İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

27 Temmuz 2014 Pazar

Tatil/ yıllık izin/ kafa izni/ yatış/





Merhaba beyaz yakalı, sen naber ya?

Bu sene yaz gelmedi yeaaaaaa, diyenlerin ağzına kürekle vurmalık bir günden daha merhaba. 

Sabahın zebanisi olarak uyandım, uygun bir rock şarkısı açtım, duş aldım, ne yazık ki makyajımı yaptım, aaa dur önce kuş cıvıltılarını dinledim, uygun bir vine çektim, bir değişiklik yapıp bu kez sırt çantası ile yola çıkıyorum. Tanrım acayip uykum var ve minimal olmak çok zor gerçekten.

****

Cuma günü iş çıkışı servise doğru yengeç gibi yandan yandan seyirtirken haftasonu ne yapmayacağımı anlatıyordum Taylan'a, neyse bindik taktık kulaklıkları ben dizi izledim, boğaza gelince Deniz'i izledim trafikte, sonra kavacık civarı bayıldım. Neyse sonra bir ara uyandım o da nesi? Grima aramış, bittabi geri dönmedim, önceki gün de Şinto aramıştı, bu ekip giderek denyolaşıyor, sabah 7de aramış ulaşamamış da bilmem ne, görende nükleer santral işletiyoruz da dünyayı kurtaracağız falan sanır, altı üstü kaç Homer ediyorsunuz olm siz... Da Simpssıııınnnssssssss

İşin doğrusu, uzun saç aramadığı sürece telefona geri dönmem, bilen bilir ben telefonun sesini kısıyorum uğraşamam. Ne yapacağız gece 11'de iş teklifi mi, ki o da benim sorumluluk alanımda değil, dokunmuyorum o olaya.


"Laptop veriyorlar, köleleştiriyorlar, akıllı telefonlar veriyorlar köleleştiriyorlar, neyse ki Cumartesi eğitim mi olur, çalışmayın da ailenize kendinize zaman ayırın diyen bir şirketteyim, çok özel bir durum olmadıkça haftasonu toplanmıyoruz, zaten toplanırsak haftaiçi kullanıyoruz o izni. Ya CEO bunu demişken mal mıyım Cumartesi işe gideceğim, ibiş. Cumartesi işe gidenler için 1 dakikalık saygı duruşu ve pis sırıtış."
Şu yıllık izin olaylarında tatile girmeden önceki hafta ve döndükten sonraki hafta civcivli olur, işler delege edilir, mailler atılır, otomatik cevap yazılır, tatilde olacağımdan İnternet'e erişimim kısıtlı olacaktır, davar değilsen aramazsın mesajı alttan verilir. Anlayana bittabi.

Bir de mesai sonrası arayan sığırlar vardır, yukarıda anlattığım üzere. Hadi yine yıllar öncesine gidelim, Anadolu'nun güzide ama İstanbul olmayan bir kenti, yine bir yönetici, ilk kez birlikte iş görüşmesine gireceğiz, mesaj atmış, mail atmış, görüşme öncesinde hiç vaktimiz yok, keşke yarım saat görüşebilseydik... Evet kendisi ile ilk defa tanışacağız yani yüzyüze yoksa telefonda bayağı bayağı taciz etmişliği var, sayısal kökenli diyelim bu kez bu adam için. Sayısal Bey ile şirkette buluşuyoruz, yaz olduğu için keten takım elbise giymiş, adeta kumsaldayız birazdan meşaleler eşliğinde müstakbel karısı gelecek ve nikahları kıyılacak, ben de şahitim.15 dakikamız var ilk görüşme için, hızlıca "ilk ben geldim, oturma düzenini belirledim, siz şöyle geçeceksiniz" diyor. Ah, en sevdiğim, ikacılık oynayan yönetici tipi, size pek iş bırakmaz falan derdim ama gerek yok, herkes yerini bilmeli, benim rolüm ik'yı ve şirketi temsilen o masada yaklaşık 1 saat boyunca görüşmeyi modere etmek, onun rolü kendi departmanı ile ilgili teknik tarafı sorgulamak ve evet yine şirketi temsil etmek ki, sonrasında işkolig ya da ekşi'de maymun olmayalım. Aslında istekli olması da çok hoştur yöneticinin, kendine bir yük, gereksiz ayrılmış zaman olarak gören de var, gören davar ayrıca. 
Neyse uzatmayayım, girdiği her işte hep bir numara olduğunu söyleyen Sayısal Bey, görüşme öncesi işkembe-i kübradan ben hazırlandım, çok iyiyim bu konuda derken, önce sorularını unuttu, sonra adaya bir soru içerisinde 3 soru sorup kafasını bulandırdı...olur öyle.

Ama en büyük kusuru Kayseri Mantı'sına ettiği laf oldu, "çok küçük oluyor, içinde et yok Mantının" deyince benim kayış koptu tabi. Siz dedim, bir kaşığa 40 adet Mantının sığdığını da bilirsiniz değil mi? Be idiotta! Benim serçe parmağımın tırnağının 1/2si büyüklüğünde mantı yapabilen yetenekli Kayserililere nasıl laf edersin sen, gafil! Cahil! Cühela! Çapsız! Ağzının tadını bilseydin, burnunun bokunu yerdin lafı adeta onun için söylenmiş...

Neyse ya, sonuçta ben Tarhun ile falan yemek yapan bir insandım, ne bileyim belki hindi ya da tavuk olmadı balık iç organları temizleyemiyordum ama ballı tavuklar, iç pilavı ile doldurulmuş hindiler ya da kestaneli pilav yapabiliyordum, mantıdan hiç bahsetmeyelim. Hatta bir keresinde peder bey ile olmayan bir balığın, kendisi gölde avlıyordu, temizlenmesi konusunda tartışmıştık, yapamam efendim diyordum, çok istiyorsanız siz temizleyin ben pişiririm, sonuç sabah krepleri kendisi pişiriyordu, hey gidi günler.

Yani diyor ki, mesai sonrasında iş ile ilgili telefon almayacağınız bir işte çalışın, marabalıktan kurtulmak gerekir, tatile giderken ekibin sizi backuplaması kaymaklı dondurmadır. Tatildeyken iş arkadaşlarınızı taciz etmeyin, iç müşteriye de bunu aşılayın, Grima Bey daha önce de 3 kez belirtmiş olduğum üzere Taylan tatilde ve onu aramayacağız...(vizyonsuzlar için iş hayatı tavsiyeleri bölümümüzden bu kadar, siz mesai sonrası aramalarına cevap verin hacı sonuçta sizler çalışmak zorunda olan insanlarsınız).

Sahilde sangriasını yudumlayan kahramanınız,

Coco

Ojelerim kırmızı. 
Yazının fon müziği; Mustafa Sandal/Anlamazsın anlamazsın sen benim halimden owwwwww

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder