İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

30 Ocak 2016 Cumartesi

Yanlış İşe Yerleştirilen Yanlış İnsanlar







İşte buradayım, resepsiyon görevlisi bankonun arkasında, görüşme saatinden 10 dk. önce geldim, koltuklardan birinde oturuyorum, mesai bitimine 10 dakika var. Mesai sonrası görüşme talep etmediğim ve boş vaktim olduğunu söylememe rağmen benimle daha geniş vakitte görüşmek istediklerini söylüyorlar. 
Linkedin üzerinden ulaşmışlardı, anahtar sözcükler ile arama yapmış, ilanlarındaki özelliklere uygun profillerden biri ben olmuştum, önce ne alaka diye düşündüm ama benimki gibi bir cv fena sayılmaz, görev tanımlarına bakmaları gerekmez, şirket logolarını takip etsinler yeterli. 
İletişim biçimleri çalışılan şirketlere göre değişiklik gösterir, bunu zaten anlamışsınızdır diye düşünüyorum, her plazanın ayrı dokusu var, kenarda köşede kalmış neredeyse asgari ücrete çalıştırılacak köle arayan danışman şirket recruiterı bu noktada hayal kırıklığı yaşatır. Headhunt yapıyorum diye size facebook mesajı gönderdiğinde kendinizi kirletilmiş hissedersiniz, ıyyyyy bu ne biçim bir tarz, bu ne samimiyet, sen kimsin, siz kimsiniz kuzum? Evet sevgili dostum, yıllar geçtikçe o snob hava daha da oturur, demlenir bünyende, kendi dengin birinin ya da Maçka-Nişantaşı hattında çalışan danışmanın zarafetini beklersin, olmadı Levent-Maslak hattı. Yani diyorum ki Ashes to Ashes, dust to dust, Seniors to Seniors, Managers to Managers.

Önce mail gönderirler, 
Size bıdı bıdı üzerinden ulaştık, telefonda da konuştuğumuz üzere ilgili pozisyonun bilgilerini içeren ilanımızı paylaşmak isterim. Bir sorunuz olursa benimle iletişime geçebilirsiniz. Sizin de ilgilenmeniz durumunda önümüzdeki hafta bir görüşme organize etmek isteriz. Mutlu yıllar, sevgiler, bıdı bıdı(Bu arada aday size bugün doğum günüm görüşme yapamayız demiş de olabilir, oluyor öyle şeyler)…
Cevaben,
İlanınızı inceleme fırsatı buldum, büyük ölçüde benim kariyer beklentilerimle uyuşuyor tarzı denyo bir cevap yazılabilir ya da ben çok merci, sürecinizi bölmeyeyim denir, bu noktada süreç sonlanır, anlatacak hikaye kalmaz, olumlu senaryo ile devam ediyorum. 
Rubab’ın Cevabı;
İlgilenmenize sevindik. Çarşamba günü bizim için daha uygun gibi gözüküyor. Yanlış anlamadıysam 17:30 sizin için de uygun. Onayınızdan sonra size görüşme detaylarını içeren bir mail gönderiyor olacağım. Sevgiler…


Hava koşulları, görüşmeyi yapacak kişinin programının değişmesi, uçak düşmesi, müşterinin toplantı talep etmesi gibi nedenle telefon trafiği veya mail trafiğinde yoğunluk yaşanabilir. Bazı pozisyonlarda size vaka, araştırma, analiz, anket sonucu falan gönderilip bunun sunumunu yapmanız istenebilir, 3 yönetici 1 İK profesyoneline -dır, -dir, -dur, -dör’lü ifadeli sunumlar yerine x saptandı, y gözlemlendi, çözüm yolu olarak z önerilmektedir cümleli sunumlar yapılabilir. Sayısal veriler, uzun dönem stratejiler, işkembeden sallama taktik planlar, araştırmalar kullanılabilir so hazır olun. 
İşe alımı departman müdürlerinin, ekibin en kıdemlisinin yaptığı zamanları falan gördüğünden bu bünye ve arkadaşları İŞİ PROFESYONELLERİN ELİNE BIRAKIN tavrı ile devam eder. Evet bazılarımıza göre işe alım bir sanattır, işe yerleştirme, elde tutma falan herkes yetenekle çalışmak ister, bu arada hep ODTÜ-BOĞAZİÇİ isteyen de vardır, maaş neredeyse asgari ücret / görev dünyayı kurtarmak. 







Benzer şuursuzluklardan kurtulmak, süreçlerin daha etkin ve verimli hale getirilmesi, İK’nın imajının, elinin yüzünün daha düzgün hale getirilmesi sırtında bir kambur gibi takip eder. Her seferinde bir başka yeri tamir etmeye çalışır, bir başka yeri düzeltmeye çabalar, çoğu zaman çok rerörerö bir departman olduğunu dinler, ekseriyetle STRATEJİK ORTAK olur, vallahi bak, hepimiz stratejik ortaklıktan kanser olduk, stage 4, terminal hastasıyız dolayısıyla bize iyi davranın. 
İK’nın daha az dokunduğu işe alım süreci düşünülemez zinhar!!zinharrrrrr!!!

FERMAN PADİŞAHIN DAĞLAR BİZİMDİR

Herkes yeteneklerinin daha güçlü olduğu alanları kullansın, breh breh breh. Yine de iç müşteriye seve seve yardımcı olur, daha az kullanılan danışmanlık süreçlerini öne çıkarır, birtakım testler kullanarak bi’şey bi’şeyleri hızlandırır, belirli bölümde çalışanları yeteneklerini daha iyi sergileyecekleri yöne doğru itelemeye ve hatta doğru bölüme işe almaya odaklanabiliriz. 
  • Kullanılan testler horoskop, yıldız okuma, geleceğinden haber verme testleri değil ancak kişinin ileride karşılacağı stres noktaları ve bunları yönetme şekli hakkında bilgi verebilir. 
  • Satış profesyoneli olma düşüncesi varsa elde tutma, satış kapama, satış sonrası davranış şekilleri hakkında bilgi verebilir,
  • Koçluğa ihtiyacı olan alanlar hakkında bilgi verebilir, 
  • Motivasyon, analitik beceriler, ilişki kurma şekli, ekip içerisindeki yabanilikleri, yaptığı hayvanlıklar hakkında bilgi verebilir,
  • Kısıtları, engelleri, farkındalığı olmadığı noktaları, cevaplama şeklini, manipülasyon durumunu, daha dar alanda kalarak kaçındığı noktaları falan verir,
  • MBTI falan varsa mis, bazıları renkli testleri, bazıları hayvanlı testleri kullanır, bazılarının 2-3 yıl geçerlilik durumu vardır, aday küser ben bu değilim yeaaaa falan diye, ah canım. Burada bilimsel gerçekler konuşuyor, butik test yapıyoruz diye 3-4-5 yetkinliği havuzdan çekip kullananları ayrı tutalım. 
  • Davranış bazlı görüşmeler ya da yetkinlik bazlı görüşmeler, amaç o noktada sergilediğiniz davranış neydi onu gözlemlemek ya da şirketin tanımladığı yetkinliği işini yaparken hangi sıklıkla sergilediğini anlamak için kullanılır(umarım anladınız, biraz uzun cümleler kuruyorum, Şebnem Ferah Artık Kısa Cümleler Kuruyorum dinlemeli ve kendime gelmeliyim). 
  • Değerlendirme Merkezi başka, işe alım görüşmesi başka, orada bahar başkadır, yazlar kışlar başkadır, gezsen Anadolu’yu.  Aday sizi yanlış yönlendirebilir, mış gibi gibi yapabilir o noktada ters köşe sorularınızı sormaya başlayın, demek süreç çok pürüssüzdü, her şey şahaneydi, daha iyi anlamak adına biraz daha detaylandıralım isterseniz diyerek girin, kalın bağırsaktan çıkarsınız, sorun bakalım olay esnasında orada ne işi varmış, ne demiş, kime demiş, hangi cevabı almış, sonra ne yapmış? Hangi aksiyon, hangi rapor, hangi yorum, hangi neden-sonuç ilişkisi, pekiyi SONUÇ NE OLDU? Hepinizi seviyorum. 

Evet-Hayır’lı sorulardan, tutarlılık sağlayan çapraz sorulara geçilen dönemlerden bahsediyorum yani, en hatasız yöntem değil, hatayı en aza indirerek pozisyona en yakın olan, özellikleri en uygun, en mutlu olabilecek(teoride) adayla ile buluşturmak. Nice koçyiğitler yanlış okullarda, yanlış bölümlerde okudu ve mezun oldu, yanlış işlere ve yanlış şirketlere girip mutsuz beyaz yakalı haline geldi… Şimdi 5-C sınıfından arkadaşımız Coco’nun şarkısını dinliyoruz;



Adaylar Coco’yu, İK’cılar Coco’yu, İç Müşteri Coco’yu sevmeli yurdumda. Haydi hep beraber söylüyoruz: Yuvadır kuşlara, örtüdür toprağa, can verir doğaya Coco’lar yurdumda.
Merci canım. 

Erbakan Hoca’nın (mezarında tapirler tepişsin diyenler görüyorum aranızda, asdlakjflşs yapmayın ayıp) “Kanlı mı olacak Kansız mı?” monoloğu geliyor aklıma. En acısız olanı yapalım istiyorsunuz, göz açıp kapayıncaya kadar sonuçlansın istiyorsunuz, bunun gerçek olmasını istiyorsunuz, test de olmasın, iş görüşmesi de olmasın, referans görüşmesi de(bunu ben de sevmiyorum ya, jr. bir işe alımcıyken -ben daha o zaman İK TANRIÇASI değilim-kendi işimin en sevmediğim kısmıydı referans sorgulaması o noktada size biraz katılabilirim)… Krem dö la krem ya, ben de isterim hatta işe gitmeyin, evden de çalışmayın ama maaşınız hesabınıza yatsın guyz. 

Uyanın ve salyanızı silin rica ederim, geldik, son durak, yıl 2016. Şimdi biraz daha liderlik yeteneklerinize ve yetenek yönetimine falan odaklanacağız, dizayn edeceğiz, faturalandıracağız. 

Görüşme sonucunun ne olduğunu merak ettiğini görüyorum Sevgili İzlek, karşı taraf 2 kişiydi, 1 kişi daha olacakmış, müşteride olduğu için katılamadı, 15 dakika geç başladık, Sr. Manager seviyesinde olan dallama şirketimi benimle yaptığı görüşmede gömmeye çalıştı(çalıştığım şirketi diyelim zira benim çalıştığım herhangi bir şirketle duygusal bağım olmadı), kendilerinden bahsederken “Biz kim miyiz?” gibi sorular sordu ben ağzımı bile açmamıştım, bunun gibi abidik gubidik birkaç şey daha oldu ama o başka bir hikayenin konusu. Sonra sunuma geçtik, anlattım, anlattım, anlattım… Bitti. 

Status: İş teklifi sunulması sonrasında kabul / red durumuna karar verme
Unutmamak gereken bir durum var, içinize sinmediyse “hayır” diyebilirsiniz, kimseye bir şey borçlu değilsiniz, bu sizin kariyeriniz, sizin hayatınız, sizin seçiminiz, sizin alternatif maliyetiniz, her seçiş bir vazgeçiş, bir alışveriş bir fiş. Aklınıza takılan her konuyu sorun, sorgulayın, cevapları size vermek durumundalar, kaçamak cevaplarla yürümez bu ilişki, belirsizlik durumu zorlayabilir, iyi düşünülmeli. 
Öneri: Red cevabını size en uygun, tarzınızı yansıtacak şekilde verin, karıncanın belini incitmeyin, piyasa küçük, tipler belli. OOOOOOOOoooooooo bireysel imaj görüyorum. 
Yineleyeyim: İşinize aşık olmak zorunda değilsiniz, sürekli sevdiğiniz işi yapmak kariyer yolunuzda tıkanıklık yaşanmasına neden olabilir, sonra koçlara gidiyorsunuz açtırmak için. 
Düşünelim: Yanlış işte çalışırsam yanılır mıyım?







Bitiriyorum, herkes ayağa kalksın, In to the Wood filmini severim, Meryl Streep Witch karakterini oynar, iyi de oynar, çok da güzel bir şarkı söyler, ruh halim bu, buyrunuz;

You're so nice.
You're not good,
You're not bad,
You're just nice.
I'm not good,
I'm not nice,
I'm just right.
I'm the Witch.

You're the world.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder