İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

21 Mart 2013 Perşembe

Pes et! me! hacıııııııııııııı



Sen bu işi yapabilirsin hacıııııı(self-motivated durumları)

mahsun kırmızıgül'ün newyork'ta 5 minare filmindeki kafa yana eğik sayko bir halde acayip bir ses tonu ile kendime gaz veriyorum ama benim ki daha çok Oğuzhan koç'un gribus belgeselindeki mahsun taklidi şeklinde videoda 7. Dk da başlıyor pes etme hacııııııı pes et meeeeee

ACI YOK ROCKY

Mutsuz kalktım sabah, bok gibiyim, gece çok içtik
Sürekli söylendim uzun süredir böyle şikayetçi olmamış kafa şişirmemiştim
Coco dedim, gerizekalı, sen ne kadar büyük konuştun ne kadar saçmaladın ki karma kıçına tekmeyi bastı.
O zamanlar sadece çağrı merkezi olan bir yeri merak ediyorum, diyorum bundan sonraki 10 yıl bilemedin 20 yıl çm yükselişte, olursa bak, olmadı perakende falan takılırsın.

İşsizim yine bir gün, takılıyorum, bir danışmanlık firmasındaki ekip arkadaşım cehennemin dibi bir yerde bir holding ik sı için yönlendirdi beni, 49 dakika bekleyip 11 dk mülakat yapıp çıktım o gün mülakata katılmadan önce evde tıngır mıngır hazırlanırken Çağdaş aradı. Çağdaş, ben ve Fatoş aynı danışmanlık şirketinde çalıştık, danışmanlıkta çalışınca böyle fraterny kız kardeşliği gibi bir şey oluyor, destek oluyorsun, arka çıkıyorsun, bir bağ oluşuyor.
Çağdaş acil bir projem var dedi, ekip arkadaşlarından biri doğum yapmış, çm'de alım yoğun ilan çıkmadan hemen seninle bu işi bitirelim dedi," ok konuşalım" dedikten sonra ertesi gün için görüşme set edildi ama ekipten bir uzman ile görüştüm. İşin yoğun olması ve sadece işe alım yapıldığı bilgisi paylaşıldı, "günde kaç görüşme yapıyorsun sen bakiim??"diye sordular, toplu işe alım adı üzerinde veriyorsun topu:s

21. YY Modern Kölelik

Böyle saçma sapan bir şey olabilir mi bir ikacı kendini motive etmek zorunda kalabilir mi? Yani gerek var mı? O güne kadar hiç mülakata girerken sen bu işi yapabilirsin, senin için çocuk oyuncağı dememiştim.
Hacıııııı, sen bu işin pirilerisin yani.

Her sabah rüya bu ben aslında işe falan gitmiyorum ki diyorum, ben evdeyim yeaa, yatıcam. Sonra giriş kartını görüyorum, 3 gün boyunca çıkmasını beklediğim.3. Günün şafağında ek binaya gittiğimde isyan ettim artık "pokemon muyum lan ben niye her gün ehliyetimi verip çokomel alıyorum" diye, fotoğrafımı çekip verdiler kartı...

Masa yok, Pc yok, masa olmadığı için masa telefonu yok aslında gerekte yok.
Besiye çekilen piliç gibi kesintisiz 11 saat görüşme yapıyorum kafam döndü ilk günden mesaiye kalmak nedir hacı( mübarek mi deseydim acaba? Ondan sonrada maklube yerdik). İşte mesaiden nefret ettiğim dönemler bu olaya denk gelir, yıllar sonra gideceğim bir görüşmede mesai dendiği anda geçmişe yolculuk yapıp o günleri hatırlayacak ve fabrika ayarlarına geri dönecektim.

Ne yazık ki böyle bir dünya var, oryantasyon hak getire, outsource personel ise mesaiye kalsın, taksi fişleri ödenmesin 1 görüşme için 20:30 a kadar beklesin servisi. Hatta Cumartesi ve pazar günleri gelsin, şehirdışı organizasyona gitsin ara vermeden haftaiçi de çalışsın ve mesai ücreti de ödemeyelim çünkü sözleşmeyi hazırlarken zaten net ücreti yazmış ve eklemiştik mesai ücreti ödenmeyeceğini peşinen kabul eder ve işverenin verdiği her işi yapar( he mesela gerizekalıdır, işi recruitment iken personel dosyalarına yardım eder, aday daveti gerçekleştirir asistan gibi bu arada inhouselar trendyol'dan alışveriş yapıp, yatırım işlemi yapsın, çocuğu varsa çocukla ilgili şeylere yoğunlaşsın. Bazen 68 açığı olmasına rağmen aday daveti yapmaya devam ederken bir yandan test sürecini de yürütsün yetmiyormuş gibi kendi 10 bölgesi için cv search yapsın olmadı yemeğe gitmesin ve hatta mesaiye kalsın çünkü inhouselar kendi aralarında çocuklarının osurup sıçtığını, baba dedi, anne dedi salyası aktı emirin yok kustusunu rahat rahat anlatabilsin. Bir diğer süslü 8547. bilind date başarısızlığını anlatsın, direktörün de geçerken gözlerini kısarak samimiyetsiz bir bakış atsın).
Çağdaş'ı işe başladıktan sonra bir daha görmedim, 1 ay için konuştuk ama sözleşme belirsiz süreli ve gayet vampir bir üslup ile hazırlanmış.
İlk gün 19:30'da, 2. Gün 20:30'da ve 3. Gün 18:30 da çıktım mesai denen şey 17:30 da bitiyor.

SERVİS

Servis ile ilgili 8 ayrı numarayı aradıktan sonra 9. da şöförün adına ulaşabildim, 22. Aramada cevap verdi Şaban bey hazretleri. İlk 3 gün zaten normal saatte çıkamadığım için onunla dönmedim, 4. Günün akşamı nasıl olduysa 17:30'da çıktım ve bindim servise, ana caddeye çıkıp ilerledi, aralara doğru, ışıklar geçtik, sinemayı geçtik, baya bir uzaklaşmaya başladık hem şirketten hem evde 1,8 km ev ile şirket ama yürüme yolu biraz saçma o nedenle servisi kullanıyorum. Derken biz baya baya uzaklaşınca "Şaban giderek uzaklaşıyoruz hangi noktada beni eve bırakacaksınız?" diye sordum.
Slow motion kafayı döndürdü ve " aaaa coco hanım, biz akşamları sizin oradan gitmiyoruz yeaaaa"dedi. Ağız burun daldım, yok yok, allie mcbeal sahneleri gibi kafamda oldu bu, yok efendim bugün acil başka bir servis alması gerekiyormuş, dönemezmiş, hakkımı helal edeyimmiş.

PES EtMe HACI

Lan!!!!! Sabah bindiğin servis nasıl oluyor da akşam gitmiyor, ay bayılazaaammm.

Ülkenin en büyüklerinden biri/ sirk değil bu sefer roma sömürgesi ya da ingiliz sömürgesi gibi düşün spartacus olasım hatta gandhi olup tuz ayaklanması çay şeker ayaklanması çıkarasım var kendi bünyemde/verimlilik diye kafayı yemiş, yöneticiler küçük tanrıcıklar, ama gel gör ki mülakat formunda 13 hata var, Türkçe yabancı dilleri.
Girişinde foseptik kokusu mülakat odalarında...
Şükür bir mülakat odam var, hangi pozisyon kime bağlı 2. Gün sonunda sora sora öğreniyorum, telefon numaralarını bir kağıda yazıyorum çünkü güvenlik pek yardımcı olamıyor. E bir bilgisayarım da olmadığına göre ortak alana ulaşamıyorum ya da mailden bulayım??
Odada bir sebil ve istemediğim kadar çay var, fak U ben çay içmiyorum.

Üvey kardeşlerimiz ekip liderleri küçük tanrıcıklar lakin tanrı parçacığı gibi davranırlar, egolar şişik. Agentlar daha şuursuz, grade'e bakmaksızın gm'direkt mail atıyor, bir paçozluk akıyor ki sorma.

1 aylık başladım, duyan herkes "oooo o en az 6 ay uzar seni şu bölgeye de gönderirler", ben 1,5 yıldır buaradayım"falan diyor, ben geriye saymaya başlamıştım halbuki 23, 18,7...

Cici insanlar tabisi, kişilikleri için bi'şey demiyorum bu işi hobi olarak yine yapsınlar:) ama benden bu kadar hacı!!!
Pes etmedim, yıllar sonra bu çalıştığım projede ilk gün işi bırakıp giden, kocaya kaçan adaylarım olacaktı(personel) aklıma lan ben ilk hafta gitmesem nolur falan diyordum, bırakayım lan, hırsımdan ağladım eve gidince 2. Akşam, taksiden inerken ikizime rastladım. Rusya'daydı uzun süredir, görüşmemiştik,
Telefonda da söylememiştim, önemli bir haber değildi, tebrik etti, sinirimi ondan çıkartmayı istiyordum açıkçası:) o beni tebrik etti ben bana ne hediye getirdiğini sordum, 1 ay dedim önemsiz, bende gitmiştim oraya dedi komik bir yer. Çift yumurta ikiziyiz, erkekler daha rahat, tabi sonra farkedecektim bu kadar sinir normal değil regl dönemiymiş hacı, pes etme! Komik bir yer tabi bir kara komedi, grotesk bir öykü, birazdan boynuzlarım ve kuyruğum çıkacak sonrasında ayaklarım at toynağına dönüşecek, evet.

Alkışlar eşliğinde ışığa doğru yürüdüm,
O proje bitti, tiyatrocu selamı vererek bitirdim projeyi. Kendime şahane bir çikolata aldım üzerine de pasta ve Türk kahvesi söyledim,ertesi sabah Boğaz'da yürüyüşe çıktım, çengelköy'de börek yedim.
Ve bir daha kendimi motive etmek zorunda kalmadım, satışçı mıyım ben ya? Ne işim var sabahları ayna karşısında yapabilirsin diyen amerikanvari hareketler, ben tavuskuşu bile değilim...
İlk gün deneyimi 10 üzerinden -7, ne prosedür oku ne bişi, kaos heryerde, robota bağlamış insanlar neredeyse dalek'ler gibi yok etme üzerine bir yapı, ya da kağıt öğütte makinesi gibi.
Sonra şahane başka bir projeye doğru geçiş yaptım ama maceralarım tabisi de sona ermedi.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder