başladı.
Hanedan'da bu hafta olanları okudunuz, evet bizim hanedanda kızlar da taç takabiliyor biliyorsunuz. Törenlerden birinde yine minnoş bir başka kuzenle iş güç konuştuk, kendisi edebiyat dünyasından reklam sektörüne hızlı bir geçiş yaptı, ölümcül soğukkanlı şakaları ile beni güldürebilen ilginç bir profil.
So halay çekmeye başlamadan önce kariyer sohbeti yaptık haliyle, bu gibi konularda bilirkişi olduğumu düşünüyorlar. Bir şeylerin değişmesini istiyor, yeni görevler karşısında motivasyonu çok yüksek, pozisyon değişimi konusunda hevesli ama çekinceleri de var ama... Evet ama, but also... Evet ama ya olsa(bakın bu bir koçluk enstrümanıdır)...
-Direktör olmak istemiyorum, Kreatif Direktörlük istemiyorum o zaman insanlarla konuşmak zorunda kalacağım.
dedi. ASdaşsldkşskldşalkfisdşfkiasdfkiasşdflkisşaldfkiasşdflkiaşsdlfkialdfkiaepofjnkvşkfnvalknvşlkşlknvlk lan nerd de değil ki introvert, extrovert(kişilik profilleri ama bu başka bir hikayenin konusu) anlatayım kendisine.
Neyse müzik başladı, görümce kontenjanından girdik, durum şu; bu tip okazyonlarda yazılı olmayan kuraldır, yöre bizim olmamakla birlikte halay çekeriz/horon değil kesinlikle değil ve beni başa alırlar, elime pırıltılı mendil verirler...
Yıllardır anlatıyorum burada. Bu kez kız tarafının sanırım başlattığı bir halayın içine girdik ama kuzenin annesi beni buldu ve cart kırmızı bir mendili elime verdi, evet, zamanı geldi, hayvani bir pistin içerisinde ahenkle bir çember oluşturan insanlardan ayrılacak, bir halay kırıcı/ayrıksı olarak yörüngede ilerleyecektim. Halay başı olarak ben, yanımda kuzenim, yanında diğer kuzenim, yanında diğer kuzenim, yanında diğer kuzenimin kuzeni, yanında kuzenin eşi, yanında teyze kızları, yanında dayı oğulları işte baya baya kalabalığız.
Düzen istiyor gibi gözükmesinin dışında dominantlığının sarsılmasından hoşlanmamıştı anladığım kadarıyla. Ağzında oluşan kekremsi tat nedeni ile gelip çemkirme zorunluluğu hissetmişti, kadını tanımıyorum başka bir Mordor'un leydisi, kuzenlerim ve ben görümce moduna geçmiş ve damadın bu güzel gününü daha da güzelleştirmek adına dans ediyorduk. Halayın birleştirici etkisinden olsa gerek diğer şarkıya geçildiğinde o ilk büyük halayın başı olan kadın geldi:
-Yalnız halayı bozdunuz falan diyor.
 Biz, kuzen kere kuzenler olarak o gürültüde onu anlamaya çalışıyoruz, gülüyoruz hop adım, sıraya geçebilirsin diyorum, ama mendili alamazsın, ya  da bağımsız olarak kendi halayında devam et, UZA. İyice deliriyor.


-Ama bozdunuz!!!
Evet, bozdum, bozarım ama sor niye bozdum? Çünkü kitle beni istiyor ajdhlksdjlksdjhf, kadının bir değerine basmıştım ve ayağımı kaldırmaya hiç niyetim yoktu, hafif dominant, ilgi çekmeyi seven, uyumdan hoşlanan ama bizim mükemmel adımlarımızla yarışamayacağını anlayınca çirkefleşen bir dombili. Uzlaşma olmayacak, diplomasi yok.
Olm kafa olmuş 1500, oğlan bizim, Erkilet Güzeli falan söylüyoruz, damadın sandalyesini havaya atıyorlar falan kadın gelmiş sırayı bozdun diyor. Hayır kusur benim imzamdır diyeceğim ama tüm salonun ilgiyle izlediği yaklaşık 100 kişilik, merkeze doğru geçtiğim girdaplı bir şov yaptık. Neyse kadın mor bir şekilde ayrıldı.
Gece dönüşte spor ayakkabılarımızı giymiş şekilde Göksu'da dürüm yerken konuştuk diğerleri ile, situation room modundayız, gecenin kritiği yapılacak, öküz gibi gülünecek ve sordum gelişim alanı var mıydı? Kulakları çınlamıştır umarım, gergin şeyin.
Üzerine kendileri ile ilgili böyle bir alan olsayı sordum, sonra da minik bir egzersiz önerdim, malum kariyer değişikliği istiyorlar, uzmanın karşısına geçtiklerinde de farkındalıkları ile ilgili konuşabilsinler istiyorum. Küçüksu'dan denize atlayalım istedim ama yemedi hiçbirinin... Ölmeden önce yorgunluktan buyursunlar:

no more halay


Başarılı Biri Benim Yerimi Alıyor, durumu anlatsa nerede hata yaptığımı söylerdi?

Yarın işe gidiyorsunuz, gerçekten de başarılı bir isim sizin yerinize geçiyor diyelim. İsterseniz Johari Penceresi ya da Swot Analizi de kullanabilirsiniz sorun değil ama bu da eğlenceli bir yöntem. Yeni gelen kişi sizin işinizi yapacak ve sizden daha iyi yapacak, hatalarınızı ve başarısızlıklarınızı da parlatacak ve diğerlerinin gözüne sokacak diyelim. Kabul etmek zor ama sizden daha iyi iş çıkarttığını söyleyecek herkese. Şimdi kendinize karşı adil olun, sağlıklı bir şekilde düşünmeye çalışın.

  • Yerinize geçecek olan kişi sizin performansınızı nasıl değerlendirirdi? Bu işte kötü olduğunuzu göstermek isteseydi hangi kaçırılmış fırsatlardan ve yetersizliklerden(gelişim alanı) bahsederdi ya da bulurdu?
  • Sizin gözden kaçırdığınız, göz ardı ettiğiniz, denklemden çıkardığınız hangi noktalar üzerinde dururdu?
  • Sizden daha iyi olduğunu göstermek için ne yapardı?
  • Bu alanda sizi gerçeği tanımlamaktan alıkoyan ne?
Evet, ne oldu? Zor mu geldi? İyi. Size ödev alın bir not kağıdı, olmadı telefon, sıralayın bakalım yarın o hıyar gelip senin masana oturup işini yaptığında senin hangi karanlık, körelmiş, gölgede kalan yanlarını anlatacak diğerlerine. 

Halay başı olmam konusunda pişmanlık soruyorsanız eğer hiç de pişman değilim, dünyanın en komik olayı bence iyi liderler halay başı olur ve halay çeke çeke ormana gider. 

Yarınlar yokmuşçasına gerçeği yalnızca gerçeği ve sadece gerçeği tanımlayan Prensesiniz;
Coco Özdönüşüm


20 Eylül 2018 Perşembe

People Make the Brand 2018

Hello hello,
Yaklaşıyor yaklaşmakta olan Weirdos, bu yıl 6.sı düzenleniyor, gitsenize en kötü Valentino ayakkabısı olan konuşmacılar görürsünüz, şaka şaka kötü değil Valentino diyorum.
Yılın beklenen organizasyonlarından hayır siz bayılırsınız jenerasyonlara ondan diyorum kaçırırsanız, ağlarsınız. Yetenek yönetimine, kuşaklara, gençlik araştırmalarına dair anlamlı veriler de paylaşacaklar(spoiler alert).




PEOPLE MAKE THE BRAND KONFERANSI KONUŞMACILARIYLA 2018’E DAMGA VURACAK
6. yılında da insan kaynakları, pazarlama ve iletişim dünyasını bir araya getirecek olan Türkiye’nin en önemli işveren markası konferansı People Make The Brand, konuşmacıları ve ele aldığı konularıyla merakla bekleniyor. PMB’in bu yılki konusu “Organizasyonel Kültür”.
Universum Orta Doğu Direktörü ve Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı Evrim Kuran’ın açılışını yapacağı konferansın moderatörlüğünü Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan üstlenecek. 
Konferansın konuşmacıları arasında Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Eczacıbaşı, iş ve teknoloji dünyasındaki kişisel deneyimlerinin yanı sıra Türkiye’nin bu alanda yaşadığı dönüşümleri ve dünyadaki son gelişmeleri “Daha Yeni Başlıyor: Geleceğin Dünyasında Esneklik, Yakınsama, Ağ Yapısı ve Karanlık Taraf” başlıklı kitabı ekseninde ele alacak. Abdi İbrahim CEO’su Dr. Süha Taşpolatoğlu, Abdi İbrahim’in cesur kültürü, hayatı iyileştiren çalışma kodları ve ilaç sektöründe yenilikçi işveren markası yaklaşımları hakkında Harvard Business Review Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turan ile söyleşi yapacak. 
Futurebright Araştırma Kurucusu ve Ortağı Akan Abdula, konuşmasını “Algoritmalar Çağında Kültür” yeni dünya düzenini ve bu sistemin kültüre olan etkisini People Make The Brand Sahnesi’nde katılımcılarla paylaşacak. Adel Genel Müdürü Evrim Hizaler, Türkiye’de nesillerin eğitiminde önemli bir pay sahibi olan Adel’in çok kuşaklı, çok kültürlü yapısı olan liderlik ettiği değerli mirasın iş yapış biçimleri üzerindeki etkilerini anlatacak.  
The Tap in Team Kurucusu Erin Willett, otantik, duygusal olarak yol gösterici liderlerin dayanıklı ve inovatif kültürlerini nasıl cesaretle inşa ettiklerini anlatacak. Gazeteci Serdar Kuzuloğlu, “Teknolojinin Felsefesi” başlığıyla ibreyi kendimize çevirmemiz konusunu anlatacak. Universum Global Strateji Başkanı Richard Mosley, kurumsal değerlerin şirket stratejilerini desteklemesi ve organizasyonun genel işleyişinde fark yaratması için atılması gereken adımlarla ilgili yol gösterecek. Uzm. Dr. Kerem Dündar kültürel değişimi yeni bir amaç olarak tanımlamayı ya da stratejiyi kavram olarak yeniden tanımlamayı beyin dostu şirket olarak nasıl başaracağımızı People Make the Brand sahnesinde bizlerle paylaşacak. Universum Stratejik Danışma Kurulu Başkanı Claudia Tattanelli, güçlü işveren markaları inşa ederken farklı kültürleri tanımanın önemine vurgu yapacak olan Claudia, her yıl 60 ülkede 1,5 milyondan fazla gençle gerçekleştirilen Universum İdeal İşverenler Araştırması’ndaki ana içgörüleri anlatacak. 
People Make The Brand Campus de Konuşmacılarıyla Dikkat Çekiyor
Yalnızca öğrencilerin katılımına açık olacak People Make The Brand Campus oturumu ile de bir ilke imza atan konferans, öğrencilere yönelik bir çalışma yapılacak. People Make The Brand - Campus programında Evrim Kuran, Prof. Dr. Özgür Demirtaş ve ATÖLYE Kurucu Ortağı Kerem Alper konuşmacı olarak yer alırken, Garanti Bankası özel bir panel gerçekleştirecek.


30 Kasım’da düzenlenecek olan Türkiye’nin En Önemli İşveren Markası Konferansı People Make The Brand, Universum Türkiye’nin En Çekici İşverenleri araştırma sonuçlarını da dünya karşılaştırmaları ile ele alacak. 

13 Eylül 2018 Perşembe

CEO Olacakmış İki Gözümün Çiçeği

Merhaba Weirdos,
Yazının fon müziği şimdilik yağmura eşlik etsin diye: Debussy-Claire de Lune


N'aber? Kontrolü eline aldın mı?


Sabahın köründe bir koçluk, ciddiyim saat 6'da, kimse bana ilişmesin, sonrasında kariyer danışmanlığı sonrasında enfes bir kahvaltı ve pms modu ile sizlerleyim.
Yakın bir arkadaşımın çalıştığı şirkette tuhaf olaylar olmaya başladı, mobbing, manipülasyon, arkadan iş çevirme, stratejik ve taktik hatalar ve sonrasında öküz gibi süren turnover üzerine yanlış karar almalar derken CEO şutlandı.

Asadkjsjdlakjsdlasdjlaskjd olm bir CEO giderken elbette fikir ayrılığına düştük, bana ayrılan sürenin sonuna geldik, beni buradan sürdüler falan demez. Yani hikayenin bilinen kısmını bilenler çok eğlenir geri kalanı da şoka girer 2-3 ay etkisinden kurtulamaz.
Bu hikaye bana 4 farklı kanaldan geldi, gerçi olayı 2 yıldır takip ediyordum çünkü o şirkette saçma sapan şeyler oluyor, sektör dedikodusu veya akşam yemeği anılarına dönüşüyordu. Ancak iz bırakmadığını söyleyemem, atmosfere karışmadan önce ilgili kişiler bayağı ATP harcıyordu. Bu arada şarkı değişti.
Dünyanın en berbat İK direktörlerinden biri şirkette eş zamanlı iki kişi ile birlikteydi, evliydi, 3 çocuk babasıydı. Satışın başındaki eleman gizli ajanda yönetiyordu, aynı seviyedeki yöneticilerden birini kovdurmak için yavaş yavaş kanıt topluyordu, yeni projeler hayata geçirmeye çalışırken başka birinin fikrini çalmaya çalıştı ama bu başka bir yazının konusu. Pazarlamanın başındaki öküz ekibindeki kadına mobbing yapıyordu, bir taciz olayı da oradan patlamıştı ama üst yönetimdeki etkili bir isim olayın üzerini örtme konusunda ona destek olacaktı. Bu noktada Hukuk Dep. kapalı kara kutu diyebilirsiniz. Bakıyorsunuz sektörün 1 numarası, içerisi cadı kazanı ve ağlama duvarınız Coco bu şirkette olmamasına rağmen birçok konuda fikir sahibi idi.

Derken günlerden bir gün geçirdiği bir iç kanama nedeni ile sağlık sorunları bahane edilerek CEO dehlendi, aaaaaaaa şirket şok, iki telefonum birden çalıyor yetmiyor ofis telefonundan da bir başkası arıyordu. Sizi de fazla yormayalım deniyordu. CEO yorulmak için var değil miydi?

n-1'lere gün doğdu, yeni bir CEO almak yerine dışarıdan, içeriden bir adayı yükseltmeye karar verdiler, en güçlü 3 adayı yaklaşık 2 yıl marine edip saldır diyeceklerdi, yurt dışından ibiş bir karaktere bağlandı tüm ekip. Aralarında kendisinden haz etmeyen, çalışırken sorun yaşayan, toplantılarda fikir ayrılığına düşenler olmuştu. Ama geçmiş günler geride kalmalı diyerek yola devam edildi. Savaş baltalarını gömdüler sanıyorsunuz değil mi? Öyle olmadı.

Favori aday yetiştirilme tarzı ve kültür nedeni ile CEO olmak isteğini dile getirmiyordu, beni aradığında How keko you are?? dedim. İnsanlar onları sarsmam için arar bazen beni. Bu konuda iddialıyım, en büyük probleminizi basite indirgeme ve zor soru sorma konusunda destek isterseniz danışmanlık saatleri sabah 06:00 ve 09:17 arasında.

CEO falan olacağınızdan değil de ola ki bir gün bu tarz bir şey görürsünüz aklınızda olsun;

  • C yaka insanda genelde bir adanmışlık olur, yeteneğin öneminin farkındadır, katılımın kritik noktalardan biri olduğunu bilir, vizyon, misyon, mayonez falan bunları hep bilir. Fırsat yaratır. 
  • Strateji, gelir, gider, pazar payı, pazarın doymuş noktası konusunda ayıktır. Kendisine kurduğu A takımının arkasını toplayacağını bilir. Sonuç, yetenekli tipleri toplar, gerektiğinde o tipleri kullanır, işe yaramadığında kurtulur, makyavelisttir. 
  • Finans yönetimi, yatırımcı bulma, güven sağlama konusunda iyi vals yapar, mmmh harmoni. Tüketici ne istiyor, ne isterse bizim işimize gelir, rakipleri piyasadan nasıl sileriz? Şaka şaka, hep birlikte nasıl daha iyi bir pazar oluştururuz, vatana millete nasıl faydalı oluruz der. 
  • Kendilerini tüm organizasyon için rol modeli haline getirmeleri kritiktir, CEO osurursa çalışanlar ne yapar biliyorsunuz. 
  • Kendi iç dünyalarını tanımaları ve barışık olmaları elbette işleri kolaylaştırır. Kişisel gelişim kitabı önermeyeceğim, neyim ben anneniz mi?
  • Aklı olan yetenek, liderlik, işe alım konularında hassasiyet gösterir, ileri taşıyacak çalışanları şirket bünyesine katar. Etkili liderlik becerileri gerekecek, sezgisel, içgüdüsel hareket tarzı daha aşağıda çalışırken üst basamaklara çıkmayı sağlar ancak zirvedeyken geçmiş deneyimlere sırtını yaslamak ve agresif eylemlere başvurma eğilimi her zaman yemez. Kendini geliştir bebeğim, dans et, diplomasi, big picture. 
  • Geri bildirim falan, liderlik becerileri, halef/selef durumları, planlama, hala kaldıysa ödül/ceza sistemleri konularında birilerine bir şeyler yaptırır. 
  • Aklı varsa organizasyonda açık sözlülüğü destekler, cesaretlendirir. İş modelini değiştir, yiyorsa açıksözlülük kültürünü yay. Küresel bir işletmeci ol, operasyonları küçümseme, gereken durumlar için ayrılıkları kabullen. 
  • Neyi bilmediğini bilmek zorundadır, kör noktayı, gol yiyeceği konuyu, böğrüne girecek hançerin hangi yönden geleceğini bilmek zorundadır. Yoksa Brütüs'ün yaptığı kadar açık şekilde olmasa da neyse işte "kahrolsun dikta!". Hooop şut geldi. Gerekirse yerel olmayanı alır ama yerel olanı da şirkete çeker. So, dışarıdan lider getiriyorsan bu adamların farklı kararlar alabileceğini öngör, iş yapış şekillerinin de farklı olabileceğini özümse. Okeay?

Değişim tepede başlar... Size ne kolay bir CEO tarifi verdim hala neden memnun değilsiniz anlamıyorum.
Beni çökertmeye gücünüz, çöktüğüm günü görmeye ömrünüz yetmez diyenlerin ve yeni CEO adaylarının Prensesi,
Coco CEO Trainer