İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

1 Ocak 2016 Cuma

2016

Hepinize az hasarlı bir yıl dilerim



Sevgili Sen,

Öncelikle doğum günüm civarı olan günlerde blogda gezindiğin için teşekkürler. Hoş geldin bebek. Eski yıl sona erdi, yepyeni bir yıl gedi, yiniyıl yiniyıl yiniyıl bizlere kutlu olsun...

Yesyeni bir yıl, yeni tanışıklıklar, yeni amaçlar, planlar, güzel gelişmeler derken mutluluk sarhoşu bir haldeyim. Geçtiğimiz yılın son haftası fırtına(rüzgar gibi falan değil olsa olsa tornado) gibi geçti, bütün yapılacakları tek haftaya sıkıştırmış haldeydim, tapınak gezeceğim diye dijital detoks denedim. Ne olur bu yıl biraz daha geç bitsin, zaman daha yavaş aksın diye biraz da umutlanarak geçirdim. 
En güzel 2015 benimdi, benim olacaktı, istedim ve oldu, yıllarla, aylarla henüz sorunum yok ama hala perşembeleri sevmiyorum biraz da pazarları.

Hayatımın en zor yılını 24 yaşındayken yaşamış, elim bir trafik kazasında kaşlarımı ve sevdiklerimi kaybetmiştim zaten. Zaman o noktada benim için durmuş, sanki her yılı 24 yaşındaymışım gibi yaşamaya devam etmiştim. Görenler 26 gösteriyorsun dediğinde 30’larını süren bu bedenin içinde aslında o kadar da genç gösteriyor olamam, karşımdaki insanlar çok zarif düşünüyor diyordum.



  • Daha fazla şapka alma hedefimi gerçekleştirdim hatırlayalım Sezai’den bu yüzden fırça yemiştim. 
  • İspanya’ya gidemedim çünkü Maynard zaten oraya taşınacak ben de onları ziyarete gidebilirim haydi burada esneyelim, o 5 kiloyu almam ise bir başarı olarak tarihte yerini almamalı. 
  • Tüm yıl süresince 2 iş görüşmesine gittim, Zirve’den sonraydı, kar yağıyor, görüşmeler erteleniyor ajandalar yeniden belirleniyordu. Çok iyi 2 mülakat deneyimi geçirdim, hatırlatın da bir ara anlatayım, üzgünüm kim olduklarını söyleyemem, üzgünüm sonuçları hakkında da bilgi paylaşamam. Yine de kişisel kariyer yoluma bakıldında K2 noktasına yakışan şeyler bunlar, Maslow’un İhtiyaç Piramidi'ni gözünüzün önüne getirin ve Kendini Gerçekleştirme basamağında olduğumu düşünün lütfen. Kendimi kutsanmış hissettim, o nedenle bu yıl harikaydı. 
  • Yaptığım işlere gelince long term career olarak zaten blog yazıyordum, çok tatlı 2 iş daha yaptım bağlantılı, yıl sonunda ise Pazarlama Zirvesi’nde değerlendirici olarak davetliydim, buyrun size çok tatlı bir an daha. 
  • Çok severek takip edilen bir şirketin prosedürlerini eğlenceli bir şekilde yeniden yazmam istendi, yabdım. 
  • TED sahnesine çıkıp peygamberlik ilan etmek gibi bir hedefim henüz yok, güzel bir detay paylaşayım blogda yazdığım şeyler bazen gerçekleşiyor, gülücük, gülücük, alkışlar. 
  • İkinci kez kitap teklifi aldım, insanların size güvenmesi tuhaf hissettiriyor bazen yine de çok mutluyum. 
  • Pazarlama Gurusu’nun birisi tebrik mesajı attı, hem de ik bloggerı olduğum ve farklı olduğum, yeni bir soluk getirdiğim için, sözde hr bloggerları diye devam ediyordu aman tanrım ben bir değerli taştım!!! Yine bir pazarlamacı beni tavsiye etmişti ve bu büyük bir olaydı, sevincimi paylaşmanızı istiyorum, Midyat-Seyfo sevinin.
  • Arkadaşlarıma headhunt yaptım, cennetliğimi yaptım hacı, kutlama yemekleri mi dersin hediyeler mi, ow yea. 
  • Katılmak istediğim birçok zirveye, okazyona katıldım birkaçını da kaçırdım ne yazık ki. 
  • Seyahat ettim, çok seyahat ettim, hafta içi İstanbul’da gezdim, havaalanında sabahladım. 
  • Direktörlü toplantılar, müdürlü görüşmeler yaptım, 2 hafta Ankara’da mavi yakalı şirinler ile görüştüm dahası da var onu geçelim, Ankara memur kenti, saray falan var işte, gizlilik mizlilik karşim. 
  • Rapor yazdım, çok yazdım o kısmı biraz yorucu oldu. 
  • Biraz kitap okudum, birkaç tiyatro oyununa gittim, sergi gezdim, film izledim, konser dinledim, biraz pilates yaptım, koruda yürüdüm, bol bol vine çekip, periscope yayını yaptım, ben eğlendim. 
  • Köpeğim öldü, çiftliğe gidip cenaze töreni düzenledim, küçükken de ikizimle bahçeyi hayvan mezarlığına çevirmiştik zaten. 
  • İK’nın en etkili 25 ismi arasına Prenses olarak girdim. 
  • Güzel hediyeler aldım, çok güzellerdi sevilmek nayz, hoş hediyeler alıp sahiplerine ulaştırdım paylaşmazsanız merdivenden düşün hayat paylaştıkça anlamlı. Hobbitlik bunu gerektirir. 
  • Yetenekli insanlarla vakit geçirdim, özel insan yavrularıyla, benzerlerimle ve benzer olmayanlarla, yelpazeyi geniş tutmakta fayda var.
  • Alakasız ortamlarda eski ekip arkadaşlarımın benden bahsederken harika yorumlar yaptığını duydum, sağolsunlar var olsunlar. 
  • Teyzem tarafından konuklarımı çok iyi ağırladığım, bunun yanında insanların kendini bana çok yakın hissetmesini sağladığım ve yine bunun yanında bir o kadar da uzak hissettirebildiğim geri bildirimini aldım. Çelişkiporn. Benzer bir şeyi Serhat da söyledi, daha da yorum yapmıyorum. Hepinizi seviyorum diyeyim. 
  • Güçlü yönlerimi daha güçlendirip gelişime açık yanlarıma baktım, guyz burada şaka yaptım sizin gelişim alanlarınız var geyiği çevirmek için sabırsızlansam da size öneri gelişim alanlarınızla barışın. Birçoğunuzun o alanları iyileştiremeyeceğini, davranışa çeviremeyeceğini falan biliyoruz, kendinizi kandırmayın. O taraflarınızla barışın bence. Marketing is everything. 
  • Çok şahane blog yazıları yazdım, harika kritikler yaptım, acımasız şakalar var bir de, oh minnie. 
  • Hüzünlü dönemler de oldu, kuzenim aramızdan ayrıldı, bir beyin kanaması yolunu seçti giderken, kalbimizde. Her zaman hatırlayacağız. 




Günün sonunda nasıl bir beyaz yakalı olmayacağımı biliyorum, nasıl bir İK’cı olmayacağımı biliyorum derken insanların potansiyellerini açığa çıkaracak ortamı oluşturmada bir dünya markası olmaya devam yani. Yeteneklerinizi sergileyin. Herkes sizi sevmesin mümkünse. İşinizi iyi yapın, lütfen. Hayallerinizle dalga geçilmesine izin vermeyin, geçen gün bir çocuk okulda İspark Görevlisi(otoparkçı) olmak istediğini anlatan bir sunum yaptı ve sosyal medyada linç edildi. O çöplükteki en iyi çöpçü, en iyi park görevlisi falan olmayın, sanatçı olmayın incitirler, üzerler, savaşçı olun öküz olun, en iyi öküz olun, o caddedeki en iyi İK’cı olun.

Klişe ama sevdiğiniz işi yapın, olmadı mı sevmediğiniz halde yapabileceğiniz işi yapın o zaman, sizi en az üzecek, vicdanınızı en az rahatsız edecek işi yapın. Dünya küçük sonuçta, 8 nota var kaç farklı beste yapılabilir ki?

Mutlu kalın, mutlu olun, farklı düşüneni sevmemek içinizde var, aynılaşmak için yanıp tutuşuyorsunuz, yazık oluyor.
Oysa Endorfin ne güzel yea. Kötü olaylar yaşadık, utanç hissettik, başkası adına üzüldük, empati kurduk, sinirlendik, ünlemli cümleler kurduk. Hepsini geride bırakalım mı tatlı çocuq, en son ODTÜ arazisine göz diktiler mesela...






Yapılacaklar listesini kısa tuttum bu kez, buyrunuz;


  1. O kitabı yaz(muhtemelen yazmayacağım).
  2. Paul Ekman eğitimine katıl(hayatın bir daha eskisi gibi olmasın).
  3. Yoga’da turtle duruşunu bu yıl en azından yapabil. 
  4. Diyete devam et. 
  5. 2016 süresince en fazla 10 adet kitap alabilirsin, 10 kitap okursan 10 kitap daha alma hakkın olur, kapiş!
  6. Find your greatness.
  7. Yüzüğü geri gönder(no Frodo). Guyz anlatmayı unuttum, eve çiçekle birlikte yüzük geldi O_o .
  8. Farklı bir şey yap, saçını maviye boya mesela. 
  9. Darbuka çal. 
  10. Mont Blanc kalem al, sırf itliğine. 
  11. Doğum gününde çok eğlen.
  12. Şapka al x 10.
  13. O tabloyu bitir. 
  14. Gönüllülük işlerine devam et, guyz guyz guyz dişe dokunur işler yapalım. 
  15. Farklı düşün, şu kasları kullanma geyiğine katıl.
  16. Düşene de bir tekme sen vur, gelişine.
  17. twitter'da herkese cevap vermek zorunda değilsin, verme. 10K görüşme yapmayanlar none-EU citizen sırasına geçsin. Aynı İK'yı yapmıyorsunuz. Sonra laf soktun bilmem ne diyor hem soru soruyor hem cevabı beğenmiyorlar, ilginç.
  18. Digital detox olayına gir. Hah bir de İK dışındaki yazılara devam et, malum bu yıl minimalist, sentimental ve pırıltılı temayla devam edeceğiz, ayrıca alexa durumun gayet iyi.
  19. Organ nakli ile ilgili operasyon izle, anatomi falan okumla. 
  20. Evi daha minimal hale getir, giysi odasına odaklan, boş zamanlarında match makerlık yapmaya devam et. 
  21. Yeni anılar biriktir, hikayeler anlat ve sakın ayağını kırma.





En görkemli şekilde azot döngüsüne katıl. 
Son olarak yeni bir şey öğren, seramik, boya, pony binme dışında. Sıfırdan, ilk kez, bebek adımları ile, hızlandırılmamış. 

Narratorunuz, Maça Ası'nız,

Coco

Yazının fon müziği: Bilirsiniz pek severim bu şarkıyı, The Beatles'tan geliyor sabah şekerlerim; 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder