İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

1 Haziran 2014 Pazar

Geçen yine rakip şirketin çalışanlarını çalıyorum!

Sen naber ya?

Hiç başına geldi mi? Gelmiştir, rakip şirketten bir ya da bir kaç aday alma, ben de öyle olmadı ben mesela bir şirketin komple bir bölge müdürlüğünü, bir şubesini, bir takımını, bir atom parçasını işe aldım. Ben derken biz falan kullanmıyorum şekil olarak karşıyım, çoklu kişilik bozukluğu gibi ya da mütevazilikten ölüp kendini 4. Murad devrinde falan yaşıyor sanıp o gün türkçesi ile konuşmak istemediğimden. Evet sorumluluk bana aitti, organizasyon bana aitti, account benim accountumdu ve bu yaptıklarımdan direktörlerimin hep haberi olmuştu. 

Sorun şu, süreç tamamlanıp, adaylara teklif yapıldıktan sonra, adaylar kendi şirketlerinde istifa ederken Ceoları bizim Ceoyu arıyordu,"yaw kardeşim ama sizin bu yaptığınız terbiyesizlik" diyordu. Sonra ceo altındaki gmy ya da direktöre çemkiriyor, o müdüre, o da gelip bana. Ben de durur muyum yapıştırıyordum cevabı, "e ben size geçtiğimiz ay bu arkadaşların olumlu olduğunu ve de teklif çıkılacağını dimiştim, dimimiş miydim sn. ırıspıh çıcığı(tabii ki aklımdan bile böyle şeyler geçmedi sizinle aramızdaki buzları çözelim diye yazdım, yoksa ben küfür olayını sevmiyore), siz de onay vermiştiniz, işte buyrun ispatı",  çotonk mail gösterilir, direktör çenesini kapar, ben de masama otururum. Yani diyor ki; alarm ürettim ben hacı, bundan sonrası senin sorunun. 





So, kriz zamanı, Show taym!!!

Uzun saç arada bilgelikler yapıyor, beni şaşırttı geçen gün, "sevgili Coco" dedi, malum yine uçakta uyumaya çalışıyorum, yine yan yana oturuyoruz, yine beni dürtüyor, soru soruyor bilmediğim dillerde grafikler gösteriyor ben de ilgileniyormuş gibi soru soruyorum, yakında vücut diliyle bir şey anlatmasın diye. Günün sonu da ben şirkete ne kattığıma bakarım dedi, bugün şirket bana bir mühendis olarak Bursa'da sana ihtiyaç var dense gider orada çalışırım, ünvan önemli değil dedi, owww yeaaa uzun saç direktörlükten sıkılmıştı, neden hep böyle sinirliydi, pasta yapmayı nerede öğrenmişti evet aklım kaymıştı ilgimi kaybediyordum, serbest çağrışım devredeydi, demek mühendislik böyle bir şey, o nedenle mobiller, Istanbul dışında yaşayabiliyorlar. 
Guys, bu noktada bir parantez açayım, bazen Istanbul dışında hayat yokmuş gibi gelir bana, eskiden de böyleydi yani yeni bir durum değil, ik zirvelerinden birinde gıbış yanaklı, gıdılı bir teyze ile tanışmıştım, 3 senedir bir görev için Sivas'ta bulunuyordu, orada yaşamaya görev nedeni ile devam edecekti, işte size gelişim alanı. Ooooo, nasıl ya iş için taaaaa oraya mı gittiniz, çok takdir ettim ama ben yapamam gibi sanki, gördüğünüz gibi değişim cesareti yerlerde bende, konfor alanım belli, haftanın 3 günü de olsa İstanbul'da kalıp diğer şehirlere iş seyahati yapabilirim ama temelli başka bir şehirde kalamam. Çok zor olm, biliyorsunuz havaalanına nasıl koştuğumu Esenboğa'nın zen haline ve klasik müzik yayınına rağmen uçak 1 dk. rötar yapsa kaşınmaya başlıyorum. 
Konuya geri dönersem eğer, uzun saçın şirkete olan bu bağlılığı beni şaşırttı. Aynı noktadan hareketle aklıma rotasyon olayı ya da farklı bir birime aktarılma geldi, bağlılık sorunu olan ben için bir farkındalık yaratmıştı. İşte bu tip aslında egosu yüksek de bir adam arada assolistliği tutuyor, adayları Türkiye'nin bir yerinden diğer yerine çağırıyoruz sonra acil bir kararla mülakat yerini değiştiriyor, bizim asistanlar harıl harıl yeniden aramalara başlıyor, bu durumu elbette hoş karşılamıyorum, sürprizlere açıklık ayrı bir gelişim alanı. "Ama Coco'cum sen de hiç esnemiyorsun" dediğinde(bunu da ne çok söyledi zannedersin kendisi jimnastikçi) içimden "hacı ben pilates yapıyorum, öyle yerlerim esniyor ki aklın hayalin durur" demek geçiyor lakin, "uzun saç bey biliyorsunuz adaylara minimum 1 hafta önceden bu bilgiyi vermiş olmamamız gerek" diyorum o da "zaten yol masraflarını biz karşılıyoruz sorun olmaz" diye çemkiriyor. Kurumsallık kurumsallık kurumsallık.
Geçtiğimiz günlerde benim direktör kılıklı yöneticim yanına çağırdı, olm ben direktör olunca ne olacak acaba şaka ya ben direktör olmayacağım, d-levelı  bana göre değil 45 yaşında bir uzman olarak hayatıma devam edeceğim. Mmmmmh. 
"Coco sen ne yaptın?" dedi anlatmaya başladım, malı Arap Faik'ten alıyorduk ayrıca İtalyan sevgilimden de ayrıldım bir de geçenlerde tırnağım kırıldı. Öffffff yine Ceo'lar savaşı başlamıştı ve frene basmam isteniyordu, haftaya iki gün uzun saçla takılacaktım ve adayların bir çoğu o şirkettendi, 1 günlük organizasyon yapıldı, yeterli aday yok 2.günü iptal ettim, nothing to do yani, what can i do sometimes. "Neyse 2.bir emre kadar tüm alımlar durdu, ben kendisine bilgi veriririm" dedi direktör vermemiş OÇ. Mordordayız, neşeli neşeli anlatıyor uzun saç bir şeyler, vay efendim hollandalılara bi'şeyler bi'şeyler... 2.günü anlattı altındaki müdür, biliyorsunuz durdurma kararı alındı... Abowwwww bizimki bir şarladı, niye bana sorulmadı, ben size go demedim mi, hollaley bilmem ne. Ya ibiş sana ne soracağım, yönetim kurulu başganı alma demiş, efsaneler de çürür. Sonra işte konuyu kişisel algılamamasını, devam kararı alındığında devam edeceğimizi söyledim, ay ne şuursuzluk bir kılıç darbesi ile hadım etseydin, hemen telefona sarıldı, aynı türkü, benim adaylarım, benim açığım, bana ne kardeşim!!!! Yönetici tarafına bakın, hep acildir, hep yangın vardır, en önemli açık onların açığıdır, en birinci departman onların departmanıdır falan filan şampiyon Milan. Telefonu kapattı, ben katılmıyorum görüşmelere, beğendiğiniz olursa odama gönderin!  



Olur paşam, nasıl olsa oda bol, ani bir hareketle odadan çıktı, Ateş geldi aklıma, tartışmıştık bir gün sonrasında departmana geldi, aslında her geldiğinde mutlaka yanıma uğrardı bu kez hızla geçti direktörün odasına, yaklaşık 30 dakika sonra çıktığında aynı hızla gitmeye çalışırken ayağı takıldı hahahah laps diye. İşte uzun saçtan da bunu bekliyordum ama düşmedi, iç dengesini sağladığından ya da göbeğinden dolayı daha yavaş ama yine de hızlı bir şekilde ayrıca dramatik odadan çıktı. Yandaki müdür şoktaydı, bense esniyordum, çok kızdı dedi, olur öyle dedim buz kürü iyi gelir, asistanına söyleyelim bir kova buz getirsin.

Sona yaklaşırken, aslında bir bu kadar daha yazarım da bir noktada toparlamak gerek, web okuyucusu dikey de uzun yazı okumaktan sıkılır. 

Centilmenlik anlaşmaları, mesela outsource desteği veren şirketle ana şirket arasında imzalanır. Bazen de kişisel ilişkiler kullanılır, aba altından sopa gösterilir, siz bizden almayın biz de sizin şu bölgeyi patlatmayalım... 2. aday olumluydu uzun saç geldi kös kös yerine oturdu, "sabah sabah boşuna gerildik" dedi, "konu benimle ilgili değil, yarın YK ok derse yine aday davet ederim" dedim ve kapattım konuyu, Coco'cumlu cümlelere başladı yine...Yöneticilerle genelde zıtlaşmam ama kolay biri olduğum da söylenemez, yaptığı davarlık yüzünden öğle yemeğinde vicdan yapıp benimle oturdu, tek kelime etmedim. Sessizlik normal insanlar için rahatsız edicidir, kendilerini bir şey söylemek zorunda hissederler, yemekte iş konuşma sığırlık değil de nedir tanrı aşkına. Olm, işten uzaklaşın 5-19 dakika, boşluk yaratın, o kafa boşalsın bana ne senin üretiminden, bütçenden idiotta, Ördek taban fiyatlarından konuşalım, challenger dan bahsedelim ne bileyim evrenin genleşmesi, sicim teorisi ya da oyun teorisi neyse.

Etik falan işte ya, rakipten transfer yapın da o kadar yapmayın.

Ben de çok Yin varmış bu dark side hep ondanmış.

Hadi öperler sen hariç  

Coco

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder