İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

14 Ekim 2014 Salı

İbret İşe Alımı

Günaydın weirdos,

Oturabilirsiniz.





Bu satırları uçakta yazıyorum. Acil çıkışın bir önündeki sırada oturuyorum. Acil çıkış kapısından ses geldiğini söylediler, panik var, efem kapı sallanıyormuş. Neyse, bugün siz değerli izleklerime, ibret olsun diye yapılan iş görüşmesinden bahsedeceğim zira tek bir aday için günübirlik Ankara'ya gidiyorum. Aslında bu iş gezilerinin en güzeli değil midir? 1 aday için kıçını kaldır Ankara'ya git, gör, dön, umuyorum ki rötar olmaz.Kapıdan bir gıcır sesi geldiği doğru lakin düşer miyiz, kapı patlar mı bilemiyorum. Sizde de ekran dalgalanmaya başladı mı, bak bak yazılar birbirine giriyor, sanırım geçmişe gidiyoruz.Yine böyle bir gün yine tek bir aday için şehirdışındaydım...

Her yiğidin yoğurt yiyişinin farklı oluşu gibi ben mesela yoğurdumu sol el kullanarak yerim, öyle, her şirketin işe alım politikası da farklı. Evet bugün yoğurt üreticilerinin işe alım süreçleri ile sizlerin kafasını şişireceğim. Eski bir çalışan, yıllar sonra yeniden bizimle çalışmak istediğini belirten bir mail göndermişti direktöre, direktörümüz mesela adına Kay diyelim adamın performansından memnundu, rakibe gitmesi biraz canını sıkmıştı, geri dönme isteği gururunu kabartmış ve egosunu beslemişti, tekrar işe alabilirdi lakin önce bir görüşme yapılacaktı(işte buna İBRETlik İŞE ALIM GÖRÜŞMESİ diyoruz). İka'nın prosedürel işleri bu kez egosuna hizmet ediyordu ve seve seve iş görüşmesi yapacaktı. Sırıtışı: işte şimdi kucağıma düştün, o zaman ağla. Sen geliyorsun ama öyle hemen evet demeyeceğiz, annemiz göster ama elletme dedi.

Kimi şirketler eski çalışanlarını hiçbir şart altında geri almaz, kimisi ayrılığının ardından 3-4 yıl geçmesini bekler, kimisi de alır bu omurgalı duruşa bağlı olarak değişir, prosedürde yazar ise ne ala, yazmaz ise c-level or m-level'ın forsuna bağlı. Ayh çok uzadı, mülakat gününe geliyorum.

Kay ve ben uçaktayız, asistanı check-inde yanyana koltuk seçmiş en sevdiğim, akmaz kokmaz, kendine alan bırakmaz, mecbur sohbet edilecek, iş konuşulacak. Kay bugün yine gününde, rolüne girmiş, adayımız İdim Pay'ı parçalayacak, arenadaki bir Aslan gibi. Alandan şoför alıyor, bölgeye geçiyoruz, merhaba halk diyoruz, yine bizi öpüyorlar, Kay'ı selamlıyorlar, ceket ilikleyenler falan var. Görüşme yandaki otelde yapılacak.
Odaya geçiyoruz, soyun diyorum, ahahahah şaka, mülakat odası gayet güzel, Balo Salonu'ndan bozma bir oda, devasa,öbür yuvarlak masa 3 sandalye, aradaki boşluk rahatsızlık verici boyutta. Görüşme öncesi kahve içmek istiyor, vaktimiz var. Tam zamanında adayı içeri alıyoruz. Ve sahne:

-Vayyyyyy, İdim Paycığım, hoşgeldin.
(Tanrım ne bohemlik)
-Günaydın Kay Bey.
Icebreakerlar sonrası devam ediyoruz, son işi, neden ayrılmak istediği, görev ve sorumluluk alanları...
Görüşmenin bir yerinde neler oluyor anlamıyorum ama birden bu ikisi kendinden 3. Tekil Şahıs olarak bahsetmeye başlıyor.
-İyi, tamam da İdim Pay, o zaman gitmeseydin?!
-Bir İdim Pay kolay yetişmiyor.
-Sen bizi bırakıp gittin.
-Ama İdim Pay iyi bir insandır, İdim Pay'ı kime sorsanız, kime sorsanız! Iyi bir insan der, İdim Pay sizi çok seviyor.
-Kay da İdim Pay'ı seviyor, severdi de.
-Ama İdim Pay gerçekten size saygı duyuyor.
-Kay, İdim Pay'a gitme demişti.
-Ama İdim Pay ev almıştı, taksitlerini ödemesi gerekiyordu, o sırada maaşı yetmiyordu.
.
.
.

Hani bazı anlar vardır, aynada kendinize bakarken yabancılaşırsınız, gözbebeklerinizden yüzünüze doğru kayar bakışlarınız mal mal bakarsınız kendinize, hah işte öyle bir an yaşıyordum. Kafa kırık 2 tip masada kendinden başka biriymişçesine bahsediyor ve hayatımdan saniyeleri, dakikaları götürüyorlardı. Diğer bir bakışla da oldukça eğlencelilerdi. Yaklaşık bir 10 dakika sonra son bölüme geçtik, mevcuttaki ücret paketi ve yeni işyerinde onu mutlu edecek olan minimum rakam, yani alt psikolojik sınır, yani İdim Pay'ın biten ev taksidi sonrasında aldığı yeni arabanın taksidini ödeyebilmesi için kaç Atatürklü banknot gerek kısmı. 
İdim Pay uçmuyordu, eski işyerindeki aldığı ücretin %20 fazlasını istiyor, eski şirketinde çalışmak istiyor, eski yöneticileri ile çalışmak istiyor. Guys, yineleyeyim aynı ücret bandında farklı bir işe geçiyorsanız ya ekibiniz/şirketiniz çok berbat kaçmak istiyorsunuz ya da şuursuzsunuz. Benzerlerinizin aldığı ücreti ve sorumluluk alanlarınızı gözden geçirin, eski şirkette çalışmaya gerek var mı onu da iyice bir düşünmek gerek.

Bir Coco ile çılgın mülakat yapıyorum'un daha sonuna geldik, sevgiyle kalın.


"Çorba içmeyenin ya parası yoktur ya da delidir". Bir çorba bile içemedik.

Sabah Çorbacınız,

Coco 

2 yorum:

  1. Kendisi hakkında 3. tekil şahısla konuşmak da nasıl bir fantezidir yahu. :) Çıkarılacak çok ders var.

    YanıtlaSil