İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

27 Şubat 2017 Pazartesi

Kariyer Hedefi


Mesela pigmeler, mesela bamya p...


Yazının fon müziği: Buckshot Lefonque-Another Day


Hafta sonu muhteşem bir kahvaltı için karşıya geçtim, bol sektör dedikodusu, süt reçeli, taze ot eşliğinde tamamladım kahvaltımı iyi ki çok muhteşem arkadaşlarım var. Öğlene doğru kendi yakama geri döndüm, bir çocuk doğum gününe davetliydim. Şöyle oluyor; arkadaşlarınız evleniyor, çocuk yapıyor, kuzenleriniz evleniyor çocuk yapıyor, arkadaşlarınız ve kuzenleriniz boşanıyor, ikinci tur evlilik ve çocuklarını yapıyor siz de bu arada ne evli ne de çocuklu olduğunuz halde bu tip okazyonlara davet ediliyor ve ayrıca gülmekten katılıyorsunuz. Izy "Çocuk doğum günlerine çocuklar davet edilmeli." dedi ve gelmedi, oldukça makul bence, çocukluğumu hala üzerimden atamamam nedeni ile ben gittim sanırım. 
Davetliler arasında yolda arabasıyla giderken metrobüs altında kalan bir adam vardı, acıklı hikayesini anlatıyorlar, karşı tarafın ilgimi çekmesini beklediğini anlıyorum bakışlarından, bekliyorlar, bende metrobüs hiç yok diyorum, 3 durak için kullandığım bir aletin sürekli birilerinin üzerine çıkması, şerit değiştirmesi falan gündemimden çok uzakta. Şanslı isem o üç duraktan birinde eski bir arkadaşıma rastlıyorum, daha şanslı isem oturacak koltuk buluyorum. So yukarıdaki foto metrobüse bir salut niteliğinde. 
Arkadaşlarımdan biri yetenek havuzunda, ilk değerlendirme merkezinde fazla yaratıcı bulunduğu için 1 yıl bekletilip tekrar assessment'a alındı, detay veremeyeceğim korkunç işler dönüyor o şirkette. Şubesine yeni bir müdür atandı, adamın önceki şubede sevgilisi olduğu ve evli olduğu biliniyor. Yakın zamanda yanına aldırmak için hamle yapacağı söyleniyordu, bu olay yaklaşık 6 aylık bir olay. 

O gün gelmiş çatmış, benim pampaya sana yeni bir pozisyon öneriyoruz ama segment değişecek, seni ebesinin örekesine göndereceğiz ama aynı pozisyonda, ücrette ya da yol yardımı tarafında bir fark yaratmayacak denmiş. Hatta yöneticisi olacak hırbo yerine gelecek olan sevgilisine iş devri falan yapacağını söyleyip duruyor ve 1 ay içerisinde bu geçişin olacağından da emin. Araya direktörler, bölge müdürleri falan da giriyor. Bana anlatılan bunlar, elbette bir çok değişken var, banka personellerinin 2-3-4 yıllık dilimlerle farklı şubelere geçirilmesi, pazarlamanın yıldızı olan bu arkadaşların daha az sıklıkla genel müdürlük pozisyonlarına transferi konuları kenarda park etmiş durumda. 

1-Yeni segmenti kabul edecek ve karşı yakada farklı bir şubeye geçecek.
2-Yeni segmenti kibar bir dille reddedip kendi yakasında bilinmeyen, hedeflerin daha küçük montanlı olduğu ve yeni bölge müdürüne kendini ispat etmek zorunda olduğu bir şubeye tayinini bekleyecek(ay sonuna kadar belli olur).
3-Tazminatını verip gönderme seçeneği sadece hayaller tarafında, temenni olmaktan öteye geçemiyor. 

Yeni segmentteki müşteri profili ile daha önce çalışmamış, bunu bir savaş bir zorluk olarak ele alabilir. Satışçı içgüdülerini kullanabilir, analitik düşünme, müşteri odaklılık, stratejik derinlik(aksjhdkahsdka), ilişki yönetimi vs. klasik. Bilinmezlik rahatsız edici boyutta. İkinci seçenek daha az zorlar, hedeflerin daha sakin bir hal alması mümkün, yine de kendini ispat etmek zorunda. Klişe bir iki ucu b.klu değnek vakası. İK ile iletişime geçemiyor, kararını direktörüne bildirmek zorunda. Teknik anlamda yöneticileri olumsuz geri dönüş yapmış, güvendiği herkese "Şimdi ne yapacağım?" sorusunu soruyor. Sanırım tam da bu yüzden hepimizin bir B Planı olsa iyi olur. 

Bu yüzden kariyerim ile ilgili ne istiyorum, nerede olmalıyım, olmamalıyım, ben yokken arkamdan ne diyorlar, yetenekliysem ne kadar yetenekliyim, nerede beni harcıyorlar, ya ben Bihter Ziyagil değil miydim neler oluyor quzum gibi soruları kendinize sormanızı tavsiye ediyorum. Değerlendirme merkezi sırasında size sorulan zibilyon tane soru ile gelişim alanlarınızı tespit ederken, ki anlatmıyorsanız ifade güçlüğünüz var ise bu yine sadece sizin sorununuz, sizlere gelişim alanları ile ilgili öneriler sunarız. Elbette bunların farkına varmış olmanız işinizi kolaylaştırabilir. 

So işte size birkaç başlık, bakalım hedef odaklı olarak hareket ettiğinizde neler oluyor, takılın;

  • Bir hedef belirleyin, hedef belirken odaklanmak, performansa yönelik taktik geliştirmek söz konusu, yani bu noktada kendi kendini motive etmenin kapılarını açabilirsiniz. 
  • Spesifik olun, belki rakamlarla ifade edilebilen bir nokta, belki zamanla tanımlayabileceğiniz bir pozisyon, bitiş noktası belirleyin. 
  • Yazın, somut hale getirin, düşünceler uçuşmak yerine bir kağıdın üzerinde görsellik kazansın ve dünya barışı gelsin. Unutmayın ben, sizi tutuyorum. 
  • Kısa vadeli ya da uzun vadeli ödüllerinizi belirleyin, yokuş yukarı gidiyorsunuz, yuvarlanmak da var. 
  • Sınırlı sayıda kaynağınız olabilir so etkin ve verimli olmaya çalışmak iyi olabilir. 
  • Başarmak istediğiniz şey nedir, esneklik gerektiriyor mu, siz değişime ayak uydurabilecek kadar güçlü müsünüz bir düşünün. 
Daha büyük bir amaca hizmet edebilirsiniz, kendinizi bir gruba ait hissedebilirsiniz, bu sizi mutlu ediyor olabilir ve bu durum size yetiyor olabilir. O zaman bu yazının sonuna geldik Sevgili İzlek. Nesnel olmayı unutmayın duygusal bir profesyonel olmak başka, objektif bir bakış açıcı olmamak başka.
Bu arada kendinizi baskı altında hissetmeyin, artan hızla terfi edip yıldız çocuk olmak zorunda falan değilsiniz. Her terfi mutluluk getirecek diye bir kural yok. Mesela ben ücret artışında motive olabilen bir tipim, 6 figures olsa derdim tasam kalmaz, gerçi ben her iş değiştirdiğimde bir üst pozisyona geçtim bu da kayıtlara geçilsin lütfen. 

Ağlayan Yeteneklerin Azizi,
Coco Birthday Girl

xoxo


21 Şubat 2017 Salı

İnsan Kaynakları Zirvesi 2017: DNA







İyi öğlenler Sevgili İzlekler, merdivenden düşenler, İK Camiası, zirve ameleleri, sonradan görmeler, bir şey beğenmeyenler, alçaktan uçanlar ve tatlı su kunduzları.

Yer: Dünya, 3rd rock from Sun
Hava: Soğuk
Aylardan: Şubat
Moraller: Bozuk ama yine de enseyi karartmıyoruz (Çünkü yaşlandıkça deyim paylaşma oranım yükseliyor)
Konu: DNA-Decoding the new New Age yani yönetim, yeni çağın kodları ile yazılıyor ve biz de tanıklık etmek için oradayız.

Haliyle yılın İK ile ilgili en beklenen, en trendsetter organizasyonu için hazırdım. MCT, ben sizi tutuyorum. Teşekkürü burada mı edeyim? Teşekkürler ekip, gerçekten muhteşem bir iş çıkardınız.

İşe girerken "Yalnız ben zirveye gideceğim o günlerde ofis dışındayım, deal?" dediğimden o gün gelip çatmış, gözlüklerimi takıp gelmiştim. Tatlım, prensipleriniz olmalı, benim dünya böyle, yapamazsınız demiyorum, deneyin bakalım ne olacak diyorum.

İlk kez salondaki çıkışlar telaffuz edildi sahneden, alınan güvenlik önlemlerini dinledik, müthiş moral bozucu günleri geride bıraktığımızı hayal ediyoruz topluca. Provalarda sahne sahiplerini selamladıktan sonra pole positon aldım, 2 günlük maraton başladı. 86 konuşmacı, ow yeah, beyin tokatlayan konuşmalardı.
Politik Psikiyatri Tanrısı

En muhteşem konuşmacı: Vamık Volkan, saatlerce dinleyebilirdim. Siz deyin zamanda yolculuk ben diyeyim dünya tarihi. Öğrencisi olsam ya da Yılmaz Erdoğan'ın dediği gibi akrabamız olsa.

En uzatan: Köylülük. Zamanında başlar zamanında biter efsanesi var lakin 2 yıldır 20 dakikalık konuşmalarda kitabı olan konuşmacı şovunu bir türlü bitiremiyor. Ahmet Naç kişisinden bahsediyorum, TED'den ve diğer videolardan hatırlarsınız. Klasik bir giriş, ben kimim, ne yaptım derken öğrencilerinden birinin fotosu, onun üzerinden bir şey anlatıyor ama ben takıldım, o öğrenciden izin aldı mı bu kadar insanın önünde onu anlatıyor falan sorguluyorum ama... Adam inmek bilmedi, susmuyor, susmuyor yahu, bir şeyler anlatıyor, takdir ediyoruz tamam, rap müzikle matematik-geometri bi'şey bi'şey -14 dakikayı gördüm ekranda. Yılmaz Erdoğan'a şov yaptı, oynadı diye düşündüm tuhaf bir kendini gösterme çabası. Gerdi, sıktı, susmadı. Aynısını geçtiğimiz yıl Hasan Söylemez yapmıştı.

En doğal, en samimi, en yetenekli: Karsu, salonda piyano çalabilen az sayıda dünyalı vardı. Kendisini çok severim, favori şarkımı da söyledi. Aşırı mutluydum.

Sanat ve estetik dolu, çevik, değişimin öncüsü, güncel falan bir eksende bu zirve biliyorsunuz. Oraya gidişinizle bir aydınlanma yaşıyorsunuz, o an sizinle birlikte anılarınızda taşınıyor. Şanslı olanlar şirketlerine döndüklerinde aldıkları ilhamla bir şeyleri değiştirmek için adım atıyor, bakış açılarını sorguluyor vs. diğerlerine gelince, şekil yapıyor, ödül alıyor, bazen sahnede ideali anlatıyor ama hayatlar öyle değil. Ben orada olmaktan memnunum, kendimi buluyorum, geçtiğimiz yıl akılcı sadelik sonrasında bu sene oldukça vurucuydu. Teknoloji tarafını da yakından takip ettiğim için konuşulunlar şaşırtmadı, robotlar, transformers, battle star galactica-saylonlar falan bana göre normal. Değişim hızına yetişemeyen doğal şekilde seleksiyona kurban gitsin.



En favori kitap yazanı: Kate Sweetman-Reinvention: Accelerating results in the age of disruption. Ekibi dinle, duygularını dinle kısmı iz bıraktı bende. Sorsan tüm ik liderleri dinlediğini iddia ediyor.

MCT'nin güçlü olduğu konulardan biri konuk seçimi bunun için tekrar teşekkürler. Sektör için katkıları büyük, elbette kendi enstrümanlarını da anlatıyorlar, ayrıca online isteklere hızlı cevap veriyorlar ve esnekler, eleştirileri kucaklamalarını da unutmuyoruz. Sahnede sinyır gördüğümüz kadar X sonrasını da görüyoruz, gelişecek, daha da iyi olacak.

En show must go on: Tanyer Sönmezer, geçen yıldan sonra beklenen bir diğer sunumunu Pazarlama Zirvesi'nde izledim. Ancak bu sene beklemediğim anda enerji topu olup düştü sahneye. Az, öz, vurucu, güncel, çalıştıkları ajans mükemmel tebrik ediyorum, başarılarının devamını diliyorum.

Öğrenciler vardı #binyapraktan
Notlarından okuyan konuşmacılar vardı-azalarak bitsin dileklerimle.
Sahne Senin için şunu söylemeliyim açık alanda ilgim dağılıyor ve konuşmacıları kaybediyorum, çok fazla uyaran var,  yine de Rostra'yı hatırlattı.




#iştekoro yu dinledim, büyük bir keyifle hem de, sonrasında Levent Yüksel konseri de oldu.

Human filming izleyemedim, sanırım tek pişmanlığım bu olabilir. İyi ki gittim, iyi ki gördüm, anlattım ve bitti. 2018'de görüşmek dileğiyle derken önümüzdeki yılın temasını paylaşayım, senden önce senden sonra bebek.
#ik2018


En kalbi duygularımla,
Coco

bkz: Akılcı Sadelik 



14 Şubat 2017 Salı

Sevgi Dilde Başlar

Güzel bir video çalışması ile daha sizlerle birlikteyim My Sevgili İzleks.
Borusan bugün yayınladı, olay nedir diye soranlar için;

Dilimiz zihnimizin aynasıdır. İş yaşamında önyargı ve ayrımcılığı yansıtan dili reddediyoruz! Unutma, #SevgiDildeBaşlar! #14Şubat #SevgililerGünü
diyorlar. Buraya kadar iyi güzel. Bu tip videoları izlediğim sosyal mecralarda alttaki yorumları okumayı da seviyorum siz de öyle yapın, taraflı, kişisel deneyimli yorumları takip edin, aydınlanırsınız. Daha insani şirket koşullarında çalışmanız dileğiyle.
Ek olarak cinsiyetsiz bir ses tonu ile dinlemeyi isterdim tabii mesela Serdar Ortaç.








 Haydi öperler, Borusan'daki arkadaşlarıma da sevgiler.
Coco Aziz Valentine

11 Şubat 2017 Cumartesi

Aday Deneyimi-Halkbank

Nasıl da gözden kaçmış bu çalışma, nasıl da Halkbank'tan beklemediğim bir hareket, şaşırdım. Aday deneyimini paylaşmışlar, hoş buldum.
Kişisel deneyimimi aktarayım bu arada; biliyorsunuz aralıklarla ehliyetimi kaybedip yeniden çıkartmak için başvuru yapıyorum. Arada ehliyeti buluyorum, arada komple gidiyor. En son dişçide düşürmüşüm geri dönmüştü, hah ondan sonra bir kez daha kaybettim, arabaya bindiğimde çantamdaydı, balo salonundaydık, eğlendik bitti, gece tekrar bindiğimde yoktu so başvuru yaptım emniyete, randevu almak falan ayrı bir dert, bankaya harç ödemek için gittim. Aklınız varsa siz de gidin, bir kere aşırı tenha, yetkilileri de aşırı ilgili, bankadan sıkılmadan ve hızla çıkmanızı sağlıyorlar. Bence bu yazıyı yazdığım için hesabımda tatlı bir hareket görsem hoş olurduaskdalsjdl. Banka işe alım süreci bir yönüyle keyiflidir, daha köşeleri olan aklı başında işler yaparsın ta ki bölge müdürleri adaya mantı nasıl yapılır diye sorana kadar ama bu başka bir hikayenin konusu.
Buyursunlar, aday dilinden ve gözünden İşe Alım Süreci;



10 Şubat 2017 Cuma

TV 2 | All That We Share

Müthiş bir iş yapmış Danimarka'da televizyon kanallarından biri(TV 2), duygulanarak izledim. Etiketlenmeden, ayrışmadan, delirmeden yaşadımız günlere duyulan özlemle...
Güzel işleri buradan paylaşmayı seviyorum. Buyursunlar;



 

4 Şubat 2017 Cumartesi

Kariyer Hataları


Harika bir yağmur yağarken müziğin sesini açıyoruz. Yazının fon müziği Nina Simone'dan geliyor Take Care of Business for Me





Hangimiz hata yapmadık? Hangimiz sevmedik çılgınlar gibi?
Size 5 yıl önceye gitme şansı veriyorum, ilk görüşmenizi yaptınız, belki 2.
Neyi değiştirirdin?
O işi kabul eder miydin?
O sektörü bilinçli mi seçtin? Yaptığın şeye inanıyor musun?
Bu güne gelelim;
Kendini şu anda diğerlerinden farklı kılmak için ne yaparsın?
Neyi iyi yapıyorsun?
Neyi etrafındaki diğer insanlardan daha iyi yapıyorsun?
Neyi herhangi bir ödeme olmadan kendi kendine yapabilirsin?
Neyi herhangi bir çaba sarf etmeden yapabilirsin?

Ama siz hiç hata yapmazsınız değil mi, oh camoooonnnn bunu unutmuştum.

Şanelman ile bir restauranttayız, doğum günümü kutlamak ve geleneksel sinema günlerinden birini ifa etmek için buluştuk. Aile şirketinde çalışmak istemediğinden başka bir firmada iş bulmuş yaklaşık 1,5 yıldır takılıyordu. Genelde çalışmayı sevmeyen bu arkadaşımız işin kolayına kaçma, cool durayım derken arıza çıkartma konularında master degree idi. Yaklaşık 6 aydır da ben bu işten ayrılacağım, beni çok çalıştırıyorlar, izin kullanacağım, rapor alacağım vs. diyordu.
News: işten atılmış, fıtık nedeni ile rapor almakla birlikte, patronuna lololo yapmış ve ipler kopmuş, vermişler tazminatı, evde oyun oynayarak hayatına devam ediyormuş. Uzun süredir görüşemiyorduk u know hayvan gibi bir çalışma tempom var ve akşamları da eve gelip bayılıyorum.

8 kez babası ile tartışıp işten ayrılmış 9 kez geri dönmüştü, baktığınızda adeta bir Süleyman Demirel saçmalameyşınıydı. Helikopter ebeveyn rules, anlaşamıyorlardı. Girişimci olmaktan falan bahsediyordu ancak temelde yatan vizyon sorunu, iş disiplinin primitifliği konuları vardı ve bunun farkında bile değildi. Sabahtan akşama kadar sorun tespit ettiğim bir danışmanlık işimin olması yakın arkadaşlarıma sorunu lönk diye söyleyince zalım etkisi yapıyordu ki bunu kaldıramıyorlar bazen(Zalım Etkisi: yakın arkadaşların acı gerçeklerle yüzleşemeyip, doğruları duyunca önce inkar etmesi ve sizi duygusuz bir ZALIM olmakla suçlaması ile sonlanan hödö, şimdi uydurdum). Filmin oynadığı salonun kliması bozukmuş, sorry bro üşüyerek film izleyemem narin burnum tıkanır sonra dedim ve espresso içmeye gittik.
Dinleme zamanı, minimum soru sorma, cevapları kendisi bulsun diye es verme zamanı, ama yok nato kafa nato mermer. Kariyeri ile ilgili hata yaptığını kabul etmiyor, babası hayattayken servetini onunla paylaşmayacağını biliyor yine de hayallere dalmış durumda. Ne sonsuz ızdırap, beyin hücrelerim tek tek ölüyordu. Oyun oynamaya adanmış bir hayat, bel fıtığı olan bir sedanterdi karşımdaki. Kısa süreli tatilden sonra(6 ay) babasının şirketine geri dönecek ve gölge varlığını sürdürecekti hatta en iyi ikinci adam olamayacaktı ama bu başka bir hikayenin konusu.

So İzlekler, dilerseniz onun anlattıkları ışığında ölümcül kariyer hatalarını sıralayalım dilerseniz dedim aaaa vallahi olmaz ölümü görün:


  • Her şeyi bildiğini sanmak, ergen gibi çıkışlar(yeni nesil ergenlik çağının bitişi 32 diyor uzmanlar bunu bir düşünmenizi rica edeceğim). 
  • Network yapmamak, iş ağlarını geliştirmemek, ot gelmek ot gitmek, bulunduğu süre içerisinde şirkette hiç önemli bağlantı kurmamak. 
  • Toplantılara gerektiği gibi hazırlanmamak, avel avel bakmak, katkıda bulunmamak, silik bir tavır sergilemek, sen var hep geç kalmak vaktinde gitmemek. 
  • Ofis dramalarında esas oğlan / esas kız olmak.
  • Yine ofis içerisinde fazla kişisel bilgi paylaşımı, ne gerenk var?
  • Çalışmalarının sonucu, ürünün yani vasata bir övgü olması, minimum ile yetinmek, fark yaratmamak, sıradanlığın yıkılmaz kalesi olmak. 
  • Sektör hakkında sıfır bilgi, yanlış sallamalar, -mış gibi yapmalar, dandik öngörüler ve hedeflemeler. 
  • Kapıyı sert kapatıp çıkmak, köprüleri yakmak, limanları yakmak sen var piromani?
  • Gece klübüne gider gibi giyinmek(erkek+kadın both). Profesyonel hayatta profesyonel olmanız beklenir. 
  • Yaptıklarının sorumluluğunu üstlenmemek, suçu başkasına atma eğilimi, farkındalık sahibi olmamak. Bu sizi gelişim konusunda sürüngen seviyesine götürür ya da organizasyondaki değeriniz tost makinesinin bir üstüdür, makinenin üzerinde hamam böcekleri geziyor yalnız onu da söyleyeyim. 
  • Yardım istememek, acil durumlarda eskalasyona gitmemek, bayrak kaldırmamak ve bunun yanında yardım aldıysa bile teşekkür etmemek... Unutmayın birilerini ezerek, üstüne basarak değil, birlikte yükseldiğinizde takdir katlanarak gelir ve bireysel markanızda yıldız olarak yakanıza takılır. 
  • Negatif tutum içerisinde olmak. 
  • İyi bir araştırma yapmadan sırf mevcut şirketteki iş arkadaşlarından ya da yöneticiden kurtulmak için yapılan amatör iş değiştirme hareketi. 
  • Mentorluk almamak, koçluk almamak, ben en iyisiyimcilik. 
  • Değişime aşırı tepki, direnme, minimum esneklik yine kariyer hareketlerinizi zorlaştıracak konular. 
  • Yönetim takımına sallama, rakibi kötüleme, şirket dışında saçma sapan hareketler. 
  • Ne istediğini bilmemek, maymun iştahlılık, aşırı prens veya prenses olmak. 
  • Hatalardan ders almamak. 
  • Berbat sosyal medya yönetimi.


Bu kadar yeter, belki gıcık bir arkadaş olabilirdim ama açıkça fikrimi söylememi tercih etmez miydiniz? Elbette ederdiniz ama sizin arkadaşınız değilim ben.


Muhteşem bir kariyer dilerim, hörmetler efenim.

Kariyer Şansölyeniz,

Coco Plaza Kuşu(Kuş dediysem Anka)