İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

5 Aralık 2013 Perşembe

Bir İş Teklifi Hikayesi


Burada yazdıklarım kuzenimi bağlar, gerisi ninja kaplumbağlar hayde.


Şimdi düşünüyorumda hala iş bulamadıysanız ve benim yazdıklarımdan ilham alacağınızı düşünüyorsanız falan vay halinize.
Yani muhtemelen hem yaptığım aday görüşmesi sayısı hem de benim aday şapkamla yaptığım iş görüşmesi sayısı sizinkinden fazladır tabi. Hep başarılardan bahsedecek değilim, ya bak bu kadar mükemmel olmama rağmen inan ben de başarısız oldum, valla.


Fizik dersi vardı lisedeyken böyle işte geometrik olmayan cisimlerin ağırlık merkezi falan öyle ilginç konular vardı  ve ben fizikten kaldım hacı, o meymenetsiz kadın dönem ödevimi bile hiçe sayıp beni o dersten bıraktı, Allah'tan kredili sistem diye saçma bir şey vardı ve ben onun son kurbanlarındandım, başka bir ders alarak 2.5 yılda liseden mezun oldum, sweet sixteen yaşına yeni girmiştim eki eki. 

Peki en büyük başarısızlığım bu muydu? 
Hayır değildi, bir keresinde uçağı kaçırdım, işte bu benim en büyük başarısızlığımdır ya da değildir.
Bir gün tuzsuz pilav pişirmiştim.
Bir defasında leylak renginden nefret ettiğim için kırmızı, mavi ve beyazı karıştırıp bür türlü doğru tonu bulamamıştım, çok kötü bir gündü yardım aldım.
Tesadüfen derece yapmıştım okulda ama 1. değildim bak bu başarısızlık, uzun hikaye başka zaman anlatırım onu.
Bir defasında da meğer bana sorulmamış olan bir soruya cevap verdim, sonny'nin babası, sonny ve ben arabadaydık, tanrım rezil olmuştum, kulaklarıma kadar kızarmıştım.


Yaptığım hatalara karşı tahammülüm yok, kendime karşı karşı çok acımasızım, beklentim yüksek ama aynı zamanda ilk şoku geçirdiğim ilk 3 sn. sonrasında boşver çocuk diyen bir içsesim var.
Data bolluğunda boğulduğum bir jrlık dönemim var, çok özenle yapardım işimi, kontrolü seviyordum, sürprizlere karşı hep hazırlıklı olmalıydım... Zamanla yuvarlak köşeler oluşturmak için zorladım kendimi, kendine bu kadar haksızlık etme herkes senin hızına yetişemiyor, yetenekleri farklı diyerek normalleştirmeye çalıştım.

İş yapış şekli

Temiz, detaycı, minimalist, yormadan, elegan bir tavırla, sinirlendiğinde direk söyleyerek, çok açık sözlü(dııııztttttt system failure).

Evet iş teklifi, benim işimin köprüden önceki son çıkışı, K2'ye tırmanırken son engel falan. İş görüşmesinde ücret beklentisini aldığımız bir an gelir, bu bazı şirketlerde formlarda kutucuk şeklinde belirtilmişken bazılarında sözel olarak da teyid edilen şey işte. Ücret çalıştırmak için beklentiyi alır, çalışkan ilişkilerindeki miniona bu bilgiyi verir ve Allah rızası için insani şartlara uygun bir rakam paylaşmasını bekleriz. Sonradan aday ile saçmalamayalım diye, vakit hepimiz için değerli. Satış grubuna bakınca en güzel yan, sabit ücretin grade'e göre standart olması, performansa bağlı primler falan şahane lakin diğer pozisyonlara gelince çingene pazarlığı yapan üst yöneticiler(çünkü kendilerinden onay almak gerekir bazı durumlarda) acı çektirebiliyor.




Benim ise son zamanlarda en mızırdandığım konu biliyorsunuz daha telefon mülakatında ücret pazarlığına başlayan ik insancıkları, asistanlar, sr. danışmanlar falan... 
Şimdi size eski şirketimden bana 3 kez ücret beklentimi sorup( farklı zamanlarda) sonra bana çok denyo bir rakamla iş teklifi yapan kızın hikayesini anlatacağım. Ne zaman harika bir toplantıya ya da organizasyona ya da sinemaya gitsem arıyordu, görüşmeler falan ok derken bir gün iş teklifi yapmak istedi, telefonda sesi çok az geldiğinden kendimi tuvalete attım o sırada yine çok elit bir toplulukla bir açılıştaydım, kültür sanat falan. Hem bir keresinde yine tuvalette projenin uzadığı bilgisini paylaşmamış mıydı eski direktörüm, elimi yıkarken, evet işimin ne kadar boktan olduğu konusunda hem fikiriz sanırım. İşte yaya yaya konuşuyordu cici kız, teklifi yaptı, PARDON dedim, asıl ben pardon dedi, yanlış bir şey mi yaptım, yes tatlım yanlış bir şey yaptın, aslında senin varoluşun koca bir yanlışlık, anan seni doğurmamış sıçmış, hatta sen 5 dakikalık bir zevkin ürünüsün ve bunu unutmuş gibisin tarzında bir şey geçti kafamdan ve ona " sanırım notlarınıza tekrar bakmanız gerekecek, ücret beklentimin bunun çok çok üstünde olduğunu unutmuşsunuz ya da atlamışsınız" dedim. Pardon, çok özür dilerim dedi. Ok, tamam size abartıyorum gibi gelebilir, lakin danışmanlık şirketleri hakkında bilmeniz gereken şey 1. hedef baskısı yüzünden iş çıktılarında kalitesizlik olabiliyor 2. zaten adımbaşı danışmanlık firması var önüne gelen adayı yönlendiriyor 3. dinleme becerisinden yoksun mini mini bir bi' danışman size çakallık yaparsa sosyetik burnu havada tavrınınızı takınmanız şart! Burnum düşse yere, almam.



Hem bana 3 kez beklenti sorup, hem not alıp hem salağa yatamazsın, kusura bakma ama salağa yatmanın kitabı çoktan yazıldı tatlım. İşte bu yüzden aptallığa tahammülüm yok, vakti zamanında Ateş'in yaptığı bir salaklığı marka zarar görmesin büyük sıçış yapmayalım diye ben temizlemek zorunda kaldım. İşe alım ciddi bir iş, dikkatli olmak zorundayız. Yoksa 4 defa arayıp, hayır cevabı alırsın. En sonunda sanırım anlayamadınız şu anda tek motivasyon kaynağı ücret olacak ve bunu kabullenmeniz gerek dedim, deal with it, bitch!

Bu da böyle bir anımdı, standardım var diye kimse beni suçlayamaz, serbest piyasa koşulları, sonra o kız da elim bir trafik kazasında kaşlarını kaybetmiş çok üzüldüm, kulak delikleri de kapanmış. Nereden mi biliyorum, konserde karşılaştık, anlattı.


Mutlu aşk varsa da mutlu son yoktur weirdolar. Tabiisi rakama takılmayın, önemli olan mutlu mutlu çalışmanız. Maaş: yani diyor ki iş tatmininin olmadığı yerdeki mutluluk çubuğu.

Beyne giden damarları açan süper kahramanınız,

Cici.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder