İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

29 Haziran 2014 Pazar

Havaalanı Okumaları


Havaalanı,

Her hafta fix bulunduğunuz yer ise, 4square'da zırt pırt check-in yapıyorsanız, gateler en iyi dostunuz ise lounge'da süzülüp kahvaltı yapıyorsanız ya da hangi cafenin tostu en iyisidir onu biliyorsanız, uslanmaz bir flyersanız işte.

Şınaydırcılar şirketlerine çok bağlı masaüstü arka planı bile şirket ismiğ


Hani ilk görüşmenizde formu doldururken "seyahat edebilir misiniz" denen kutucuğu evet olarak işaretlemiş, mülakatta teyid istendiğinde "evet seyahat edebilirim" demişsinizdir, mülakatı unutan uzun saç tel-co ile bağlanmış, cvnize hakim değildir o arada bir sıçış yaşanmıştır çünkü asistanı her şeyi karıştırmıştır çünkü o sırada başka bir lokasyondadır da alelacele cvnize bakıp 6 yıl olan deneyiminizi stajlarla birlikte 8 yıla çıkarmış falan...



Tamam tamam detaylara takılmayalım, zaten rakamları da sallıyorum. Yandaki tip uzun saç tepelerdeki uzun tellerden dolayı aslında sırma saç da diyebilirmişim...






Ez cümle yolculuk yapıyorsanız, ne bileyim arabayı siz kullanmıyorsanız falan, internet bağımlısı değilsiniz diyelim, arada sırada tweet atıp, minnoş videolar falan paylaşıyorsunuzdur. Bir sosyal medya hesabını yönetmiyorsunuzdur mesela. 

A bak bu profillerden bahsetmek isterim bir ara genelde pzt salı çok yoğun, pzt klasik #sendrom yaaaa demezse ölecek Hastalığı'na yakalanmış, Çarşamba kendine gelen cumaya doğru coşan, Cumartesi pazar kesin eğlenen ve brunch yapan, hatta tespit kasan tipler. Mmmm bu başka bir yazının konusu olsun mu?






İşi gücü iyi planladın diyelim, control freak bir halin var, asistan tüm yönlendirmeleri yaptı, çünkü sen küçük detaylarda boğulmamalı, bir adım geriye gidip büyük resmi görmelisin, zamanını iyi yönetmelisin, öyle her maile atlayıp hemen cevaplamamalıdır hatta mail kutunda okunmamış 176 adet mailim olmalı, biri sorduğunda da bu konu benim acil listemde yer almıyor henüz tavrını da çıkarıp masaya koymalısın, aynen emaneti koyar gibi.

Kabak gibi sosyal medya hesaplarımızı açabiliriz, aslında ilerleyen dönemde buna şeffaflık diyeceğiz, normal de karşılıyoruz, hatta plaza dilinde transperency falan diyeceğiz, biz bu konuda şeffafız ayrıca adaylarımıza neden süreçten elendiler ile ilgili telefonda geri bildiriyoruz, gazını alıyoruz, poposunu kurulayıp, there there yapıyoruz diye röplar okuyacağız. Come onnnn, 2007'de bunu yapan danışmanlık şirketleri vardı.

Burada 2 soru karşımıza çıkıyor,
1-Çalıştığım kurumun arzu ettiği çalışan gibi bir sosyal medya profili oluşturmak zorunda mıyım? Fuck the system falan diyebilir birey. Bence en doğal hakkı.

2-Yarattığım avatarlar ileride başıma bir iş çıkarır mı? İşte bu süreci iyi yönetmek gerekir.

Dur eski bir yazıma atıf yapayım da diğer kezbanlardan farkım kalmasın, beni okuyun! Yalnızca beni sevin! Saksı değilim ben!



Merak etme asıl konuyu unutmuş falan değilim, serbest çağrışım işleyen zihnim kaldığı yerden devam ediyor. Sabah insanıyım ben, sabahları severim, enerjim yüksektir, envanterlerde de sonuç farklı çıkmıyor, hatırla:siyiyooo düzeyinde enerji levelım çıkmıştı da bağlı olduğum yönetici bu durumu kabullenmekte zorlanmıştı. Bu aralar sadece 6'da uyanıp kıta değiştirmek zoruma gidiyor. O nedenle uykum var uyuyamıyorum canım sıkılıyor, ben uyumuyorum o zaman kimse uyumayacak, sevgilim bile! Benimle ilgilenecek, konuşacak, kafamı dağıtacak daha önemlisi ilgimi başka yöne çekecek, çok şey beklediğimi düşünüyorsunuz değil mi, hayır çok şey beklemiyorum çıta çok yüksek değil hatta.




O nedenle ya bir şeyler izlemeli ya da okumalı, bu iş dışında bir şey olmalı. Çünkü konsantrasyon hızlı dağılıyor, yok içecek servisi, yok yandaki yolcunun kemerinin dar gelmesi. Bu nedenle kolay okunan, best seller tarzı genelde macera, polisiye türü kitaplar tavsiye ederim, dizüstü edebiyat eğer seviyorsanız, efendim pucca olsun, beyaz yalaka, muhteşem beyin bilmem ne hayatı ... Gibi kitaplar eyleyebilir gönlünüzü.

Ben Harlan Coben severim, Myron Bolitar ve Win maceralarının hayranıyımdır, dili sade kolay ve çok hızlı okunur.
John Grisham var mesela zaten benim ailemdeki herkes avukat ve profesyonel Jüri.
Sembolizm sevenler için Dan Brown serisini tavsiye ederim.
Ayrıca minnoş hanım kızlarımız için Bergdorf Sarışınları gibi şahane hafif kitaplar.
Siyaset giydirmeli derseniz yeni dönem Yılmaz Özdil falan böyle bol boşluklu bol enterlı yazılar.
Detay seviyorsanız detay manyağı olmak için mesela Soner Yalçın okuyun, atıftan kusarsınız, Atıfları en az bir kitap bölümü kadar yer tutar sayfa altında.
Ya da biyografiler iyidir bak.
Kişisel gelişim kitapları beni çok zorlar, zor beğenirim çünkü, kolay etkilenmem.

Ama kim bilecek, ortamlarda "okudum, çık bışırılı" falan dersin.

Savaş sanatı, taktik, dinler tarihi falan neden olmasın ya da Server Tanilli, ah son zaman İlber Ortaycıları için konuşmalarından toplama kitaplar vardır, halk dili kullanılmış onlar okunabilir.

Şüphesiz ki okuyan ile okumayan bir değil, okumayanlar olmaz, olmasın yani, küller küllere, okuyanlar, okuyanlara.






Mutlu pazarlar.

Coco

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder