İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

26 Mayıs 2014 Pazartesi

Sanki Picasso!


Ne kadar sincapsınız?

Ne kadar sanatçısınız? Ne kadar şair? Ne kadar yazar? Ne kadar oyuncu? Ne kadar sopranosunuz? Ne kadar çapkınsınız, doğru hiç çapkın değilsiniz.

Evet rollerden girerek buraya gelmeyi planlıyordum.

Vakti zamanında çalıştığım koç, bana bir test uygulamıştı online, sonucunda da en altta yani raporun en altında kendini değerleme kısmında kendime çok haksızlık ettiğim ortaya çıkmıştı, tabii bunun üzerine çalıştım ben de.

Bundan 3 önceki işimde Japon bir arkadaşım vardı, kendisini tepsi boyama kursuna verdi, kocası ile de arası kötü, la pompa el pompei konularında da şeyler, çocuk mocuk yok, işte bizimki her gün yeni bir tepsi, takı kutusu, peçetelik boyayıp geliyor, her sabah bugün ne boyadı sorunsalı var, uykulu halde dinliyorum. 

Günlerden bir gün, şuursuz şekilde "kızım" dedi bana, ben burada boya yapıyorum, "işte o konuda haklısın kardeş" dedim sen dandik 3 tüp akrilikle peçeteden dekupaj ile boya yapıyorsun, ben elime o tepsiyi aldığım zaman oryantalist bir tablo çizebilirim ve boyayabilirim, ben sanat yapıyorum, aramızdaki fark bu. 

Pull the trigger, kullandığı aptal bir sözcük beni delirtmeye yetmişti. 
Hiçbir şey mükemmel olmak zorunda falan değil kendimizi kandırmayalım, obsesif halleri maskemelemek adına ben detaycıyım demeye gerek yok, insanlar mükemmel değildir, şehirler değildir merhaba sedanter yaşam. Biraz keyif almaya bakarım, biraz göğe bakarım, biraz da boğaza bakarım ohhh mis.

Tavana resim çizebilirdim, soyut resim yapabilirdim, akrilikle ya da yağlı boya ile çalışabilirdim, ezbere O'nun yüzünü çizebilirdim sonra da yırtıp atabilirdim, özellikle portre çalışmam ben, camı boyayabilir, Kapadokya'dan aldığım amfora'nın üzerine eti'lerden kalma figürleri sabırlı bir şekilde çizebilirdim özel kalemi ile. Evimi boyayabilirdim ki yaptım, balkonuma çiçekler çizebilirdim çizdim, vitray bile yapabilirdim, ham seramik tabaklar alıp sırlayabilirdim. Heykel yapabiliyordum ama tırnaklarımın arasına çamur ve kil giriyor diye devam etmedim, gitar çalıyordum elimdeki kisti bahane ettim ve sol elimin tırnaklarını kesmek fazla geldi, bırak işlerini başkaları övsün falan derken benim ayar kaçtı.  Bittabi herkes resim yapabilir, şarkı söyleyebilir, kayabilir i mean kayabilir :) yatay düzlemde, ow yea yıldızlar da kayar minnoşlar.

Hayatınız boyunca tek bir iş yapmak zorunda değilsiniz, aynı rolde sıkışıp kalmak zorunda değilsiniz, işsiz kaldığı dönemde hobilerinden para kazanan insanlar tanıyorum, bi' arkadaşımın başına gelmiş...


6 karma sergiye katılıp, önünüzdeki 5 yıl içinde de kişisel serginizi açmayı planlayabilirsiniz, kimbilir belki bir gün tablolarınızı almak için sıraya girerler ya da arkadaşlarınıza hediye edersiniz.
Kurumsal hayatı bırakıp sahil kasabasında dandik bir kafe açabilirsiniz, kitapçı açabilirsiniz, kasap olabilirsiniz, sizi ne mutlu ediyor ise onu yapın. Ibıhça öğrenin mesela. Yeter ki yanınızda sürekli yaşam sevincinizi emen enerji süngerleri olmasın, sizi tüketen, pesimistin önde gideni tiplerden kurtulun ya da onları görmezden gelin, yokmuş gibi yapın, aslında hiç olmadılar, şakaklarıma kar mı yağmış? bir sinek mi vızıldıyor?

Gerekirse baştan alın, en baştan başlayın, istediğiniz bölümü okuyun, pasta yapım kursuna gidin, şarkıcılıktan yoga eğitmenliğine geçin, kimin sizi yargılamaya hakkı var?
Yalnızca, kurumsal hayata geri dönmeye çalışırken görüşeceğiniz ikacıya tatmin edici bir açıklama yapın, mesela param bitti, babam evden kovdu, karım dehledi gibi...

Kimim ki ben, sana rüyalar taşıyan?
Gökkubbe alçak,
Hırka dar, 
Tecrübem eksik,
Söyle!
Kimim ben?

Şaka ya, ben resim falan yapamıyorum. Anca bu :(



Offf tamam, bazılarından yetenekliyim, i'm gifted, special one, 10 parmağımda 13 marifet sadece kendimi gerçekleştirmek adına çalışıyorum yoksa ruhum hep güzel sanatlar

Zamandan ve ışıktan azade kalmış kahramanınız,

Coco

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder