sürekli looser, kurban, çaresiz, şanssız rolünü kendine kimlik edinmiş insanların okuyup feyz alması gereken kitap. okurken kişisel gelişim klişelerinin yerleştirildiği bir roman görüyoruz. zaman zaman iş hayatında karşılaşılan bizans oyunları, arada bir aydınlanma ampül yanması, ya benim de başıma bu geliyor ne de empatik bir kitap diyebiliriz.bol bol siz biz, ayak kaydırmaca, fransız nobranlığı, mont blanc kalemler, koşullandırma, yer yer kariyer koçluğu, markalar hakkında bilgi almak mümkün, aklı olan bu ibretlik paylaşımdan ders alır, hem kolay da okunuyor. dubreil denen adamın aslında adı igor:)
spoylır: igor alan'ın babası
az kalsın unutuyordum; kitabın kahramanı işe alım uzmanı, amerika'dan paris'e geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder