İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

21 Haziran 2018 Perşembe

Yarın Gel Başla

Melhabaaaaaa Weirdos.
Yazının fon müziği: Stealth'ten geliyor Judgement Day

Yoğun bir haftanın ardından söz verdiğim gibi son dönemde rezalet geçen iş görüşmelerini sizinle paylaşacağım. Annesinin bir tanesini oldukça sinir ettiler bu ara.
Kutlu'nun doğum gününü 2 görüşme arasında kutlamayı unuttuğum için ayrıca bir trip yedim, otelin çalışmaları halen devam ediyor, turizm tarafında sektörün iyileşmesi seçim sonrası iyi senaryo ile anca 2019 sonu diyor, moraller bozuk. Haberlerde olduğu gibi pembe bir tablo ve turist yağışı yok.

Izy'nin ekibine yeni birilerini arıyoruz bu arada görüşülen adaylar 1997'li ve civarında, "Eeeee evi de siz tutacaksınız değil mi?" gibi soruları var, şehir dışından geliyorlar. Teknoloji şirketlerinin bazıları nadiren de olsa stajyerlerine ve sürekli çalışanlarına bu gibi hizmetler veriyor bunu biliyor olmalısınız. Aday bizim liseden mezun olduğumuz, okulu 2,5 yılda bitirdiğimiz o efsane yılda doğmuş haliyle kendi aramızda şakalaşıyoruz. Izy görüşmelerimin nasıl geçtiğini soruyor, biraz twitter canlı yayını yaptıktan sonra ona da anlatıyorum.

Startup'tan hallice bir şirketin HR tarafındaki yönetici kadrolarından bir için görüşüyoruz. Odada iki masa var, İK'cı kız çocuğu ve ben yüksek sandalyelere oturduğumuzdan bu tavuskuşu karaktere(kendisini Milli Dallama olarak etiketleyelim) alçak sandalye kalıyor. 1-2 saniye yaşadığı tereddüt sonrası yandaki masaya geçmeyi teklif ediyor, ofis masası diyeyim, bu sefer kendisi yüksek sandalyeye oturuyor, pozisyon hakkında tam bir tanıma ve hakimiyete sahip olmayan İK'cı kızın 4 dakika kadar ıııııııı, aaaaa, şeeeyyyyylerle dolu konuşmasını dinliyorum, daha sonra yönetici kendilerini anlatıyor. Sonra beni tanımak istiyor, anlatıyorum, not alıyor, anlatıyorum not alıyor, anlatıyorum not alıyor... Daha sonra teknik bir şey soruyor, bu konuyu biliyor musunuz deyince "Sanırım son 20 dakikadır anlattıklarım anlaşılmadı?" diyorum gayet retorik. İşte bu an Weirdos ego çarpışmaları olarak tarihe geçiyor, o zaman bana yasanın çıkış tarihini söyleyin diyor, aklımdan okeaaayyyyy bu görüşme sona ermiştir deyip ayağa kalkmak geçiyor ama en sevdiğim ayakkabılarımı tamamlanmamış bir görüşme için giymedim. Kalıyorum. Bu ne lan ilkokul seviyesi sözlüye kalkmış gibi.
Niyetim onu anladığımı söyleyip beklemediği anda bir darbe daha indirmek. İdiotta, piyasada satış görüşmesine çıkmış gibi görüşme yapıyor, eski şirkette kiminle çalıştığımı soruyor, 1000 yıl önce birlikte çalıştığım yönetici ile akşam üzeri bir görüşmem var, adını söylüyorum, 1 numarayı da söylüyorum, best practice ve ödülleri de anlatıyorum, durun, daha yeni başladım, o keko daha üniversite öğrencisiyken şu anda rakibi olan ama sektörü domine eden bu business tanrıları ile bana hava atamaz, aklını alırım.
Sonra şirketler, pozisyonlar ve ücret bandına giriyor, yanlış soruları yanlış biçimde sorduğu için bu oyunu sonuna kadar devam ettiriyorum, son bir darbe daha indireceğim, çok istiyorsanız şirketten randevu alın ve oradaki yöneticilere sorun ben çalışan bilgilerini sizinle paylaşmak durumunda değilim, kaldı ki ücret araştırmalarını takip edebilirsiniz(belli ki yanından bile geçmiyorsunuz).
Beyaz gömleğinin içine atlet giymemiş kılları gözüken biri ile bu kadar sohbet etmem bile fazla. 32 derece sıcakta gerçekten çekilmiyorsunuz kurt adam. 
Aday dediğiniz kişi, sizin şirketinizde işe başlayana kadar sizden biri değildir, konuğunuzdur sizin, öyle ki sizin bir marka elçisi, ajanı falan olmanızı bekliyoruz. Aday aptal saptamalarınıza, çıkarımlarınıza, önyargılarınıza, genel geçer doğrularınıza ve sizin sonradan yazılmış başarı hikayelerinizle mastürbasyon yapar gibi anlatmanıza tahammül etmek zorunda değildir, tolere etmek zorunda falan da değil, bir kere o sizden biri değil. Is that clear?

Görüşmenin sonuna doğru siz beni yanlış anladınız, high profile tipler ile çalıştığınızdan... diye bir şeyler geveliyor ve sonra çalışma şekillerini anlatıyor, Yüce İsa gerçekten amelasyon bir tarz. Ücret beklentisine giriyor, well hello bu kısmı çok seveceksiniz Weirdos, şoka girmemesi için rakamların net olduğunu söylüyorum, son birkaç işimdeki paketi paylaşıyorum, rakamları yazıyor, cv'nin üzerine iyice eğildi, sınav kağıdına yapışan çocuk gibi bir şeye dönüştü, yanına yıldız koydu, parantez içine aldı, altını çizdi, o sırada çok eğlendiğimi söylemeliyim. Sonra ne oldu anlayamadım brüt değil mi bu rakamlar dedi, HOLD FOR APPLAUSE. Brüt mü, brüt senin anandır kıl yumağı.




Yeni işe başlayan işe alımcılar ve ik profesyonelleri için minik bir hatırlatma; dinlemeyen yönetici hep olacaktır, belki içsesine yenik düşmüştür o arada, belki kafasında tasarladığı bir şey var, belki programı sıkışık, belki aday olarak onu zorladınız bu durumla başa çıkmaya çalışıyor ya da bir zurna kim bilir. O nedenle mümkünse iş görüşmesine girecek her zurnanın teknik olarak mülakat deneyimi vb. bir eğitim almasını sağlarsanız daha az görüşme kazası olur.

Ben birkaç soru sordum, kaynak yaratma, turnover ve ekibin büyüklüğüne dair. Sonra kapanış kısmına geçtik, ne dersiniz bu iş tanımı sizi tatmin eder mi falan dedi, bana tutku, enerji lazım dedi, cool bir pislik gibi oturuyordum, ellerimi kule şeklinde birleştirmiştim, oğlak burcuydum, yüz ifademden bir halt anlamanız mümkün değildi, ne passion ne passion. Elini taşın altına sokup, çamurla uğraşacak sonra da ellerini yıkayıp hanımefendi olacak biri deyince, kız lisesi mezunu olup kiraz sapına diliyle düğüm atanlar şakası yapmak geldi aklıma ya da peçete ile düşmanı etkisiz hale getirme şakası ama bu elemana çok fazla gelebilirdi. Yatakta aşçı, sokakta kelle avcısı, mutfakta kiralık katil arıyordu belli, ciğer sökmek için ideal.

-Süreç 4 hafta içerisinde sonlanacak ama biz yarın gelsin başlasın istiyoruz dedi. Tanrı aşkına Arthur bu kadar çaresiz birini en son ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum.

Ayrıldık ve Jess ile yemekte buluştum, Kutlu'yu sordu, bugün doğum günü arayacağım dedim, Jess yeni işine başladı, annesi yaşında bir yönetici ile çalışıyor ve en büyük mutluluğu kadının Kemerburgaz'daki evinden bahsetmemesi. Kutlu'yu aramayı unuttum. Damn.

Eve gidip duş aldım ve ikinci görüşme öncesi biraz dizi izledim, sonra Demeter'e uğradım kahve içtik. Daha güzel görüşmeler de yaptım tabii. Gelenektir eski çalışma arkadaşlarınız ya da yöneticilerinizle buluşursanız, şu an bir dostumla birlikteyiz tarzı açıklamalar yaparsınız telefonda. "Senin için ne yapabilirim Coco?" gibi sorular geldiğinde doğru yerdesiniz demektir. Kendisi ne yapabileceğini söyler, kısıtlarını anlatır sen ne yapabileceğini ve nerede çok güçlü olmadığını söylersin. 1,5 saatin sonunda kaliteli zaman geçirmenin verdiği keyif ile ayrılırsın. Üstelik sana psikolojik alt sınır olarak ücret beklentini sorar ve aynı dili konuşmanın verdiği mutluluk ile zamanda geriye gidersin. 12 yıl öncenin detaylarını konuşursun. Efsoooooooooooooo güzel zamanlardı. Kim nerede hangi pozisyonda ne yapıyor falan güncellersiniz birbirinizi, sonuç olarak ne zaman nasıl bir fırsat gelir belli olmaz.

Bunun öncesinde hakiki bir denyo ceo ile görüştüm, adama neden ona hizmet veremeyeceğimi ve nerenin kendisi için daha iyi olacağını anlattım. Nasıl yani, nasıl ona hizmet vermezmişim. Dostlar, Weirdos, İzlerler, Romalılar! Neyi yapıp neyi yapmayacağınızı ya da yapamayacağınızı siz biliyorsunuz. Kariyerinizde en dip noktada ne olsun istersiniz, ruhunuzu ne kadara satarsınız işte bunlar hep farkındalık. Unutmayın hiçbir şeye mecbur değilsiniz.
Tam bir hayal kırıklığı idi, Şerif Kaynar ile yemek yediğini ve CFO adayları önerdiğini anlatıyor, bir CFO'nun hangi akla hizmet 1 yıldır işsiz olduğunu sorguluyordu. Bal gibi kuşak farkı ve g.tlük kokusu alıyordunuz. Kime hizmet vereceğiniz sizi bağlar gerisi ninja kaplumbağalar.

Son hayal kırıklığı ise linkedin'den buldu beni. Üst düzey yönetici/ortak olduğu için ve sektörden bildiğimden okeay gidip bir görüşeyim dedim. Uyanmam gereken noktayı kaçırmıştım. Sana İK ile ilgili bir tip dokunmalıydı. Görüşmeye geç katıldı, bir çanta içerisinden dergi, broşür, altı çizili yerleri falan gösterdi, tam bir Burhan Pazarlama A.Ş. -_- Tarihin en düşük baz maaşı ve saçma prim hesaplaması ile cv'min arkasına çizerek anlattı, öyle bir matematik ki her çeyrekte tokalaşıp ne kazanacağını konuşuyorsun, ayrıca normalden daha fazla çalışılan mesai saatleri ve ek olarak müşteri görüşmeleri, kotalar. Üstelik en sevdiğim favori şirkete de b.k attı, rakibi kötüleyenle olmaz.

Size İK dışında biri ulaşıyorsa bu üst düzey yönetici asistanı veya beyin avcısı olmalı aksi takdirde kekremsi bir görüşme yapıyorsunuz. Ayrıca Odtü ve Bilkent kökenli 7-8 asistanınız oluyor.

Okeay burada bitiriyorum, daha anlatacağım çok şey var ama netflix'te en sevdiğim dizi bekliyor.
Yarın gel başla diyenlerden uzak duruyorsunuz, doğru kararlar veriyorsunuz, kadehleri göreyim.


Kariyer Leşi Toplama Dairesi Başganı & Kariyer Kazalarını Önleme Timi Fahri Konsolosu
Coconut Lightbringer



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder