Çok uyudum ve uyandım. İğrenç bir haftayı bitirip şehirden uzaklaştım daha kötü bir hafta bekliyor.
Enteresan bir boyun ağrısı ile uğraşıyorum.
Toplantılar sonrası kendime küçük bir tatili uygun görüp Maynard, Pate ve Avi ile buluştum. Değişiklik iyidir.
Bu sabah manzaram böyle,
Hava soğuk, burun kırmızı, gözler şiş, sabaha kadar konuşmaktan boğaz hafif ağrılı ses telleri yorgun. Durum raporu bu kadar... İşte o an bir fırtına kopar, açılacaktık vazgeçtik, sarsar bu.
Hava arada açıyor, İstanbul ise griymiş, dönüşe daha var, buranın keyfini çıkarıyorum. Arınma ihtiyacı başka bir şey birazdan yakınlardaki harabede gezmeye çıkacağım, tapınak mapınak.
Ruh hali: Kötü şeylere tahammülüm yok. Bu şişeyi kır, şarap fıçılarını parçala ve üzüm bağlarını da kökünden sök!!
Yazının fon müziği: Melis Kar-Acıyor uzun süredir beni etkileyen pop şarkısı olmamıştı sonuna kadar dinledim, güzel.
Pazar notları.
Always yours,
Coco
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder