İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

11 Mayıs 2015 Pazartesi

İşe Alım Günlükleri

Sevgili günlük,

Sabah uykusuna doyamadan, en tatlı yerinde alarm çalmaya başladı. Hafta sonu yetmedi. Öyle yoğunluk severim böyle yoğunluk severim derken baharın çılgınlığına kapıldım, yorgunum yea. Yine saçmalıkta sınır tanımayan rüyalarımdan birini görüyorum, sakallarım varmış, o zaman sözüm dinlenmeli falan derken, gözümdeki sürmelere bakıyordum bildiğin Hollywood yapımı son dönem Arabik kahramanlı dizi karakteriydim, sakallarım vardı sadece çenemde. 
2.alarm çalmadan yataktan kalktım, pencereyi açtım göğe baktım bugün de yağmur yağmayacaktı. Hazırlandım ve çıktım. 
Yeni programım geldi, ah böyle çok tatlı yea, programım aslında Haziran'a kadar full dolu, ama görüşme öncesi envanter ve cv geliyor böyle heyecanlı bir iş yapıyor gibi ipad ekranına bakıyorum, hastamızı odaya alıyorlar, evet konsültasyona hazırız ahehahdhdfsgs şaka şaka, 
Sen gülümsüyorsun ve beni daha geniş bir odaya alıyorlar...




Ne olursa olsun her adayı gülümseyerek karşılıyoruz, karşılıyorum, karşılıyorlar. Defa kez çemkirdim, şoföre de günaydın diyeceksin, kantin görevlisine de, resepsiyoniste de, teknisyene de, finanstaki uyuz Çiğdem'e de, ceo'nun asistanı da, Ceo'ya da. Insanlar senin meymenetsiz suratınla sabahı karşılamak zorunda değil. Aslına bakarsan işler yolunda ama daha önce olmadığım kadar yoğun, dünyayı kurtarıyorum, bazen ik yapıyorum.

Neyse işte hadi işe alım ve iş görüşmelerinden hatta toplantı adabından ve zamanı iyi kullanmaktan falan bahsedeyim. Ayyy negzel böyle otorite gibi sorular falan soruluyor bana, çok mutlu oluyorum. 

Adayı bekletmeyin, bekletirseniz dibiniz düşsün, dişiniz kırılsın.
Görüşmeye hazırlıklı girin, müdüre uzmana sorulan soru sorulmaz, karpuzla şaka olmaz.
Adayı sinirlendirmeyin, zorlamayın, ağlatmayın, üzmeyin.
Adaydan daha fazla konuşmayın, arkadaşınız değil o, kardeşinizle olan anılarınızı dinlemek zorunda değil, ona ne kabak koyu falan...
Neden diye sormayın, kamlumbağa deden diyebilir-_-.
Sorularınız yalın, anlaşılır, 32 kelimenin birleşiminden oluşmasın ve her seferinde tek soru sorun. 
Adayın laflarını, sözlerini, anlatacaklarını boğazına dizmeyin, bırakınız konuşsun, bırakınız geçsinler. 
Hah! Yalın olsun sorularınız, adayı yönlendirmeyin, "değil mi?" Falan bak böyle şeyler kullanmayın. Duygularınızı işin içine katmayın, belki aday bir kokarca olabilir, kusana kadar bekleyin veya masanın karşısında sessizce  ölün. Vazgeçtim, dramatik bir şekilde ölün, acı çekerek, abartılı bir biçimde, ekonomik davranmayın büyük büyük oynayın ve ölün.
Cevabı belli sorular sormayın. Örnek veriyorum: hayır vermiyorum, bu örnek verdiğim yazılardan biri değil, bugün az uyudum, bekleyin biraz. 
Görüşme sonunda nasıl geçtiğini, ne düşündüğünü soracaklar, sakın cevap verme, değerlendirme sürecini aktar ve shut the fuck up. Kapıya kadar uğurla. 

Bugünki aday uzun vade planlarında(20 yıl sonra) direktör olma hayalinden bahsetti. 10 yıllık tecrübesi var, kıdemli uzman. Şimdi bunun üzerinde biraz düşünüp 350 kelimelik bir essay yazmanızı bekliyorum. Süreniz başladı. 

Akademik Koçunuz,

Coco

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder