İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

18 Kasım 2015 Çarşamba

Peryön 23. İnsan Yönetimi Kongresi



Merhaba blög, merhaba siz değerli İzlerim, Sayın Vali'm, saygıdeğer büyükler, benden küçükler, haset içerisinde stalklayanlar ve en önemlisi Romalılar!


Yılın beklenen organizasyonlarından  birini daha geride bıraktık, bıraktık derken ben ve diğer ikacılar. Dünya dışı ve gelecekten gelen uzaylı dostlarımıza not:

Yıl: 2015(hala kongre yapıyoruz)
Yer: İstanbul
Mekan: Lütfi Kırdar yerine Haliç Kongre Merkezi(asdjalskdjalskjdalskdjal birkaç arkadaşımız Lütfi Kırdar'a gitmiş hunharca gülün)

Ülkenin dört bir yanından geldiler efendim, durduramadılar, insan seli şeklinde geldi İK profesyonelleri. Alan ferah ferah kullanılmış, aydınlık, görevliler ilgili. Bir Peryön klasiği olarak planlanandan 29 dakika geç başladı. Salonda kullanılan renkleri çok sevdim, favori rengi koyu mavi olanlar memnun kaldı. Açılış konuşması için başkan Sevilay Pezek Yangın sahnedeydi, Değişen Dünyada İnsan Yönetimi ile giriş yaptı, aklında ne kaldı derseniz hiçbir şey. Geçen sene Vuca anlatmıştı, sahnedeyken işe duyduğu heyecanı algılayabiliyorsunuz. Söyleyeceklerim bu kadar Sayın Hakim. 



İlber Ortaylı bittabi büyük bir hevesle beklenen konuktu, konsantrasyon seviyesinin tavan yapıp salonda ses çıkmadığı yerinde şakalarında ise rahat rahat kahkanın koyverildiği mükemmel bir konuşma. 4 saat daha konuşmasını istedim ama olmadı, 1814 yılında Avusturya'da yapılan bir kongreden girdi konuya, edep, erkan, yeme içme, mayonez hatta, enderun, görgü, siyaset ve yönetim anlayışı üzerine konuştu. En son Kuzguncuk'taki kafede görmüştüm, en son Arkeoloji Müzesi'nde Osman Hamdi'nin doğum günü münasebeti ile yaptığı konuşmayı dinlemiştim so mutluluktan mest olmuştum. 



Başarının Sırrı için Erdal Karamercan (Eczacıbaşı CEO) çıktı sahneye, uyutmadı, yaşıtları ve mini mini birler içinse ilham veren bir konuşma olabilir, sonuçta Keynote speaker, IQ'dan falan bahsetti, 140 iq'lu çalışanların 100 ve civarı IQ'lu yöneticiler tarafından yönetildiğini söyledi, oturdum ağladım, araştırma sonuçları doğru idi, acı ama gerçek . Hocam çıkabilir miyiz, üstün zekalılar ağlıyor da. Neyse sonra duygusal zeka tarafına giriş yaptı, soru cevap şeklinde ilerleyip tamamladı. 



#peryonkongre yazıp Twitter'da okuyabilirsiniz...





Veeeeee kongrenin divası diyelim mi bebek? Neriman Ülsever, herhangi bir kongrede adını konuşmacı olarak görürseniz dalın salona, hiç düşünmeyin, konsantre yönetici, hükümet kadın, adeta bir Kezban Hatemi, iyi hatip, keskin bir mizah anlayışı birleşiyor ve sizi zaman yolculuğuna çıkarıyor. Genelde entourage ile gezer, kahvaltısını asla yalnız yapmaz, makam aracında ön koltuğa oturduğu görülmüştür. Bir selam da onunla çalışmaya devam edenlere gelsin. Fırsatını bulursanız dinleyin, size Coco tavsiyesi, siz onu bir de sizi döner kapıda sıkıştırıp ikimiz buraya sığarız ben biraz kilo verdim bu ara dediğinde görün. 
Sahnede devleşen Minnak Kadın, bilen bilir. Neriman rulez!!! She is a Rock Star.


Paralel oturumlar için start verildi, Akın Öngör'ün yanında takıldım, ne keyif(okuyucuya not: biyografisini tavsiye ederim, Benden Sonra Devam). Turkcell oturumu en plaza türkçesi kullanılan oturumdu katıldıklarım arasında.

Hizmet ve Eğlence Sektöründe İnsan Yönetimi benim için en fiyasko oturumdu, aynı dili konuşmadığımız insanlar sahnedeydi ve yönetime dair doğru bildikleri oldukça sorgulanabilir haldeydi. 



Alexander Kjerulf, İşyerinde Mutluluk sunumu ile ilk gün kapanışını yaptı ama o enerji ile sabah açılışı yapsa şahane olurdu gibime geliyor, kitabı var, okunabilir akıcı bir dili var, sıkmıyor, sunumu da oldukça kafa açıcı idi. 

Her seçim bir vazgeçiş olduğundan her paralel oturum alternatif maliyet olarak geri döndü, Devrim'i ve Erdem Hoca'yı izleyemedim mesela...



Merakla beklediğim bir diğer oturum Çeşitlilik Yönetimi: Çalışma Hayatında LGBTİ'ler oldu, ekrana yansıtacakları bir grafik görseli daha akılda kalıcı olmalarını sağlayabilir, çok vurucu örnekler paylaşıldı, dinlediğim için memnun oldum. Peryön, bunun için size ayrıca teşekkür etmek isterim, nihayet ters köşe bir konu ile karşılaştık. 



Kevin Cook yakışıklıydı even though ama kurtarmadı. Sunum, ilgi alanına girenler için bile tekdüzeydi. Acar Baltaş'ın hatrı sayılır bir kitlesi var, çok kalabalık bir salonda zar zor yer bulabildim, enteresan bir şov anlayışı var hocanın, kitleyi büyülüyor diyebiliriz, komik esprili bir de anlatım dili kullanıyor. 

Evrim Kuran çok etkili, çok güçlü, aurası diğer salondan fark ediliyor, yine sırf onun için salonda yerlerde oturanları gördüm, moderasyonu süper, bir kelime ile neleri değiştiriyor görmeliydiniz. Oturuma gelince yuvarlak cevapların verildiği, yeteneğe dair çok vurucu bir cevap alınamayan 2 farklı bakış açısını dinledik. Genelde böyle olur şirketler(yetkilileri/yöneticileri) bilmenizi istedikleri kadar bilgi paylaşır, siz sorunuza aldığınız yuvarlak cevapla kalırsınız. 

Daha sonra Ali Baba ve 7 Cüceler filminde Metro ofisinde kendini canlandırdığı filmden tanıdığım Kubilay Özerkan konuştu.

Nevzat Aydın bombaydı, çok cool, keyifli bir oturumdu, YOD zaten bizim YOD anlatmaya gerek yok, Murat Yeşildere ile BOYS BOYS BOYS oturumu izledik. Lütfen sahneye daha çok kadın...



Neler seslendirildi, neleri duydum, şöyle böyle öyle dediler;

Sanırım 2016 provası oldu bu organizasyon diyenler ile başlayayım,
Sansür hala mevcut, ana ekrana yansıtılan tweetlerde sınırlı sayıda kullanıcı vardı, 2.gün daha fazla sayıda kullanıcı ekrana yansıdı(Peryön ekibi ile konuşmuşlar),
Haliç Salonu'ndaki oturumları çoğu(bayağı bayağı çoğu geç başladı),
Kahve bağımlıları servis edilmeyen kahveler ve uzun kuyruklardan şikayet etti,
Su sebilleri değiştirilmediği için mobilleşen ikacılar, dolu su sebili bulmak için bir köşeden diğerine hicret ettiler,
Yemekler çok beğenildi, arada kurabiye falan bulamayan diyabetli ikacılar yiyecek bir şeyler aramaya koyuldu(bu izlemeye değerdi adeta açlık oyunları),
Daha çok öğrenci davet edilmeli dendi, edilmiyor olsa bile canlı yayın belki iyi gelebilir, genç arkadaşların fikirleri olması açısından,
Amiral Battı oyunu kadar gürültülü bir oyunu neden getirmişler bu çok sorgulandı, gürültü kirliliği yarattı,
bütün bu olanlara rağmen Peryön'ün kendini aştığını söylemek mümkün, en azından benim için KİM BU sorusunu sormayı bıraktılar(küçük bir latife yaptım). Kişisel tarihime baktığımda sabah erkenden uyanıp kongreye, zirveye, konferansa gitmek bizde bir aile geleneği. Orada olmaktan mutluydum, bloggerların heyecanını gördüm, eski ekip arkadaşlarımla oturumlara katıldım, yemekte buluştuklarım falan oldu, yeni bağlantılar, eski yöneticilerin ne kadar güzelleşmişsin bu ne tatlılık iltifatları falan, bir dönem iş yaptıklarımı sahnede izledim bunlar güzel şeyler. Konuklara verilen peluş hayvanlar gülümsetti, güzel işler de yapılıyor. 
(Xoxo gossip girl)

Bitirirken, teşekkür edelim hep birlikte, zarif davetleri için ve de ağırladıkları için.

Reverans+baş selamı Sn. Özlem Helvacı ve ekibine. 


Yazının fon müziği: Pharrel Williams-Happy

Your Highness,

Coco Maya de Medina









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder