İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

1 Mart 2019 Cuma

Yaratıcılık / Beyin

Merhaba beyinleri kendilerinden de öte takipçilerim Weirdos.

Rönesans döneminde, ki kendine gelme, ışık saçma, eski canlılığı yendiden kazanma, yeniden doğuş olarak bilinir hatta ve hatta il rinascimento-Giorgio Vasari'nin bu sözcüğü uydurduğu söylenir(Ben söyleyenlerin yalancısıyım) bir yarışma düzenlenir, amaç barbar sürülerinin yıkıp geçtiği İtalya'da sanatı, resim sanatını yeniden canlandırma isteği.
Giotto diye bir eleman var, sanatçı, mimar, heykeltraş vb. Papa VIII. Boniface için Roma San Pietro Bazilikası'ndaki freskleri yapacak. Yarışma düzenleniyor tüm ressamlar karmaşık tasarımlar sunuyorlar. Giotto ise sadece elini kullanarak mükemmel bir çember çiziyor, "Sie monakonun qöylüleri, risk budur!!" diyor. Bu kendinden emin, cesur hareketliyle yarışmayı kazanıyor. Ölümünden epey sonra Lorenzo il Magnifico, Duomo'da kendisi için bir anıt dikilmesini istiyor ve üzerinde şu yazılar bulunuyormuş.

Ben, ölmüş resim sanatını yeniden canlandırdım. 
Sizden bir sanatı canlandırmanızı beklemiyorlardır ama kendi hayatınızda devrim yarattığınız bir an var mı? Bunu düşünmenizi isterdim.

Yaratıcılık, beyin, çevresel faktörler okumlaması yaparken Da Vinci's Demons dizisinin çemçük ağızlı Lorenzo'su karşıma çıktı normal olarak. Evet kendisinin hastasıyım, iyi ki vardı ve sanatçıları himayesine aldı, destekledi, motive etti, biz de hala Leonardo ve Michelangelo gibi büyük dehaların çalışmalarını izleyebiliyoruz. Kendisi aslında banker bir aileden geliyordu. Leonardo'yu evinde misafir etmiş bıdı bıdı bıdı(açın diziyi falan izleyin de bir fikriniz olsun). Arşivdeki Floransa fotolarını bulamadığım için paylaşamıyorum. Halbuki Duomo önündeki fotoğrafımı paylaşacaktım sizinle.

Modern dünyaya dönecek olursak meslekler ve hikayeler çöplüğünde durum farklı değil, 'yetenek' dediğimiz bireylerin kendini gerçekleştirmesi, yeni şeyler yaratması, düşünmesi, ilerlemesi için benzer modeller kullanılmaya devam ediyor. Yeni bir proje hayata geçirecekse bütçesini kullanacağı bir sponsor arayışına giriyor şirkette mesela. Koçluklar, eğitimler, mentorluklar, tersine mentorluklar, semi allahülimenler vs. tonla. So yetenek avcısı bir yöneticiysen eğer o ışığı bul, o yolu aç/alan yarat, o yeteneği  işle, engel olma derdim, bana sorsaydın ama neyse ki sormuyorsun.

İnsanların yaratıcılıklarını geliştirmesi için birkaç öneri sunmuşlar bakıyorum, herkeste işlemeyebilir, beynin plastikliği diye muhteşem bir kavram var. Keşke sinapslar falan bütün evrene yayılsa ama ergenlikle birlikte kendimizi şekle sokmaya, çocukluktan beri gelişen sinapsları budamaya başlıyormuşuz. Beynin plastikliği: uyum sağlama yeteneği, muhteşem tepkileri ve sonsuza kadar değişen bir organ olmasını ifade ediyor.
Daha iyi beyinler geliştirmek için:


  • Yeni ve bilmediğiniz bir alan seçin/bilgi sahası ve bu sahayı derinlemesine keşfe çıkın. 
  • Her gün düşünmeye biraz zaman ayırın. 
  • Her gün meditasyon yapın. 
  • Gözlem yapma alıştırmaları yapın, denyo gibi insalara gözünüzü dikmeyin ama. 
  • Tanımlama alıştırmaları yapın. 
  • İmgeleme alıştırmaları yapın, hayal kurun. Bkz: Çılgın Bediş gündüz düşleri
Deneyin derdim, denemekten çekinmeyin, oha ya hayat çok uzun, hata yapmak için bir sürü zamanınız var, başkalarının sizin yeteneklerinizi hafife almasına takılmayın. 

Yaratmak gök tanrılara mahsus diyorsanız o başka bir hikayenin konusu. 

Küçükken sürekli beyin salatası yedirilmiş kahramanınız,

Coco Sol Beyin(Sağı da çok iyi kullanıyorum merak etme)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder