İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

10 Ekim 2015 Cumartesi

10.10






En son bu kadar hızlı içtiğimde ki bu 2 yıl önceye denk geliyor halıya methiyeler düzmeme neden olmuştu, halı, ikea gri halısı, hani bütün estetik ve sanatsal çabalardan uzak düz halı. Tv'de bir şeyler izleyip uyudum, 11'e doğru uyanıp koruya gittim, açılmam lazım. Yine Ankara'da olan bir durum vardı, patlama yazısını görünce bıraktım. En azından her şeyden kaçıp 1 saat inkar etmeliydim tüm çirkinlikleri. Yukarı çıktım, aşağı indim, yan gittim, bir yerde duvar gibi bir şeyle karşılaştım, kim bilir koruya ne inşaatı yapıyorlar...
Gelinler sabahın o saatinde yeşil ambiyansı kullanarak romantikli fotoğraf çektiriyordu, kalp şeklinde şemşiyeler, gölette yüzen ördekler, taymlayn akıyor, digital detoks yapamayacak kadar bağımlı hissediyorum kendimi. Bir ölü kirpi, birkaç yüzen ördek, dökülen yapraklar, kelebekler, tepeden motoruyla inen bir adam, arkada kask takan bir kadın, adam çok neşeli, Ferdi Tayfur şarkısı söyleyerek mutlu bir gülümseme ile iniyor, baş selamı, aslında şarkıyı söylerken de tonunu benzetiyor Ferdi Tayfur'a. Giriş kapısına doğru süzülürken sesi uzaklaşıyor. Güneşli ferah bir gün, kafamda at var, şelalenin orada durup fotoğraf çekiyorum, Arap turistlerin olmadığı tek yer sanırım burası diye geçiyor aklımdan. 
Otoparka gidiyorum, ispark görevlisine 6 tl veriyorum, arabanın plakasını yanlış hatırlıyorum adım tamam da rakam kısmı tırt ama yine de fişi alıyorum, arabaya doğru gidiyorum, uyarı tabelasını görüyorum. Sabah 06:00-10:00 arasında yürüyüş için gelenlere ücretsizdir. Aptallığıma doymayayım, geri gidip adama ya ben yürüyüş için gelmiştim uyarmıyorsunuz demeye üşeniyorum, müziği oldukça açıp eve doğru yola çıkıyorum, saç bandımı düşürmüşüm, fak. 
Eve yaklaşırken tahammülsüz trafik magandalarının kornalarını duymamak için müziği biraz daha açıyorum, markete uğrayıp süt alıyorum. Merdivenleri koşarak çıkıyorum, duş alıyorum sonrasında derin bir nefes, bu muhteşem cumartesi gününü acaba nasıl rezil ettiler. 2 aya bir dramatik olay yüklenmiş taymlaynda korkunç videolara rastlıyorum. Ankara yerleşik arkadaşlarımın yazdıklarına bakıyorum, mesaj atıyorum birkaç tanesine, iyiler. İçmek için her türlü b.ktan sebep mevcut. Neşeden, sevgiden, sanattan, başarıdan içilmiyor zira hep dert, hep keder, gam, kasavet. Default olarak acı yüklenmiş 2015'e, sevdiklerimizi kaybederken, nötr olduklarımızı da kaybediyoruz(m). 
Talsemin arıyor, biz de Ankara'da olacaktık bugün son anda vazgeçtik gitmekten...Sanırım en sinir bozucu olanı da bu, ben de olacaktım, biz de gidecektik, neye üzüldün? Gidemediğine mi, patlamadığına mı, gidenlerin ölmesine mi, tamam sakin olayım şoka girdi hepsi ondan bu haldeyiz. Benim de hayatımda böyle bir an var, turizm bölümündekilerin takvimi erken bittiğinden mayıs ayında genelde kutlamalar olurdu biz haziran ayına kadar devam ederdik akademik yıla, onlar sıcak denizlere iner yaz döneminde çalışırlardı. Yine o gecelerden birinde yan komşu aynı zamanda okul arkadaşım Özlem akşam dışarı çıkıyoruz gelsenize dedi, bir sebepten gidemedik, gece çıkışta araba ile uçuruma yuvarlanmışlar, haber geldi, kemer takılı değil boynu kırılmış... Hastaneye gittik, birkaç saat önce bizimleydi, eve geldi, kahve içtik ikna etmeye çalıştı, ne tuhaf. Morg'un önündeyiz, ailesi İzmir'de yaşıyor, ertesi gün cenazeleri almaya geliyorlar, çok genç daha 20'lerin başındayız. Okulda(üniversite) tören düzenleniyor. Durup düşünüyorsun, arabayla gidecektik, birlikte, biz de yanında olabilirdik, ölüm bu kadar yakın vs. Sonra işte taymlaynda bir fotoğraf görüyorsun, gülümsüyor, sonra haberi geliyor patlamada yaşamını yitirdi, videoyu izliyorum, kan gölü, et parçaları, organlar... İstediğin kadar kaçmaya çalış. Hissizleşiyor muyuz, kaçıyor muyuz, bu olan biteni açıklayacak biri var mı, çok zor...






Hiç kimse bizden umudumuzu söküp alamaz. (?)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder