İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

30 Mart 2014 Pazar

Pazartesinizi nasıl alırdınız

Here is the ordinary Coco's agenda

Uyu
Davullu, zurnalı, halaylı muhtarlık kutlaması yüzünden uyan,
Saçmala
Uyu
.
.
Uyan
Check-in yap
Transferi onayla 
.
.
Uçağa bin, yerleş, kitap oku-dizi izle-yazı yaz-sosyalleşME(UYU)
Has just landed
Valizi bekle
Çık
Arabanın kapısının açılmasını bekle 
iPad ile oyna 
Şöförün sorularını cevapla, o gün seni neler bekliyor öğren
Akşam için planını söyle seni şu saatte alacak
Arada bir şey ister misin? Hayır 
İş bitişi, eşyaları topla, otele geç 
Odaya yerleş
Duş al, 2 yıl öncesinin savunma dergisini oku 
Saçları kurut
Gecelere ak


Hıı ben geceleri esen terörüm ben darkwing duck'ım, şöför geç geldi, az uyudum, huysuzum bu sabah oldukça.
Hıı evet iq göstergesi seçim yorumlarımla sizlerleyim, milletçe mensa'ya kayıt oluşturalım, gotham suyu asitten yeni geldim o işten bana bunu söyletdn senin yımşak enişten.




Ruh hali: bir dev şehrin metrosunun etrafında yalnız başına dolaşan, dans eden bir 'dünya çocuğu' olmayı kim istemez...
İlişki durumu: ben çiğköfte sen lavaş sar beni yavaş yavaş şaka lan şaka! Yağarsa yağmur yağar ilişki durumum, onda da şemsiyem olmazsa tek başıma yürürüm ıslanırım because i'm only happy when it rains #anlayamazsın


Lazy Sunday




Miskinlik yapmak için harika bir sabah aşkım, hem sorumluluklarımızı yerine merine getireceğiz, hem güneş doğdu, hem yaz saati uygulaması falan var. Ben uyumayayım da kimler uyusun a dostlar, totally beyaz çarşaflara dolanmalık bir sabah, hatta siyah-beyaz fotoğraflar çekinip beyaz ikea çerçevelerinde yatağın başucuna koymalık bir sabah, bunun olmasını engelleyenler utansın.

Bahar'ın yaklaştığını perdenin ardından gelen muhteşem çiçek kokularından, bahçedeki kuş cıvıltısından, ferah havadan anlıyorsunuz ya, böyle sabahın ışıltısı ile güne başlamak, minnoş minnoş kahvaltı etmek, ertesi günün yolculuğuna hazırlanmak tıngır mıngır. Bugün gündemim boş, bugünü kendime ayırdım, kimse benden önemli değil, o güzel beynimin kıvrımları sadece bana ait.

Hayat bir yanıyla güzel chucky sen de güzelsin.

Turn it off yaptım ağalar beyler, cemre de asfalta düşer yakında.

Tıpta ex, dinde rahmetli, biyolojide gübre, argoda Niyazi, anılarda mazi, dillerde yad olan kahramanınız Coco.


PS: 3 harflilere selam(onları sevin)
PSS: saçlarım bugün şahane ellerim müthiş 

Fon müziği, uzun bir süre o şarkı olacak.

28 Mart 2014 Cuma

Pırıviyısliy on hr kronikleri

Bu haftaki acayipliklerim;

Renkleri farklı çorap tekleri giymek.
Ağzımdan nefes alarak küçük dilimin boğazıma yapışması,
Dudaklarım çok kurudu diye ağzımı krem kavanozuna sokup kremi öpmem, aynısını burnuma da yaptım boğuluyordum,
Baklavanın kapağını yemiycem diye tutturmam mesela,



En büyük başarımı söylüyorum;

Kahvaltıda daisy ve pıf hanımla birlikte oturuyorduk, mordor'dan konu açıldı haftaya hepimiz oradayız, farklı programlarımız var, akşam buluşacağız. Konu Mestan bey ve saçlarına geldi, haksız değilim çim adam oldu, Mestan Bey bizim şehirde tek gezmemizi hiç istemiyor, kendi götürüyor kendi alıyor vs. Zaten adımınızı attığınız anda yanınızda bitiyor, Mestan bey nerededir nereden geldi ne ara haberi oldu anlayamıyorsunuz. Coco hanım! Neden haber vermediniz?????

Haydaaaaaa...

Buralarda gezilmez yalnız!  İstanbul'a benzemez!@!
Owww yea, bir tek Mestan Bey'den azar yemediğim kalmıştı zaten, sıradan herkes fırça çekiyordu pıffhh.



Ne var yani? Biraz yürümek istedim sadece, halla halla
Gerçi her istediğimiz şeyi emir telakki ediyor tam bir hizmet adamı, bunun için var olmuş gibi biz mutlu olunca o daha mutlu oluyor...



Bizimkiler geçen mordor'da yemeğe gitmişler bensiz çünkü ben de başka yerdeydim, ardından konuşulmuş, Mestan said that "Coco Hanım tam bir gurme!" demiş. 

*su


Owwwwwww yeaaaaa mordor'da efsaneyim oğlummmmmmm. Hahsgsgagbkkşn, hani demiştim ya benim ilk patronum Asil bana bi gün "ağanın eli tutulmaz" demişti de ben anlamıştım da sonradan öğrenmiştim, Mestan beni ciğerciye götürmek istediğinde ok diyorum, baltalar içmeye gidiliyor dediğinde tamam diyorum rakı? Taam yeaaa şalgam? Piki...Baklava? Sabah sabah öehhhhh?!?!?@@

Yaaaa işte bu Vedat Milor hallerim takdir edildi, işte bu haftaki püften başarım budur.

I'm the superstar tekniği

Evet şimdi size eli yüzü düzgün bir içim su işe alımcıların orada burada olmadı eğitimlerde öğrenip adaylar üzerinde uyguladığı bu super sonic teknikten bahsedeceğim.

Star Tekniği/ yani diyor ki ölü yıldızlar da kayar durmaz yerinde ben de rüyaların yapıldığı maddedenim ben de yıldız tozuyum, benim de dedem hacı...

Öncesinde genel mülakat ve yetkinlik bazlı mülakat diye ikiye ayrılır diyeyim. Dur en başa gidelim, Korkuyorum Anne filmini ne kadar sevdiğimi bilirsiniz, hatta Onur Ünlü'nün işlerini ne kadar sevdiğimi ve hatta ah Muhsin Ünlü'nün şiirlerini sevdiğimi falan, evet burada önemli olan benim. Insanlar ikiye ayrılırlar...


Mülakat teknikleri 2 ye ayrılırlar, hayır 3e ayrılırlar, 4e de ayrılabilirler..
İkacılar ikiye ayrılırlar minnoşlar ve gudubetler.

Son 2 haftadır eğitimlerde olduğum, normalde insanlara ne kadar değerli olduklarını hissettirdiğim, sürtüşme yaşamamak adına onların egosuna yönelik tavırlarım, edalarım ve beddualarım(şaka U know ben beddua etmem sadece şimşekler gönderirim, fren falan patlar) çabam var işte. Tarçın, ekipten yöneticilerden birini bana benzetiyordu, henüz tanımamıştık ta ki geçen ay ki toplantılara kadar. 

Söylediğine göre bu arkadaş hadi bir isim bulalım, Rolo olsun adı, çok kafa bir insanmış, diğerlerine benzemezmiş, iyi biriymiş, belli ki cami yaptırmıştı, falan falan falan.. 
Tarçın, Coco ile Rolo benzer dediğinde(tarzları) ekip pek ortak nokta bulamıyor. Lokasyon değişikliğine gitmek istendiğinden kendi talebi ile bittabi benim accountumda artık ve nihayet tanıştık. Telefonda konuştuk, organizasyon tarihi belirledik ve ben yollara düştüm, devasa bir odamız var bölgede yani ben diyim ki buradaki ikcıları alıp toplanalım orada o kadar büyük, geçtim masaya açtım laptopu, yanımda telefonum, Granada çalıyor Pavarotti söylüyor daha doğrusu. Alptekin yeşil çayı getiriyor, biraz huzur evet tek ihtiyacım olan bu, burnum tıkalı, bıdı bıdı bıdı. Kapı açılıyor içeriye turkuaz hırkası olan dev gibi bir adam geliyor, afro-Amerikan yaralı stayla bir yürüyüş, merhaba yow yow ben Rolo deyince aradaki bağlantıyı kuruyorum, Rolo hem aksanlı hem yuvarlayarak konuşuyor hem gözlüklü hem dombili. 

Tarçın'a yazıyorum whatsapp'tan seni anlıyorum ve atomlarıma ayrılıyorum, ekibin bunu farketmesi zor ama minik de olsa bir benzerlik var, evet. Refika gibi r'leri yuvarlıyor evet.
Tüm günü toplantı ve iş görüşmeleri ile geçiriyoruz, akşam yemek yiyoruz, İrlanda anılarını anlatıyor bıdı bıdı... Sonra beni kaldığım otele bırakıyor, ertesi gün diğer grupla devam ediyorum ben. Rahat iletişim kurabilen bir tip.
4 günlük bir eğitimdeyiz, 2 gün teori, 1 gün vaka çalışmaları, 1 gün uygulama falan.. Allahım mülakat yapmaktan öleceğiz. Bazı eğitimlerde gerçekten iş arayan adaylar ile simülasyon yapıldığını biliyor muydunuz? Artık biliyorsunuz, bazılarında ise profesyonel bir oyuncu kullanılır, hatta ben de bir ara oyuncuya eşlik ettim, teknik çalışılması gereken durumlarda yemez ama sahne iyidir içerik dandik, oyuncu oynar ama değerlendirici tıkanabilir, esıpeyşıli mühendisler...

Neyse STAR, baş harflerin birleştirilmesi durumu, tanrım çok zekisiniz.
Situation- adaydan spesifik örnek olay paylaşması beklenir-daha çok beklersin...
Task- adayın bu durumdaki görevi neydi- gizli özne?
Action-nasıl bir aksiyon aldı?
Result- sonuç ne oldu, günü kurtarabildi mi?

Neyse 364. kez mülakat teknikleri eğitimi almış olmanın verdiği huzur ile en azından birlikte mülakat yaptığınız iç müşterinin de bu eğitimi aldığından emin olunuz, bu noktada firma imajından, maliyetlere her noktada katkı sağlar, valla bak.




Eğitim sonrası Rolo, mülakata şapka ile giremeyeceğini, mülakat sırasında arkaya kaykılmamasını, göbeğini kaşımamasını, kol altlarını adayın ağzına sokarcasına göstermemesi gerektiğini, geğirmemek, burun karıştırmamak, bacak arasını kaşımamak ve en önemlisi ona sıra gelmeden konuşmamak gerektiğini öğrendi. Evet kardeşler bir Coco ile ızdırap çekiyorum bölümünün daha sonuna geldik. Inovasyon ve yaratıcılık eğitiminde tekrar görüşmek dileğiyle.

Bırakıjam bu işleri domates, patates işlerine girijem diyen kahramanınız,

Coco

Öperler

Cuma candır!!

Doktor ayı gibi yemelisin dedi, o yüzden kahvaltı yapıyorum şimdi saat 09:04 oooo mesayiiiiyeeee geç kaldım, No toplantı yoksa istediğimiz saatte gelebiliyoruz.

Saplanan okun arkasını kırıp hayata dönen Kahraman gibi uyandım bu sabah.. 
As usual midemde olmayanları çıkarıp gözyaşlarımı sildim çünkü hastalık bunu gerektiriyor i hate antiperistaltik hareketler..

Free friday yani bugün robin hood taytı, tunik üzerine Yelek giyme günü, boynumda çok şık bir şal var ayağımda babetler, No ayak bileği kalın olan babet giyemez ayağımda norman botları zaten yağmur yağıyor. 

Önümüzdeki haftanın eğitim programı tamam, Kartepe olmadı mordor yapacağım 2 seyahat var dönüşte eski ekiple brunch, so ben zamanını etkin kullanmak zorunda olan bir Coco'yum.



Sabah daisy geldi oryantasyondaydı 4 gündür, adayın biri mezarlık fotosu yollamış kargo ile kendisine benim dedelerim bile sizin şirketinizde çalışıyordu demiş açıklamada, mezar taşında şirketin logosu var, aksınekddldmslsnsjnsldk hasktrsin sayın seyirciler karnıma ağrılar girdi. 
Bu neyin kafası????
Evet, harika bir haftasonu diliyorum bazılarınıza.

Ruh halim*


Love,

Coco
Xoxo

26 Mart 2014 Çarşamba

Mülakat sorularını çok denyo bulmak

Orada burada rastlıyoruz, mülakat soruları neden bu kadar bıt bıt, anlatayım sevgili dostum;

Biz ikacılar genelde iyi iletişim kurmakla falan övünürüz, adayı anlarız, bir psikolog gibi değil bir işe alımcı, değerlendirici şapkasıyla işimizi yaparız. Yinelemek isterim torpile karşısınız, yüksek yerlerde tanıdıklarınız yok ama iş değiştirmek istiyorsunuz, işte seve seve o iş görüşmesine gideceksin beyaz yakalı! Mavi yakalı da olabilirsin, onların tavırları daha bir başka oluyor, soruları büküyorsun onlar için, evet.

Neden basitleştirme?

Bikoz iş arayışınız aktif mi sorusunu, "evet aktifim, spor yapıyor yapıyorum, hepimiz aktif değil miyiz, hayır ben pasif olanım(ahey ahey) ya da aktif bir cinsel hayatım var" diye cevaplar alıyoruz o nedenle.

5 sene içerisinde kendinizi nerede görüyorsunuz?

Kısa vade, orta vade, uzun vade planlarınız var mı? Niye yok? Bu pozisyonu doldurabilecek misin? Dolayısıyla motive olabilecek misin? Bu işe seni mutlu edecek mi?
Senin oturduğun yerde with U cevabı alan var, orada durucan liseli! 

So, soru sormayı bilmiyor değiliz hiçbirimiz(hatta bir meslek hastalığı olarak dakikada sorabildiğimiz soru adedi gibi şeyler de var) sadece o soruyu sorarken ben ses tonumu öyle bir kullanırım ki senin vermek istemediğin, cevaplamaktan kaçındığın soruların cevabını öğrenebilirim ya da öyle bir soramam ki(tabiisi kendimden bahsetmiyorum geçenlerde adayın birinin eşinde metastaz varmış anlatmak istemedi mesela yönetici saçmaladı orada....). 

İK çok rerörörerö 

Hayır sen çok rerörörerösün, sorry. İşe alımcılık oynamak keyiflidir, kendi sıkıcı iş tanımı dışında adayla sohbet etmek, siz yorulmayın biz cv tarayalım falan demek, kılıbık mısın diye sorup dostane sohbet etmek adı altında şuursuzluk... Hayvani bir iletişim kazası olmasın, marka zarar görmesin, mülakat teknikleri eğitimi olmayan yönetici kriz yaratmasın, bu işin profesyoneli seni değerlendirsin, herkes kendi işini yapsın diye ik var.  Ben yanlış adamı işe alırsam en basit tanım ile maliyet yüksek olur, T/O artar, sen mutsuz olursun yanlış işe girdin diye, iş arkadaşlarını mutsuz edersin, hedefin tutmaz patron mutsuz olur, eve gidersin aileni mutsuz edersin, ailen diğer aileleri mutsuz eder, sonra hükümete başkaldırırsın oww yeaaa otpor:) olaylara karışırsın mazallah, ikcıları sevmezsin(ikcı sevilmez mi be yapma kostok).

Ayrıca ne sanıyorsun biz iş ararken görüşmeye gitmiyor muyuz? Bize de soru soruyorlar lakin bizler çok iyi dans ederiz.

Bir tango alır mıyız tatlı çocuq??




İş görüşmesine gelen adayı bir süre marine etmek

Evrak teslimine de gelmiş olabilir hemen artistlik yapma, buradaki tek artista benim, u know başlığa takılma.

Yani diyor ki; denyoyum zamanımı yönetemiyorum, kendime saygım yok, adaya saygım yok, kimseye saygım yok.

Hayırdır hacı aday uzay zaman mı bükecek odada seni beklerken, yakınlarda karadelik mi var?

Aday geliyor, form dolduruyor önceden sap'tan falan form gönderilmemiş gibi yazıyorum, bir odaya alıyorsun hayır sen gülümsüyorsun ve beni geniş bir odaya alıyorlar gibi bir şey değil. Adayı dandik bir odaya yönlendiriyorlar, temiz mi, düzenli mi, bir önceki seansın bardakları vırtları zırtları temizlenmiş mi bilinmez. Havasız mı, küçük mü, devasa mı, kat garsonu gelmiş mi ya da asistan ne alırdınız diye sorulmuş mu? Who knows? 

Açıklama yapılmıyor, klima ayı gibi açılmış, 28 derece bir de haber vermiyorsun aday bekliyor bekliyor bekliyor. Niye bekliyor? Senin ananı bacını bekletseler hoş olur muydu?

Yaw he he stres mülakatı, senin klasik yöntemlerini ve beyninin loblarını ayrı ayrı...

İşte o aday öyle bekliyor sen de sığır gibi arkadaşlarınla sohbet ediyor, saçmalıyorsun ya sevgili ikcı senin evlerine ateşler salsın, o derece.



Gözlüklerim şeqil adayı bekletme çekil(olmadı bu rhyme üzerine çalışmam gerek).


Hastalanıp da durulan kahramanınız,

Coco



Kariyer yapmak zor sen olmalısın sakin

Çocuk da yapmıyorum, kariyer de yapmıyorum, ama arkadaşlarımın çocukları ile bol bol fotoğraf çektiriyorum ^_^ belki de olayımız budur sevgilim galiba hüdaverdi'yi özledim O_o


Merhaba, bir bugün Coco'yu nasıl delirtebilirim bölümüne daha hoş geldiniz.

Naber? Babanız n'apıyor?

Seyahatler sonrası klasik burun kanaması, kusma, boğaz ağrısı, soğuk algınlığı ve mortingen durumlarım devam ediyor ama haberler iyi yüzümdeki sivilcelerim bitti lakin o Mendebur doktora gideceğim ve yine o ilginç sorularına yanıt vereceğim ve yine emin misiniz diyecek, evet!sevgilim yok benim o nedenle içim rahat diyeceğim. Kullandığım ilaçlar uyku yapıyor, dün evdeydim rapor aldım, beynim zonkluyor. 

Atom fiziğine de profesörlüğü de lanet olsun, hatta yerin dibine batsın ve hatta üzenler üzülsün, özleyenler daha çok özlesin more drama more kaos, bana ne. Çocuklar bakımlarınızı yaptırmayı unutmayın lütfen bir de sabah direktörünüz geldiniz mi diye ararsa Plaza'nın yanıbaşındaki pastanede onunla kahvaltı adı altında yapılacak şapşahane toplantıya hazır olun.

Bugün eğitim var, eğitimleri seven ben bu hasta, hasta hasta çok hasta, ilgiye ve şefkate ihtiyaç duyan halimle ne yazık ki eğitime gitmek zorundayım. 

Annesinin bir tanesi hor görülmüş kahramanınız Coco( evet evet, döndüm ve yine kahramanım detaylara dikkat ediyorsunuz ya, hatta news:Nisan'da 1 haftasonumu çalışan kitlenin bazı bölümleri yeni işlerine geçebilsin diye feda edeceğim işte bunlar hep insanlar iş bulsun diye Cumartesi-pazar feda edeceğim/sırıtmayınız haftasonu çalıştığımda haftaiçi 2 gün izin olarak geri dönüyor. No dostum detaycı değilsiniz olsaydınız 2 hafta önce blogun kaligrafisinin değiştiğini, başlıklarının değiştiğini, içeriğinin değiştiğinin blogun neşesinin kaybolduğunu, aslında yeni iş ile ilgili ..... fark ederdiniz, siz detaycı değilsiniz).


Eğitim modülü hazırlarsın minnoş minnoş ajanda set edersin, davetler atılır, cevap vermez mesela hımmm üst düzeyde egosuna oynarsın önemli olan oymuşcasına orta düzeyde dostluk ilişkisi kullanılır diğerleri çöp zaten, zengin içerikli e-learning candır. 

.55 geçe gelmesi gelen servisin 40 geçe geçip gitmesi ve haber vermemesi, beklememesi, o saatte taksi bulup şirkete gitmen ve taksi fişini şöföre kitlemen, prosedür böyle hacı ben dakikimdir, U know.

Mesela sigara içilmeyen oda diye belirtilmişken rezervasyonu yapan ablalara otele vardığınızda sizi sigara içilen odaya koyduklarında, bittabi kokuyor, o nedenle çemkiriyorsunuz,
Beyaz gömlek giydiğiniz kurumsal kimliğinize bulunduğunuz sabah ofiste toplu ik kahvaltısı organize ediliyor, güvenlik müdürü domatesi alırken lönk diye kolunuza düşürüyor oluyorsun deterjan reklamı,

Ya da Plaza'nın alt katındaki kahvaltı alanında ayı boy kağıt bardakla çay alıp asansöre binen fil kadın, sarsıntıyla birlikte denge sağlayamayıp çayı bacağımdan aşağı doğru döküp beni yaktığında, bu iş kazası mı oluyor, denyoluk mu, zıkkımın dibini iç mi? Minor kazalar için yedekte kıyafet bulundurmak isteyebilirsiniz ya da bu tip olaylarda eve falan gidilebilen yerlerde çalışabilirsin. Ben zaten doktora gittim, izin aldım, çay konusuna gelince yönetim katındayım, garsonumuz var var hastayken çay içtiğimi bildiğinden ballı yeşil çay falan getiriyor.


Terfi için kriter belirleyip istisna yönetimi adı altında esnemenin bokunu çıkarıp, 40 iç adaydan 36'sını terfi ettirmeye çalışan satış yöneticisi, Afrika'da her sabah uyanan Aslan sana girsin.

Yıllık takvimi paylaşmışken, her seferinde ayrı bilgi isteyen denyo iç müşteri, adayları kendi derecelendirmesine göre davet etmeni isteyen gorgonzola peyniri kılıklı ibiş grima solucandil mesela.

Sabit görüşme günleri talep edip sonra haftasonuna mülakat kitleme ama ben oradan eve geçip ailemi görmek istiyorum Coco hanım üzgün surat smaylisi gönderip, kendini acındıran yönetici, olay şu o ailesini görsün diye ben buradan kıçımı kaldırıp taaaa ebesinin nikahına gitmiştim, ailenin bölünmez bütünlüğü için hep bunlar, benim bir ailem yoktu madem onlarında yuvası bozulmasındı.

İş seyahati daha çok iş seyahati recruitment plan diye söylenen ik dayire başganı yüzünden hastalıktan kurtulamamak mesela, Mordor için hedef gerçekleşme oranı sorunca 0'ın üzeri keep calm cevabını alacak olması bir tesadüf değildir,

Ref-check yapılan adayın referansının ya işte bildiğiniz finansal raporlamacı, düz işte demesi, doğru düzgün referans versenize lan! Asistanın panik atak nöbetine girmesine neden oluyorsunuz mühendisin biride kızı delirtmiş yine, yapma canım yapma arkadaşım, iyi davran bak bu kişisel gelişim başka bir şey, insanların hayatıyla oynuyorsunuz.

Sevmiyorum seni süt oğlan yapan, giden, yol veren superhero'nun bu planette sana yer yok deyip, biz ayrı planetlerin superherolarıyız deyip, aramam sormam bir daha deyip sonra bir şeylere kızıp, "sen var ya daha çok beklersin demesi" ve "kendine gelmen gerek artık" yazması mı? Neden bu kadar kızgın ki, hem terket hem kız hımf.

Seçin beğenin alın, kurumsal hayat gibi hayat.
Loto oynamaya gidiyorum ben, zar adam kitabını okudum, zar attım olasılıklardan biri buydu ve zara göre hareket ediyorum, ben anlamam!

Coco Önal kimmiş görsünler!

****

Beni beni Bihterini

Beni en son kendime getirmeye çalıştığında ne oldu hatırlıyor musun?(tarih vereyim de salladığım anlaşılmasın Ekim 2013)

Daha da bozmuştun...

Al, kırıldı



İlişki durumu: fizik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım.
Ruh hali: Shake me god

25 Mart 2014 Salı

Şirket çalışanını sosyal medya hesabında ekleme eşiği


Yine çok minnoş bir konu ile karşınızdayım, geçen gün yine servisteyim ekipten arkadaşımla, kendisi der ki(umuyorum bugünleri çocuklarımıza o zaman fb kapatılmıştı diye anlatmayız geyiği...) ya beni ekliyorlar fb'dan. 
Eklerler hacı diyorum eklerler, reddet. 
Ya ama ikdayım..
So?
Yani ...
Yanisi şu bölgede ekli olanlar var şu an onu eklemezsem sonra karşılaşırsak?

Öehhhhh, hacı burası senin kişisel alanın, oturup bir de onu mu düşüneceğim?

Geçen gün biri eklemiş beni şirketten, tanımıyorum normal olarak 10000+ insan var! baktım bu ne yeaaaa dedim, ne ekleyeceğim seni, linkedin olsa belki hani mesafeli profesyonel ilişki kisvesi altında olur..


Bu noktada ekibin süper bir geyiği var, ekleme talebi gönderen kişi;

1-yakışıklı mı/güzel mi
2-evli mi
3-mokoko yapılabilir mi
4-succession planing'i nedir
5-grade'i nedir(c-level mı, varoş mu, concon mu, ugly betty mi?)
6-eklerim ama Limited profil yaparım(akıllıca-gerizekalıca fark edilmeyeceğini mi düşünüyorsun, so minnoş)
7-eklerim, 1 gün bakarım profile(adam mı diye sonra lafa bakarım) sonra silerim avucunu yalar
8-ekleme talebini bekletirim
9-eklemem/kabul etmem, canım ne isterse, benim tasarrufumda beni eğlendirmeyecekse ne işim olur benim 700 arkadaşım var yeaaa...

İşte ne koca koçyiğitler bu uğurda katledildi, nice potansiyeller harcandı. 1980 sonrasında doğan efsanevi nesil ne aşklar yaşayamadı.

Size bununla ilgili bir anımı anlatmak isterdim ama milletçe birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyulan günlerdeyiz ve benim uçağa binmem gerekiyor.

Kararsız Kahramanınız,

Coco








24 Mart 2014 Pazartesi

Klişe motivasyon yapalım sevgilim


Bittabi j.r.r. Tolkien olması bu görseli paylaşmamda etkili oldu.

Kendime notlar


Maynard ile konuşuyorduk, yaptığım işi anlamadığını söyledi, aslında anlamayacak bir şey yok, sen yüksek bir makine mühendisisin dedim, fabrika müdürüsün ve bağlısın hatta bağımlısın.

En sevdiğim yemek kuru fasulye pilav, basit düşün dedim/en sevdiğim yemek hünkar beğendi ve mantı.

Onların şehrinde bir ikcı aranıyormuş, olmaz dedim burası çok sıcak ve ben çok sıkılıyorum ayrıca nem de var... Arabadan inerken sordu ehliyetin var mı senin, evet dedim, hem de çok uzun zamandır, tamam işte araba maraba kullanırsın, No dedim kullanmayacağım, uğraşamam/yan cebime koy. Hem bak bundan sonraki işimi buldum, sadece first class uçacağım, cip or vip loungeda oturacağım ve de beni şöför almaya devam edecek. Boş boş baktı, bi daha baktı ve sordu "sen bu ara çok mu dizi izliyon???".
No dedim, ben bu ara hiç dizi izlemiyorum, hatta genel olarak bir şeyi sonuna kadar bile izlemiyorum başaramıyorum :) ilgim dağınık, aradığınız superhero'ya ulaşılamıyor... hem hayallerimi yıkamazsın Maynard;


O karakule'de çalışacağım ve gezmeye devam edeceğim. Her şey şapşahane olacak.
İlişki durumu: beni anlamıyorlardı... Zararı yok beni daha kimler anlamıştı.

Coco
 

23 Mart 2014 Pazar

Ona küçük kaçamak tatiller ayarlayın


Karaciğere zulüm günleri

Böyle yemeli içmeli, bol bol gezmeli, emmeli gömmeli şahane bir haftasonunu bırakıp, eve dönmek değil de zor olan, yarın işe gidiyor olmak zor, No No pazartesileri seviyorum sayılır, sort of... Çok uyuz bir hafta beni bekliyor.

Hormonlar tepetaklak yine doktora görünmem gerek, acım dağlardan büyük, derdim ovalar kadar, egom burdan taaaaaaaa gökyüzüne kadar, kalp terk beyin.dll bulunamadı.

Lisans dönemi salaklıklarımı hatırlarsınız, şehirden kaçıp Kapadokya'ya saklandığımı, tek başıma tatile gittiğimi, çift başıma tatile gittiğimi. İşte o dönemlerden biri, kaçtım yine, iş bahanesiyle çıkıp uzaklaştım biraz gündemden ve de insanlardan. Özet mi geçeyim tek tek mi anlatayım, bilemiyorum.

Bi'kere Avrupa yakasından geçiş sonrasında Atatürk'ten uçuş acayip sıkıcı, sevmiyor ben, araba şofhör falan diyorum da ya halı var işte zeminde...
Valiz hazırlamak çok sıkıcı U know, minimalist tavrı seviyorum ama valizi minimalist tutmayı sevmiyorum, konfor alanım geniş. Evdeki valizleri çıkarttım, 4 boy-dana boyun içerisine normal bir insanı koyabiliyorsunuz, şu plastik kaplama olanı tercih ettim, hani yarıdan fermuarı olanlardan.
Tavsiye: 4 tekeri oynar valiz almayın, kolay sorun çıkarır, kırılır, vidası düşer, 2 tekeri olanlar iyidir-candır, bu noktada bir samsonite kullanmadığınızı düşünüyorum.
Bu yarıdan fermuarlılar ergonomik değil, yükü eşit bölmezsen üst kapak lönk diye düşüyor. Ayrıca ahl'de iğrenç sıvı kısıtı zart zurt var ayrıca günün her saati kalabalık, geçiyorum amcaların arkasına, baltalar lakin hızlılar, teyzelerin sırasından uzak durun ve yaşlılar, amcaların kemer olayını bekleyebilirsiniz ama minnoş yüz ifadesi kullanınca size sıra verirler(yooooo elbette aynı uçakta uçuyoruz ve onların da uçağa binmelerini bekleyeceğiz).

Tabii en dandik otelin lobisinde Gustav Klimt tablosu vardır kanvas baskı ya da tahta giydirme.
Geçen daisy'e kumandayı lobide vererek yaran hostel olduğu gibi sabah çikolata kaplı çilek yediğim otel de oldu sevgilim mmmh şirketten sevgili yapmayın.




Otel odanızı eviniz gibi hissetmek için minik bir eşya götürün, filmvari bir hareketle bir çerçeve, bir bardak, oyuncak ayı ya da kaplumbağa?? No, ben ilaç götürüyorum, ay resmen evdeyim.

Redbull aldılar bana, öyle bir haftaydı,hatta redbull, Türk kahvesi, Pepsi comboya yaptım, sonrası çok fenaydı çok.

İşin kötü tarafı dönüşü malum sıcak/soğuk hoop doktora giden Coco, adam haklı işi bırakmalıyım.


Anarşi başlığı altında incelenecekler;

Saçlarımı uzatıyorum protein tutmasına rağmen,
Sivilcem var bi' tane onu yoldum,
Gittiğim yabancı yerlerde duvara/kapıya "Coco was here" yazıyorum çünkü anarşi bunu gerektirir,
İlaçlarımı almıyorum,
Soğuk su içiyorum,
Öküz gibi yemek yiyorum,
Üniversitedeki kadar içiyorum, çünkü nostalji yapmak bunu gerektirir,
Klima açık yatıyorum, 
Hız motoruna bindim, Honda! bu motoru sizler yaptınız(adeta bir ısabella swan mode on do reckless things),
Tıvayt atıyorum,
Eve dönmüyorum, kurumsal hayata veda edip burada yaşamaya karar verdim, hem hayat çok ucuz hem kralsın,(şaka hiş olur mu öyle şey aşklarım).
Bu sabah 5,7 km yürüdüm, çünkü Sokrates metoduna göre yürürken daha güzel düşünüyorum.



Uçalım bebek.

Ilişki durumu:sarılıp uyamak kadar uykusu gelmek, sen var avucunu yalamak

22 Mart 2014 Cumartesi

Diss


 oh, Camoonnn. Gözleme: Pazar Katili isimli yazımı hatırlarsınız. Yaren isimli kaşar yüzünden Lucas ile birbirimize girmiştik, meğer Yaren bir gözleme türüymüş yerel, şuna benziyor, gittim Mersin'de buldum, al sana Diss moruk, sen yoksun gözleme var, ben bu aptal şeyi yerim.

21 Mart 2014 Cuma

Son bir tweet atma hakkın olsaydı bu ne olurdu?

Ooooooo tivaytır da kapandı, goygoy yapabileceğim mecra aramak mı, bloga daha da yüklenmek mi?







No man, sonunu düşünen Kahraman olamaz, sonunu düşünen donunu düşünür.

Muhteşem bir sabaha uyandım, jakuzili-çikolataya batırılmış çilekli harikulade bir sabah, yek yeaaa bildiğin 6'da uyanıp cnbc-e'ye baktım, yatakta döndüm durdum, birazdan da peynir komasına girmek için aşağıya ineceğim, bu şehir çok sıcak, gündem sıkıcı, slogan halde yaşayıp kısa süreler için ilgimizi toplayacak yeni bir şeyler bulma vakti, mikro bloga erişim engellendi, ne yazık, yıl 2014, artık hayatımızda tape diye bir şey var, tape lan davarlar, tape shit 

25'i heyecanla bekleniyor, tape tape tape tape, kusacağız artık, öyle bir şey çıkacak ki ya derinden sarsılacağız ki bu üzecek ya da bağışıklık sistemi çok küçük gelecek beklenti altında kalacak. Hay bin kunduz, politika is boring...

Son günümmüşçesine yaşamıyorum bu hayatı, an'ı yaşıyorum, anlık duygular ve sonrası harika bir boşluk uzay boşluğu gibi.

Sabah günaydın güneş, günaydın canım.

İlişki durumu: zehirli ağacın meyvesi de zehirli olur

Son tweet kesin şuursuz bir şey olurdu;

Gitarımın telleri öptüm bütün kelleri, arz ederim.

20 Mart 2014 Perşembe

Twitter yasağı

Günaydın,




Ben uyurken neler oldu bölümle karşınızdayım,
Pacific day light kullandığımdan günaydın,
Bu sabah itibariyle(gece gece) Twitter kapalı, erişim yok, vatana millete hayırlı uğurlu olsun. 
Bence ülkeye demokrasi gelecek. 7999'da kaldım.


İşin yoksa dns, URL bilmem ne falan değiştir, pıhıfffff
IQ yine Suudi Arabistan düzeyine indi, yakında adam/kadın da taşlar mıyız? 

İşin yoksa siyasi analiz takip et, borsaya bak, fiyatlamaya bak, heeee g.tüm



#yasak #sansür #yaşasıntambağımsızhürliberalzebaniler hukuk hiç bu kadar sıkıcı olmamıştı, sözlükten mi devam etsek?

Harikulade işyeri isimleri


#sıkıntıyok


#beceren


#wtf


Aradığınız superhero'ya şu anda ulaşılamıyor







Kahramanınız ya herro ya merro mode on(700 mt ilerideki oteli bulamayıp taksiye bindim acıklı şarkı çalıyordu bu şehir toptan kıro)

Eve geldin mi? Üzerini değiştirdin mi? Koltuğa uzanıp yazıları okumaya başladın mı? Hayır, İstanbul'dan kaçtım bu kez, bilinçli olarak, uzaklaşmaya ihtiyacım vardı, Bursa'ya gitmeye üşendim, biraz daha güneydeyim, dönüşte Yenişehir den transfer zor olacaktı. 

Bugün yalnızım, otele geç gideceğim, kuaföre gittim, oradan da en sevdiğim mekana, buraya evim diyorum, koyu yeşil ve bordo renkleri beni sarmalıyor, değişik bir huzur buluyorum, 3 akşamdır burada yiyorum, 2 akşam ekiple içmeye gittik, baltalar ve ben şeklinde, uyuz gibi bir de maç izledik. Duş alıp çıkmıştım, hava güzel T-shirt ve kot montla oturuyordum ama sonra iğrenç bir serinlik çöktü, sol yanımda ırmak ve gökte yükselen harikulade dolunay yanımda baltalar, hikayeleri, ve rakı ve sıcak humus ve iğrenç hikayeleri aklımda Ahmed Arif şiirleri ve hayyam mısraları ve üzerimizde kırmızı polarlar, umumi kullanıma açık hiç hijyenik değil. idari işlerdeki eleman hesabı hallediyor ve sonra kalkıyoruz, bakmayın baltalar falan diyorum da kapımı direktör açıyor, sağ arka koltuğa oturuyorum, aşırı uykuluyum sızıp kalacağım ve sonra rezil olacağım diye yanağımı ısırıp video çekiyorum, twitterda geziniyorum. Kemer hatırlatması yapılıyor, hayır unutmadım sadece benden erken davrandılar, sonra Hilton'a doğru yola çıkıyoruz. Bir önceki gün acayip dandik bir oteldeydim değiştirdiler. Odama geliyorum, burnum tıkalı boğazım tuhaf ilaçları alıp yatıyorum, tabii ki yanlış çok yanlış.

Güzel ağırlıyorlar gerçi, minnettarım, herhangi bir şeyi rica etmem yetiyor, hop oradayız şimdi buradayız.  Her gün yeni bir şey öğreniyor insan ve bu büyük bir mutluluk. Şükürler olsun, her neye inanıyorsanız. Inanmak ruhu özgür bırakır, boşlukta olma hissini azaltır, köreltir.

Kariyer günü, toplantı, değerlendirme merkezi kebap, alkol, yürüyüş, yeni insanlarla tanışma, otel odası kanallarında saçmalama, hayır geri dönüşe daha var. Kendimle başbaşa kalmaya da ihtiyacım vardı, evimi özlemeye, gündemden kopmaya. Geçtiğimiz hafta Izy ile buluştum, uzun süredir konuşmuyorduk benim sürekli seyahatte olmam onun da sürekli çalışıyor olması etkili, Nuri nişanlanma teklif etmiş, bunun saçmalığı üzerine konuştu, neden dedim, insanlar  evlilik teklif eder nişanlanma otomatik olarak gelişir dedi, hımmm bu konularda gelişim alanım var, öküz kadar yaşım var ve bilmiyorum.

Yollara düşelim sevgilim,

Sabah erken kalkmayı seviyorum, sabah erken sevmeyi de seviyorum, mmmhhh love is everything.
İstediğim şehirde yaşıyorum, istediğim şeyleri yapıyorum, istediğim evde yaşıyorum, istediğim insanlar yanımda, bunun dışında eksik olan bir şey var. Onu biliyorsunuz zaten Selin bunun eksik kalması taraftarı çok kızgın çünkü No more diyor).

Sabah Mestan Bey gelip alıyor, saçlarını boyatmış, gri saçlı kurt olmuş kestane rengi çim adam, daha kötüsünü söyleyeyim boya alerji yapmış yüzü kabardı, gülümsememek için kendimi zor tutuyorum ve kendini rahatsız etmesin diye de sormuyorum, ekip dağılmış vaziyette.

Sabahları yeşil çay getiriyor alptekin bey, 11'e doğru kahve kendi kendilerine rutin tutturdular, direktör benim için şekersiz kahve istiyor uzun saç olan U know, hani aday için eğilip yımşak mı bu diye soran gıbış, hani Mordor da hız yapan gıbış, hani ama Coco'cum sen de hemen kestirip atıyorsun diyen gıbış hani bu hafta toplantılar arasında 32 aday görmek zorunda olduğum gıbış hani beni yanaklarımdan öpen ve iyi uçuşlar dileyen gıbış.

Telefon geliyor işte bi'kaç gün önce, kuzenin pazar evleniyor diye, güzel iptal edemeyeceğim planlarım var diyorum, 871 kuzenim var, kusura bakmasınlar kimse benden önemli değil, 1 hafta kala haber vermek ne saçmalıktır, ctesi de bir başka arkadaşımın ona katılamadınız için de üzgünüm lakin kafam hiç oralarda değil, işte o kadar o kadar.

Ben artık superhero nuz değilim.

Sonra devam edeceğim, 



Bakı




kendi bahçesinde dal olamayanın biri
girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor...

Evet Perşembe şiiri seçtim, perşembeleri sevmem, aptalları da sevmem, sevmiyorum işte tatava yapma geç hofff


Ruh hali: haftasonu kuzenim evleniyor tatilime devam edecek ve İstanbul'a dönmeyecek kadar it bir insanım

19 Mart 2014 Çarşamba

Orbit

Ve her insan çirkin yüzünü gösterir, söylemediğim her şeyi anlattım bu selfiemde, black&white iyidir.

Orbit

17 Mart 2014 Pazartesi

Çalışan ne ister?

Evet beyaz yakalı, güldük eğlendik, şimdi size çok bilimsel şeyler anlatacağım(oradan buradan arakladım demiyor da, alıntı yapmıyor da, sanki kendi fikriymişcesine...).

Dünyamız üzerinde yapılan çeşitli araştırmalara göre potansiyel adayımızın "bu" işi seçme nedenleri;

Açık iletişim kurulması,
İşin özel ve aile hayatına etkisi,
İşin içeriği, türü, hammaddesi
Üst yönetim ve alt yönetimin kalitesi,
Yönetici, amir,
İş tanımı,
Sosyal haklar,
Lokasyon,
Sosyal haklar,
Terfi fırsatı, 
Sosyal haklar,
Maaş(bu daha üst sıralarda olmalı bence geçen gün telefonda ücret pazarlığı yaptılar yine bende ben bu danışmanlık şirketleri ile ne yapacağım bilmiyorum hafız),
Şirketin büyüklüğü,
Reputasyon,
Sosyal haklar demiş miydim?
Görev tanımı falan etkili işte.




İşi olmayan diyor, giremez diyor

Mavi yaka ise
1-sizin orada bu ücretler ne kadar abi?
2-sigorta var mı?


Kesişim: dünya barışı iki yaka için default

Tuğla teoremi

Size babamın tuğla fabrikatörü olduğunu anlatmıştım değil mi?


Ya bırak şimdi onu bunu, hadi gel işe alım sürecini alengirli testlerle değil de şöyle yapak;


Evet sevgilim, IQ seviyemizi 80 pointse çekiyorum, bu yazılara gülündü 2006 civarları humoru ile geliyorum:


Bir odaya, 100 kadar tuğlayı belli bir şekilde dizili bırakın. 



Daha sonra odaya 2 veya 3 aday gönderin ve kapıyı kapatın. Onları kendi hallerinde bırakın ve 6 saat sonra odaya giderek durumu analiz edin.

Eğer tuğlaları sayıyorlarsa Muhasebe bölümüne yerleştirin.

Eğer tuğlaları tekrardan sayıyorlarsa Denetçiler bölümüne yerleştirin.

Eğer odanın her yanına tuğla saçmışlarsa Mühendisliğe yerleştirin.

Eğer tuğlaları garip bir düzende sıralamışlarsa Planlama bölümüne yerleştirin.

Eğer tuğlaları birbirlerine atıyorlarsa Operasyonlar bölümüne yerleştirin.

Eğer uyuyorlarsa Güvenlik bölümüne yerleştirin.

Eğer tuğlaları parçalara ayırmışlarsa Bilgi Teknolojileri bölümüne yerleştirin.

Eğer tuğlalara hiçbir şey yapmadan, birbirleriyle konuşmaya dalmışlarsa İnsan Kaynakları bölümüne yerleştirin.

*
*
*


Eğer bir çok farklı kombinasyon denediklerini söylüyorlar ama bir tuğlayı bile yerinden kıpırdatmamışlarsa Satış bölümüne yerleştirin.

Eğer odada değillerse Pazarlama bölümüne yerleştirin.

Eğer camdan boş boş dışarı bakıyorlarsa Stratejik Planlama bölümüne yerleştirin.

Ve son olarak kimse konuşmuyorsa ve tek tuğla bile yerinden oynamamışsa onları tebrik edin ve Üst Yönetime yerleştirin.


Ya bırah, komik değil işte, 40 yaş üstü nesle komik gelebilir belki, evli ve çocuklu teyzelere, bira göbeği olduğunu ilan eden amcalara, U know aptallığa tahammülüm yok, bugün çok behlül "çok uzamıştı sıkıldım" modundayım.

16 Mart 2014 Pazar

Çünkü hepimiz epic bir final istiyoruz

Heroic bir son,
Hikayemizi anlatan birileri.
Cenazemizde kalabalıklar, gözleri dolmuş, sevgi ile uğurlayan, alkışlayan, gözlerinde kaynakçı gözlükleri hatta sol yakalarında fotoğraflarımız,


Böyle, yaşamımızın son an'ı planladığımız gibi olsun istiyoruz,
Iz bırakmak...
Pişman kalmamak istiyoruz, adından bahsettimek-fark yaratmak,


Dünya üzerinde ismin son kez anıldığında öldüğünü düşünenler var mesela,
Senin hikayeni kimler anlatacak?

Biyografiye bayılırım, otobiyografilere de, aynı şekilde fotoğraf çektirmeye ve de fotoğrafın içinde olmaya da, ilgiye bayılırım, fark edilmeye bayılırım,

Biri beni övdüğünde bazen yanaklarım kızarır, iltifat edilince tuhaf hissederim.

Böyle bir kreşendo eşliğinde görkemli bir final olsun, at arabasının altında ya da dandik bir motorun altında kalarak ölmesin ister insan, bir uçak kazasında denize çakılabilir, alzheimer olmak istemez gururu kırılır insanlar ona bakarken, mağrur bir şekilde dünyaya kapar gözlerini son cümleleri de qapaq olur.

Nasıl koydum? der.


Şahane Kartvizit örnekleri


Sanatının doruk noktası, evcil pide yani ev kedisinden yapıyor, hacı yaaaa en sevdiğim çizgi film happy 3 friends divdivdiv 
Peksimek dediği de elf peksimeti kimse yanlış anlamasın..

Uza,

Harikulade iş ilanları


Beni de bu şekilde bulmuşlardı, çünkü detaycı bir yapım var, evet


15 Mart 2014 Cumartesi

#oyver

Neden oy vermeliyim?

Tabii ki sonradan bık bık etmemek için şapşik :) koyverme! Oy ver! Oy oy 




Hayat çok güzel kuşlar uçuyor all we need is little superhero 

İlişki durumu: Bi'kaç gün tatile çıkmalıyım aklıma gelirsen sana yazarım
Ruh hali: maniküre gidemeyecek kadar Miskin 

13 Mart 2014 Perşembe

Neden iş değiştirmek isteriz?




Uçak biletini aldım, aldım derken asistan idari işlere bildirdi, onlarda aldılar, atla deve değil THY, halbuki değerli kıçım adeta bir emirates ile  uçabilir, evet.
Düşle ve senin olsun! düşlerim ağırlıklı mali şeyler üzerine refah falan, ruhani olarak adam kadmon olmuş durumdayım malum, K2'de yaşıyor gibi olaylara hep bir yukarıdan bakma, hep bir büyük resim çizme, durumun fotoğrafını bir çekiyorum(anladın sen onu jöle kafa göndermesi), hayatımda her şey yolunda gidiyor( sadece teknik olarak bir sevgilim yok o kadar o da çok büyük bir sorun değil yakında olacak, halledecekler o konuyu), sen naber ya? Baban nabiyo?

k2deki ruh halim



Mesele bu değil mesele neden iş değiştiririz.

Böyle içimiz kımıl kımıl, bahar geliyor, iş arkadaşlarımız şahane, yöneticilerimiz adeta aileden biri gibi falan(arkadaşlar komik olmayın bu kadar yakın bağ kurmak zorunda değilsiniz) her şeyden öte bir masanız, telefonunuz, şirket aracınız, yönettiğiniz bir bütçeniz, harika eğitimleriniz, yetkileriniz, egonuz falan var.

  Peki neden iş değiştirir memeliler? 

Cevap veriyorum: Alerji


Demin doktora gittim, dedi ki;

Yani önce ben dedim ki -hey doc, what's up? Benim boğazımda karıncalar dans ediyor, bişiler akıyor sürekli, öksürüyorum ve içtiğim ilaçların haddi hesabı yok!

O da dedi ki, 
- şimdi kanser olsanız sizi keser biçeriz bi şekilde tedavi ederiz ama bu halde veleddalin âmin bir durumdasınız, 4 gün teyzemin evinde kalıp pamuklu bir şey giyecekmişim, No parfüm, No nothing bildiğin tarım toplumlarındaki ilk zamanlar, sonra döndüğümde bişi olursa bil ki bu şehir yüzünden ya da plaza yüzünden, işte o zaman, sen değiştirmelisin işini! dedi,

Olm ciddiyim tipimden midir nedir insanlar beni hem çok seviyor(lovable bir insanım gıbış!!!!) hem de hep enteresan doktorlara denk geliyorum U know Ertuğrul Nuri Alço. Swh*

Yani ARV diyor ki, insan sadece kariyer için iş değiştirmez, bazen alerji olur habitat kompile değiştirmesi gerekir. O nedenle iş tekliflerine açığım, yok artık benim başvuru yapacağımı falan düşünmüyorsunuz herhalde bu saatten sonra. olm piremsesim lan ben, siz önce davet yazısı yollayacaksınız...



Evet, bir acılı haykırış bölümümüzün daha sonuna geldik.

Ona "ya bırak bu işleri" deyin.

Kaçarak uzaklaşmak

 Ruh halim


+Sıkılmayacak mısın? Ne yapacaksın 1 hafta? diye sordu.

-Hayır dedim, bu kez deneysel takılacağım. Irish pub'a gideceğim, mağazalarda fink atacağım, meraba! Ben İstanbulluyum yaşadığınız bu şehir what a lovely bir yer ne kadar ucuz kebaplar şahane burada midye bulabilir miyim? deyip salağa yatacağım..

Aeh evet, önümüzdeki hafta şehri terk ediyorum, ona iyi bakın( latent gerizekalı taklidi yaptım)

Akşam Izy ile buluşuyorum, yarın için program yaptık sonra değiştirdi, kıramıyorum işte, kredibilite mevzusu, sesin çıkmıyor dedi, sesimi kestiler dedim, gidelim ve de long island eşliğinde bir hasar tespiti yapsın, en nihayetinde oğlak ve bana sahip çıkabilecek yegane kişilerden. Telefonda birkaç şey anlattım ve özünde polyanna olan Izy bana uzun süreden sonra ilk kez ciddi tonunu kullandı. Portakal kabuğu dişleyesim var!!!

*yazının fon müziği hayat öpücüğü! U know bi' bu, bi' erdem kınay #loop

Bok gibi bir toplantı yaptım dün, kolay kolay sinirlenmeyen ben, arhhh yeter beah sokarım ikanıza da size de bir hale geldim. Tanrı'ya şükürler olsun ki kaçırdığım 2 eğitimin telafisi olacak, yok ya hormonlarım yine takla attı kadın yine soracak minnoş minnoş Noldu mevsimsel değişim mi yoksa yine çok mu üzüldünüz diye...yetmiyor gibi zirve gününe toplantı koydular yine ibiş gibi, kalben katılacağım.

Salaklığa tahammülüm yok ve ayküm bazı günler düşüyor burada. 
Çocuklar akşamlarım çok renkli bu aralar her gün başka konu.

Önümüzdeki haftaya aday yığdım, ülkenin en nadide bünyeleri ile tanışıp fark yaratacağım, en ufak boşluk bırakmadım, diğer haftaya da 2 eğitim sıkıştırıldı, ardından yine bir seyahat bak gördün mü Mart ayı bitti. Ha bu arada yine iyileşmeden komalık hale gelebilirim. Daisy son gün kariyer günü çıkışı bana katılabilir en azından katlanılabilir bir sohbet ve yemek okazyonu yapar oradan gecelere akarız. Haftasonu için hain planlar yaptım lisans zamanından atraksiyonlara gireceğim.

Unuttum, bu sabah yani gece rüyamda cami gördüm hafız, olay şöyle cami inşaat halinde ilginçtir mimari stilini beğeniyorum, imkansız olmasına rağmen hem kubbesi hem minaresi hem de duvarı yarım ve dışı tamamlanmış pandantif falan yarısı var yarısı yok ne iş, fil dişi renginde adı da kudüs, arz ederim. Rüya yorumu bilen varsa rica ediyorum yorum yapsın.

Klasik Perşembe, sevmiyorum, uykum var, suratım asık, hala öksürüyorum, ofise geliyorum, masamda bir godiva, kobol aşkına, beni seven birileri var yaşasın! Kahvaltıda karışık omlet yiyorum mantar da koymuşlar oooo sabah sabah şahane oldu, starbucks'ta gidip kahve alıyorum, evet yine huysuzum 2 hafta 2 kez üst üste! İçtiğim şey şuymuş: white chocolate mocha artı origin kahve(daha hafif olması için) ayrıca krema bi de non fat bir de ahududu şurubu, hııııı çoğoş oldu. Önce soğuması için yarım saat bekledim sonra içmeye başladım.

Grima kılıklı iş yaptığım eleman sabah mail atmış, bir gerizekalıya anlatır gibi açıklama yaptım, anladı mı bilemiyorum, bence beni zorlayacak yakın zamanda.


Ruh halim: Böyle tartışırken yüzüne punctuated equilibrium deyip çene hareketiyle bitirmek istiyorum(yow yow gangsta's paradise gibi hani çeneyi 15 derece yukarı kaldırıp it gibi bakıyorsun ya öyle işte)


Iliski durumu: evrim yoktur geçiren günahkardır

Üzgünüm bro kız gidiyor.



12 Mart 2014 Çarşamba

bat dünya bat


Anlamıyorsunuz Sebastian




İlginçtir ben bile sıkılıyorum bazen,


Şehirler sembolleşir bazen, heykeller, anıtlar, binalar, ağaçlar bazen, ruh sembolleşir, insanlar sembolleşir, bir gece bazen, turuncu bir devrim, ölen insanlar, umudun sembolü olur, isyanın, acının, kederin... Yeni bir başlangıcın...


Şehir suyuna toksik madde karışmış da topluca çıldırmış gibiyiz. Ağrıdan uyuşmuş, mantıksızlık karşısında nutkumuz tutulmuş bir halde...

Bir çocuk öldü, çocuk yani geleceğimiz, yani can parçası annesinin bir tanesi.

Ben bile kaçmak istiyorum... Sonra koşarak geri döneceğim.

şimdi uçsuz bucaksız ovalarda 
adımlarımı saymadan
geriye dönüp bakmadan, usanmadan, bıkmadan 
deli taylar gibi koşmak istiyorum
ve görüyorsun ki aşkı beceremiyorum
beni kendi halime bırak yavrucum
ben yolumu nasıl olsa bulurum

upuzun cayırlarda yalınayak koşmak istiyorum
saçlarım rüzgara konuk yüzüm dağlara dönük
göğsümün çeperini ölümle sınayan esaret
ve yüreğimi yararcasına zorlayan cesaret
kıyasıya vurşsun, vuruşsun istiyorum
koşmak... koşmak istiyorum sevgilim, koşmak istiyorum
dönemezsem beni affet...
kıyasıya vursun, vursun istiyorum
koşmak istiyorum sevgilim, koşmak, koşmak...
dönemezsem beni affet...

firarilerin uzmanı olmuşum 
bütün istasyonlarda afişim durur
beni bir çocuk bile vurur
dokunma bana fişlenirsin 
dokunma bana ellerin tutuşur
dokunma bana çıldırırsın
dokunma bana sende yanarsın.

“koşmak egzozların molozların yağmaların kıyısından
onca insafsızlıkların, onca haksızlıkların
manzarasızlıkların, parasızlıkların, allahsızlıkların kıyısından
kimseye ve hiçbir şeye değmeden
ciğerlerimi yok edercesine koşmak istiyorum.
yerken içerken, meşk ile kendinden geçerken birileri
namlunun ucunu görünce sıvışırken birileri
birileri ölüp, birileri nutuk atarken köşe yazılarında
kavga etmeden, bir daha tutuklanmadan 
ve küfür etmeden 
kafamı kırarcasına koşmak istiyorum”

*dokunma yanarsın