İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

1 Eylül 2016 Perşembe

Beyaz Yakalıya Tavsiyeler






Uyandım. Paşabahçe sahilde yürüdükten sonra, sabah yürüyüşü diyorum akıllım, saat 6'da yani, Boğaz'ın rüzgarı ile eşek tepmişe döndüm ve eve geldim. Yazışmalar birkaç telefon görüşmesi derken Aylin aradı. Psikolog olan hatırlarsın, yeni bir projeye başlıyormuş, Çengelköy'de olan olaylar ile ilgili, detayları gelince konuşacağız. Evde hiç çikolata yok ve kahve içmeye geliyor omen tanrım!!!

Yağmur başladığında geliyor, o gelmeden ortalığı biraz topluyorum, aşağıya inip bir tablo alıyorum, zira tablo onu bekliyor, meğer ona yapılmış. Evi gezmek istiyor, en son 6 yıl önce geldi, evcilik oynuyoruz, resimlere bakıyor, magnetlere, kitaplara. Sonra bir gün batımının olduğu tabloyu görüyor, bunu yanımıza alalım kahve içerken izleriz diyor. Alalım tabi, geçiyoruz balkona, uğultulu tepelerde oturduğumdan balkonda bir fırtına var, uçmayacak şekilde tabloyu yerleştiriyoruz, sanata bu kadar aşık, tablo  izlerken bu kadar iştahlı olan bir arkadaşım yok. 
1998'den beri arkadaşım, çok zeki, pragmatik, derin travmalar geçirmiş durumda, iyi toparladı, çıldırdığını iddia ediyor o konuda şüphelerim var sorgulamıyorum. Karşısındaki resmin bir duyguyu anlattığını, bir tarzının olduğunu falan anlatıyor bana, ben neden göremiyorum bilmiyorum, o resmi ben yaptım, sanırım biraz bozuğum. 
Tablo senin diyorum, omg bu nasıl bir coşku, uzun süredir böyle bir mutluluğa neden olmamışım gibi geliyor, aslında mesleki açıdan da oldum ama bu değişik. Takdir edilmek hoşuma gidiyor, kabul. Derin bir sohbete dalıyoruz, efsane bir hoca ile çalışıyormuş, alanındaki başarıları ve yeni araştırmalarını anlatıyor, uzun süredir yüz yüze görüşmediğimizden ne kadar özlediğimin farkına varıyorum. En son onun boşanması, Atlas'ın boşanma konusunda bizi yönlendirmesi ve benim Lucas maceralarım nedeni ile bir araya gelmişiz, ohannes. Ben de obsesyon var bunu çerçeveletemem, duvara çivi çakamayız diyor, çözüm olarak ona duvara bantla yapıştırdığım Cuba tablolarını gösteriyorum. Hı-hı çözüm odaklı yaklaştım gayz. 
Projeyi soruyor yönetici profilleri, zorlukları falan konuşuyoruz, blogu görmek istiyor ve onun isteği ile bu yazıyı yazıyorum, istek parça geldi. 

Bir yerde okumuş çok bilimsel, yöneticiler üst düzey olanlar, ekiplerine dahil olmasını istedikleri yönetici adaylarında şu tip özellikler arıyormuş;
  • Stratejik düşünme yeteneği, saf zeka istiyormuş. 
  • Doğru kişileri doğru işlere yerleştirme becerisi de istiyormuş. 
  • Ben de durur muyum yapıştırıyorum, iletişim peki? İyi bir dinleyici olma falan var mı? Varmış Sevgili İzlek, o da varmış. 
  • Alanında uzman, bilgi sahibi, sayısal yetenekleri olan birini ya da birilerini istiyorlarmış.
  • Israrcı, sadece bir takipçi değil gerekirse çemkirebilecek, direnç gösterecek olması da bekleniyormuş. 
  • Dürüstlük, açıklık, netlik, güvenilirlik var.
  • Sonuç odaklılık, performans, çözüm odaklılık ve tahta, evet. 
  • İyimserlik. Kocaman bir iyimserlik. Umut iyi bir şey tabii. 15 Temmuz sonrasına soruyor, mutsuz olduğumu söylüyorum, aslında merak ettiği bende bir travma yaratıp yaratmadığı. Bireysel olarak bana yardımcı olamaz çünkü duygusal olarak dahil olabilir konuya. Ona bir arkadaşımın bu olaylar sonunda burn out olduğunu anlatıyorum, psikoloji alanında çalışan bir arkadaşım, anlayabildiğini söylüyor. Sahi, siz olaylardan sonra toparlayabildiniz değil mi? Sizin adınıza çok seviniyorum Sevgili İzlek, kalp kalp kalp.
  • So son olarak kendinize sadık olmak, diğerlerine sadık olmak--> SAHİCİLİK, kazandırır. Çift taraflı bir beklenti var burada hem yönetici hem de yönetici adayı tarafından beklenen bir konu. 
 Benim kişisel tavsiyem ya da önerilerim diyeyim;

  1. Amacınız ne iyice bir netleştirin, olmadı kaynayan suya tuz atın amaçlarınızı bir de orada kaynatın ve tekrar bakın. 
  2. Güçlü olduğunuz ve zayıf olduğunuz yönlere bakın, aynaya bakmadan kaçın, şaka şaka. Bakın bakalım sizi motive edebilecek potansiyel olaylar ne olurdu?
  3. Güvenilir bir insan olmaya çalışın. Size güvenmeyen insanlara liderlik yapmaya çalıştığınızda Brütüs'ü hatırlayınız, bıçaklayacaklar sizi. E tu Brute???
  4. Sizi tanımalarına izin verin, siz de onları tanıyın. 
  5. Görünür olun, asansörde sizi gördüklerinde de korkmasınlar, medeniyetin gerektirdiği derecede selamlaşabilsinler. 
  6. Bir yetişkin olduğunuz için insanlara saygılı davranmayı deneyin ve bu kimliğinizin bir parçası haline gelsin. 
  7. Hatalarınızı kucaklayabilin.
  8. Ulaşılabilir olun. 
  9. Rol modeli olun, imam osurursa beyaz yakalı kesin s.çar.

Veeeeeeee, bana ayrılan sürenin sonuna geldik, kuaföre gitmem ve makyaj yaptırmam lazım akima eski yöneticimle yemek yiyeceğim. Reddedemeyeceğim bir teklif yaparsa size anlatırım merak etmeyin. Keşke ideal bir dünyada yaşasaydık ben de belediye başkanınız olsaydım ya. Negzel olurdu. 

Tablosunu da alıp gidiyor Aylin, pencereden beni izle diyor giderken, bakıyorum. Elinde tablo bağırıyor yukarıya doğru, GÜN IŞIĞINDA DAHA İYİ GÖRÜNÜYOR DEĞİL Mİ!!!!!!!!
Evet, elbette. 


Yazının fon müziği; Santana feat. Joss Stone ve Sean Paul'dan gelsin, o zamanlar gencim tabii aslanın boyu bu kadar - Cry Baby Cry

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder