İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

21 Ekim 2015 Çarşamba

Aday Deneyimi




Teknik olarak benim hayatımda bu ismiyle 5 yıldır zaten var, hatta EB(employer branding) olayına girince eskiden çalıştığım şirkette bunun için de  adım atmıştık, anlattım hani U know. Kapıdan girer girmez başlıyor hadise, marka elçisi olan çalışanlar, şirket hakkında yeni fikirler edinmemizi ve çıkarımlarda bulunmamızı sağlıyor.

Yakın zaman, çok yakın bir arkadaşım çok büyük bir şirkete, i mean huge ve bilinen ve tv'de 7/24 reklamını göreceğimiz bir şirkete görüşmeye gitti. Hava yağmurlu, bizimki metro çıkışından çıkıyor şemsiye ile kavga ederken teli hart diye eline giriyor, sonrasını hayal edin, gömlek falan batmış lobiye gidene kadar. Resepsiyondaki görevliye genel müdür ile görüşmeye geldiğini, öncesinde bant bulup bulamayacağını soruyor, eleman bizimkine bakıyor, yok diyor ve ekrana bakarak bizimkini görmezden geliyor. o_O Daha sonra İK ekibinden biri geliyor, ilgileniyor bıdı bıdı.
Yakın zaman, dün, çok yakın arkadaşım İK pozisyonlarından biri için İzmir'den tatilini bırakıp görüşmeye geliyor, Maçka'daki binasında Fox International için, görüşme öğleden sonra, yöneticinin asistanı yöneticinin toplantıda olacağını, beklemesine gerek olmadığını çünkü bugün zaten onunla görüşmeyeceğini iletiyor, gelmeden önce değil, geldikten ve 6 sayfalık iş başvuru formunu doldurup 1 saat bekledikten sonra, ikacıya yani aday ikacı. Danışmanlık şirketi tarafından yönlendirilmiş lakin yöneticinin yerinde yeller esiyor, akşam uçağı ile İzmir'e dönecek. Uçak bileti ücretinin ödenmesi olayına falan hiç girmiyorum, 16 saat otobüs yolculuğu yap diyen firmalar var, video mülakat başka bir seçenek tabii.
Başka bir arkadaşım, Bursa'da, İK pozisyonu için davet edilip, otelde operasyonel bir iş hatta komilik falan teklif edilirken ilk görüşmede, kendisinin yetersizlikleri ilgili ve yetkili uzman kişi tarafından suratına çotonk diye söyleniyor. Saçmalamayın Bursa'da tabii İK diye bir şey yok, ah sizi romantikler.
Başka bir aday, senin yetkinliklerine uygun bir pozisyon yok ama 12 gün beklemeni rica ediyoruz, lütfen bizden haber bekle senin için yeni bir pozisyon oluşturmaya çalışacağız diye bekletiliyor, yer İstanbul, sonuç şaşırtıcı lakin 12. günün ikindisinde beklediği telefon geliyor, teklif için ofise davet ediliyor hem de uygun kere uygun bir unvanla karşılaşıyor.
Başka bir aday pozisyon için uygun bulunmuyor ve telefonda bununla ilgili bilgilendiriliyor. Daha ileriye gidelim, Yetenek Yönetimi Zirvesi'nde Pepsico Özlem Salur adaylara pozisyona uygun bulunmama nedenini telefonda açıkladıklarını paylaşıyor, kreşendo, alkışlar yükseliyor, bir duygu seli, bravo!!!!!! Olm, atla deve değil, adaya 3 haftalık bir görüşme maratonumuz var, 4.haftada değerlendirmeleri tamamlayıp dönüşleri mail ve telefon yolu ile yapacağız diyorsun, 4. hafta mailleri portaldan gönderiyorsun bu yani. Aday ararsa da açık ve net şekilde "X,E, Z yetkinlikleri beklenen düzeyin uzağında kaldı, pozisyona daha uygun bir aday ile yolumuza devam ediyoruz" diyorsun yani duygusal değil, just biznıs.
O esnada başka bir şirketin İK departmanı, üst yönetimden biri referanslı aday yüzünden çıldırmış, kendi kafasına göre adaya işe alınacağını söylemiş ancak adayın İK görüşmesinde olaylar pek iyi sonuçlanmamış. Adaya dönüş yapılıp yapılmadığının kontrolü için şirket hatlarındaki kayıtların kontrolüne kadar gidilmiş ve bir ik'cının yaşayacağı en çukur noktaya inilmiş, yapmayın.
Turkcell seni ajanda ile karşılar. 
Bir danışmanlık şirketi masada fındık, ceviz, kayısı, badem bulundurur.
Yine bir kurumsal şirketin lobisinde adayların kemirmesi için meyve tabağı yaptırır, adayın biri beklerken tabağındaki boş olduğunu fark eden bir yönetici çıldırarak ik'yı arar lobiden bu meyveler neredeğğğğ diye böğürür, aday bu dramatik olaya şahit olmuştur ve ne acıdır ki bu hikayeyi bana anlatır. 

İK'nın temel sorunlarından biri hatasını kabullenmemesi olarak karşısına çıkacak, hatayı yap, kabullen, felaketin boyutlarını değerlendir, strateji grubu ile acil toplan, hesap sorulabilir bir sorun olduğunu gör, hatayı sahiplen. Süreçlerde mükemmelliği yakalamaya çalıştığını görüyoruz, bunu anlıyoruz aynı zamanda mükemmel olamayacağının da farkındayız sevgili İK, ayrıca seni sevmeyecekler, otur ağla şimdi. İşe alımın ilk adımından itibaren fark yaratabilecekken lütfen adaya geri dönme, hayatının en anlamsız dakikalarını yaşat, sonra da zirvelerde ve konferanslarda sahneye çık ve ne kadar mükemmel işlere imza attığını, roi'yi, yetenek yönetimini hatta işveren markası'nı anlat. Anlat da biz de gülelim. 
Mülakat teknikleri eğitimi almamış yöneticileri iş görüşmesine sok, yaptığı baraj, ağaç isimleri, tarihteki büyük isimler olarak belirlediğin toplantı odalarını karıştır ve yöneticinin yanlış adayla görüşmesini sağla, adayı mümkünse 3,5 saat beklet, ilk görüşmede siz bu işe uygun değilsiniz, ne kadar istiyorsunuz bu işi olmadı bir takla atın da görelim falan de lütfen. 
Aldığın kararların, toplantı notlarının hayata geçirilebilir ve sürdürülebilir olduğundan emin ol, en azından hatayı sahiplen ve özür dile... 
Unut bunu, bu olmayacak. 
Biri şu tatlı kızı ve yetenekli oğlanı uyandığı uykudan/gördüğü rüyadan uyandırsın. Olayın marka yönetimi, halkla ilişkiler, itibar yönetimi, işveren markası ile bağlantılı olduğunu söylemeyeceğim, İK çok rerörerö. 

Eğer bir gün tökezlersen beni hatırla, ayağa kalk, ceketin ve pantolonundaki tozları sil ve yukarıdan seni izleyip, gülen bu tatlı mı tatlı, şirin mi şirin, minnoş mu minnoş HR Rockstar'a çak bi' selam baksanaaaaaaaaaaaaaaaaaa!!!! Şarkının devamını biliyorsundur, ben hep klasik müzik, offınbah. Şaka lan şaka benimle birlikte gül lütfen, bizim ailede düşene bir de ölene çok güleriz çünkü. 
Moralinizi bozmayın hayat bir challenge o zaman siz de challenger uzay mekiğisiniz, patlamadan yolunuza devam inşallah, âmin. 

Adayları küstürmeyin, mesela beni küstürseniz çok üzülürsünüz her fırsatta yaşadığım o korkunç görüşme deneyimini anlatırım. Ya ben bir görüşmeye gittim bildiğin sirk çobanları görüşme yapıyordu...Adayları Mutlu edin, aklınızı alırım bak.





Aday deneyimi kötü olan yeteneklerin, yetenek olmayan normallerin ve travmatiklerin Azizi,

Coco 

Yazının fon müziği: Güliz Ayla Olmazsan Olmaz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder