Kendimi toparlamam saat 5'i buldu, sonra dedim kalk Coco düğün 19:00'da başlayacak kuaföre falan git tıngır mıngır anca yol alırsın. Sokağın başındaki sümük kızın işlettiği salona gittim, ayyyyyyy zahmet oldu saçlarımı yapa yapa bihter saçlarına benzetti, buna da şükür.
Eve geldim, ojelerimi sürdüm malum bu hayatta en büyük derdim one sürmek ve oje silmek, hatta bu nedenle kınanmışlığım vardır. Makyaj falan derken aksesuar seç, bu arada müziksiz olmaz hacı hiphop açık tıs tıs tıs bes evet düğüne hazırlık böyle oluyor hele halay falan çekilecek br düğünse. Saat çoktan 7 olmuştu e orada olmamın gereği yok zaten yalnız gideceğim, tingling mingling. Yalnızlığın en büyük olaylarından biri fermuar, giydiğin elbise gerçekten önemli tamam kilo verdim şahane falan ama strapless yandan fermuarlı bir elbise giydim fermuarı çekerken sağ koluma kramp girdi. O arada küfredenden kendime bir yanda da topuklulukları ayağımdan çıkartmaya çalışıyorum bildiğin Hint fukarası gibi bir şekil aldım hayır pilates falan derken baya da esnek bir tipim. Ama geçen gün ters bir hareket yaptım sol ayağıma kramp girdi işte hep bunlar yengeç dönencesinde ters giden merkürün falan işleriymiş. Tippy toes adımlarla kendimi o halde koltuğa attım sıkıntıdan bir yandan yelpaze elimde kramp düzelmesi bekliyorum, acılar içerisinde kıvranıyorum neymiş düğüne gidecekmişim hayır sanki bana evleniyorlar!
Straples
- üzülerek söylüyorum ki her hatun kişisine yakışmaz.
(Bkz: acı ama gerçek)
düzgün ve yuvarlak omuzlu bayanların vazgeçemediği giysi türüdür.
bluz ya da elbise seklinde bulmaniz mümkün, uygun beden uygun kumaşı bulduğunuzda başınıza hiçbir olumsuz durum gelmez efendim. aman yanını çekeyim aman yukarı toparlayayım diyerek çırpınmazsınız ve göğüsleriniz förtlemez.
dekolteniz güzelse giyiniz, oynayiniz, ziplayiniz efendim, iç rahatliğiyla giyiniz, hiçbir şey olmaz kendimden biliyorum, mezuniyet kiyafetimdi hatta halaybasiydim.
buradan yetkilelere sesleniyorum: tahta göğüslü kizlara satmayin bu ürünleri, göz zevki diye bir sey var.
Çok zekiydi aşırı zekiydi ama harcadı kendini yazık, solaktı da bazen tırnaklarını yerdi sinirden, ara ara kafasına takardı ne olacak bizim bu halimiz diye, ayrı müzik zevkleri ayrı kültürel sınıflar ayrı hayaller sonra ayrı üniversiteleri kazandık, bitti, bu kadar daha da anlatmayacağım.
Neyse aldım yürüdüm hacı, sonra işin piri amcalardan biri geldi üstadım dedim buyrunuz, kabul etmek zorunda olduğumuz gerçekler var, bir lider olabilirim ama kişisel gelişimim hala devam ediyor ayrıca üstad çırak ilişkisi benim için çok önemli bir konu. Amca sen ne yaptın diye sorulmaz ahengi bozan halaya kaynayan, yanlış adım atan tiplerden cidden tiskiniyorum, olm biz o harmonyi yakalayana kadar:) sen nasıl olupta gelip herşeyi bok edebiliyorsun acaba? Sonra davulu verdiler elime oldum mu sana ışın Karaca stayla ya da Gülben ergen konseri veriyormuş iticiliği yapmacıklığa çok karşıyım bunu biliyorsunuz.
Evet güldük, eğlendik, daha çok sıkıldım ben ama bunun bir sonu olmalı deyip ayrıldım, her güzel şeyin bir sonu yok mu zaten?
Hasta olmamak adına çıkıp hemmen eve geldim..
Ayacıklar ayacıklarımız isimli eserimi söyledikten sonra ayna karşısında Zeki müren dinlemeye başladım ah evet müzik zevkim konusunda çok konuşmayalım, bu yazıyı bitirirken de fon olarak bitmeyen şarkı gelsin size, gözzzzzzlerininnn içineeeeeeeee başka hayal girmesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder