İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

11 Ağustos 2019 Pazar

Asosyal Değilim Evde Her Şey Var

Ben iyiyim ya, bir şeyim kalmadı. 
Merhaba Weirdos, Romalılar, Kariyer Böcekleri!!!!!
Blogu unutmuşuz iyi mi?
Aynı anda 8 iş yaparsan olacağı bu, gerçi biraz dinlenmeye de ihtiyacım vardı.
Sabah 5 yürüyüşleri, 6 koçlukları, 7 toplantıları ve 8 kahvaltılarından Merhaba!!!

Ne zamandır iş hayatında başıma saçma bir şey gelmiyor.
Needy yöneticiler, mızmızlanan jr. uzmanı saymazsak. Biri liderlik etmek istemiyor diğeri sigarayı bırakmaya çalışıyor ve doktor terapiye gitmesini önerdiği halde gitmiyor. Ekip arkadaşını ısırıyor.
Uzun bir konuşma sonrasında "Burası bir işyeri ve artık seni ısırmayacağım." dedi dün. Ama binanın çıkışından sonrası için kendine dikkat et! demeyi de unutmadı. WTF!

SIZLANANLAR İÇİN;
"Çözümün bir parçası olmaya ne dersin?" sorusu ile zamanınım olmadığını anlatmaya çalışıyorum ama anlamamak için ısrarcılar.  Bir yakınma döngüsünün içine düşmüş gibi hissediyorum. Izy tatilde ve dönene kadar bu saçmalıklarla benim ilgilenmem gerekli.
Bir süreliğine diğer evdeyim, hani şu asansörülerin bozulup 21 kat merdiven çıkmak zorunda kaldığım. Olaya bir de iyi yönünden bak, bu çantalarla merdiven çıkarken crossfit çalışıyormuş gibi gözüküyorsun, düşün diyorum kendime ama bicepslerim böyle hayvan gibi.

Süreklilik konusunda sıkıntı yaşadığım için düzenli meditasyona başladım, 10 dakika maksimum. Ritüller, takvimler, programlar beni daralttığından bu konuya eğileyim dedim. Aslında rahat batıyor olay bu, hayatın anlamını aramaktan sıkılıp yeni icat çıkartmaya çalıştığım bir dönem. Aylin duyunca şaşırdı ve çok mutlu oldu, zira kımıl kımıl olduğum için meditasyon yapabilmek kayda değer bir haber onun için. 3 gün konuşmama orucuna gireyim dedim, nope. Mümkün değil, telefon aramaları, mesajlar, anlık bildirimler...

Çok önemli bir varlığı yeni havalimanına götürdükten sonra navigasyonla yola devam edeyim dedim, geri zekalı beni kuzey marmara yolu ile eve götürdü. Bu köprüden geçmeyeceğim yeminimi bozmak durumunda kaldım. Ölmek istedim ama öyle çok değil, 1 saatliğine falan, 92 km falan ölmek istedim, ebesinin nikahı üzerinden eve geldim.

Koruda Zikri isimli bir beyefendi ile tanıştım, tam tatlı tatlı yürüyüşümü yapıyordum ki arkadan İran'da fabrikası olan ve bundan yakınan hayvandao bir işveren ile geliyordu. Monako'nun başkanı iş hayatından kaçmak için koruya yürüyüşe geliyoruz seni mi dinleyeceğiz diye bağırmak geldi içimden lakin meditasyon yaptığım için artık bambaşka bir insanım ve yönümü değiştirdim.

Arabaya doğru giderken Zikri Bey selam verdi, ne iyi insanlar var ya adamı tanımam yürüdük sonra bana su verdi dedi, Aeh evet kafam şişti, İran'daki fabrikası, hükümetle olan sorunlar ve sgk konuları beni hiç ilgilendirmiyor dedim. Bir insanın adı neden Zikri olur acaba, eski bir teftişçi çıktı dede, Zikri benim için o saatten sonra aslında Quasimodo çünkü BANA SU VERDİİİİİİİİİ diye sevinen iki kişi biliyorum dünya üzerinde. Ama yazık o adama dedi, bence çalışanlarına yazık dedim, sabah sabah küçük çaplı gömme operasyonum başlamış oldu.

Anılar denizinde yolculuğa çıktık kendisi ile, denetim dünyası, banka hortumlamaları ve devlet çökmeleri, çocuklar ve ilişkilere geldi konu. Ne ara oraya geldik çözemedim, minik kulaklarım yine o sabah dinleme işindeydi, halbuki daha 1,5 saat önce Polonya tarihi üzerine konuşuyorduk kuzenle, kafam olmuş kazan, Lehçe bilmiyorum, Leh'in birinden İngilizce dinlemek ise yorucu, sağ olsun Zikri de aşk tanrısı cupid çıktı, Coco Hanım ama siz evlenin, sizin gibi hayat dolu, dünyayı bilen, entelektüel falan...(iltifat almayalı o kadar oldu mu? Gülüşünüzü paylaşan bir beyefendi ne şanslı hissediyordur kendini bıdı bıdı, aman Tanrı'm kulaklarım neler duyuyor?)

YA dede yürü git sabah sabah bela mısın. Sonra dedim dur bu konuyu bir de mistik tarafından ele alalım, durup dururken yolunda yürürken bu Hazreti Zikri denen zat ne diye karşına çıktı. Guyz, sanırım kozmos bana korkunç bir oyun oynuyor. Evlenmem lazım lakin önce aşık olsam fena olmaz, Can ile ayrıldık, hımmm evet. Yeni bir başlangıç yapmam gerek, lazımmış, acilmiş, şitto yakında çok yakın bir arkadaşım evlenecek ve tek başıma gidiyorum beni bekarlar masasına oturtabilirler ühühühühühüh bana kavalye gerek. Şaka şaka ne bekarlar masası ya, gayet yalnız birey masası olacak.

Yazıyı havuz başından yazıyorum, ortak alan olduğu için biraz kalabalık, expat aile ve komşu çocukları gürültü yapıyor, alkol yasak olduğu için(evet ortaçağ yaşanıyor burada) herkes termoslarıyla hazırlıklı geliyor, escort birey yine her zamanki yerinde, kaslı ikili birey pub g oynuyorlar ve ara ara birbirlerini süzüyorlar bense bir gün aleni öpüştükleri günü hayal ediyorum, herkes için ferahlatıcı bir deneyim olacak, insanları rahat bırakın lan!!!! Hoparlör adam latin müzikleri çalarken, sakallı şişko mayosundan çatalı görünen keltoş da Reynmen dinletiyor aynı anda. Aşırı kozmopolit bir atmosfer oluştu burada benimse burnum tıkalı, sesim kısık, farenjitimi unutmaya çalışıyorum.
Btw kas oranım artmış hepinizi sümüklü bir şekilde öperim.
Ailenize ve sevdiklerinize hörmetler.
Yazılar taslak olarak kaydedildi, günü geldikçe pörtleyecek.
Ölürsem falan şaşırmayın.


Gülüşüne dünyayı sığdıranlara tekme atanların Azizi,
Coco Koruncuk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder