İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

16 Nisan 2016 Cumartesi

Yeni Başlayanlar İçin İDEAL İŞ GÖRÜŞMESİ

Merhaba Blög, Sevgili İzlekler, kuzeni yeni evlenenler, annesinin bir tanesi olanlar, damdan düşenler, Coco hayranları ve geri dönüşümün sihirli olduğuna inananlar.

Tamam blög, sadeleşme ayağına blogda az yazı yayınlanıyor olabilir ama biliyorsun yoğundum bu aralar, konferanslar, okazyonlar, lansmanlar, alışveriş, testler, toplantılar, alışveriş, doktor kontrolleri, alışveriş, partiler, 4 nikah 1 cenaze haller...


Çok isteyerek aldığım bir kitabı sonunda bitirdim, öyle günler yaşıyorum ki kitap bitirdiğimde seviniyorum sen düşün. Masaja giderken vaktim yok diye e-book okuyorum ipad'den, hani şu zen halleri içerisinde kafayı açmam gerekirken sırtımda volkanik taşlar bilmem ne... Masöz bir yandan homurdanırken bir yandan Uzak Doğu tınılı bi'şeyler kötü enerji kapı dışında kalsın falan, ay bayılazaaaaaaaam.

2 maile bak, kitaba geri dön, twitter'da gevezelik bıdı bıdı. Bu ay enteresan şekilde  evlenen yığılması yaşadığımdan haliyle alışveriş yaptım diyordum ki kredi kartı ekstrem geldi. Yutkundum desem abartmış olurum ama ilgi çekici bir rakamdı. Bir konferans çıkışı pampamla yürüyüşe çıktık, amaç 10K adım adıp laklak etmek, alışveriş çılgınlığım ile ilgili dokundurdu. Ama harika bir dolabım oldu farkında mısın? diye sorunca artık durmam gerektiği cevabını aldım, çok hoşuma gitmedi yine de peki dedim. Bunu dedikten 2 hafta sonra 6 tane ceket, 3 çift ayakkabı, 1 döpiyes, 2 tane düşes eteği almıştım. Debenhams'tan çıkarken dünyanın en mutlu insanı bendim. Sonra vay efendim, vertical wardrobe, capsule wardrobe vay efendim aynı ceketin 8 rengi, kalem eteklerin 50 tonu falan.

Bu bahar temizliği dediğim saçmalık bitmiyor, çantaları ayırıp yeni sahipleri için esenlik diledikten sonra yenilerini dolaba yerleştirdim arkada Queen'den We are the champions çalıyordu.
Eski ekip görüşmeleri vol 34562-34563'ü gerçekleştirdim, 2 arkadaşım yönetici oldu bunu kutladık, biri koç oldu onu da kutladık, bir tanesi 40'dan sonra beyaz yakalı olarak çalışmama hedefine 5 yıl kalmış onun geri sayımını yapıyor bakın bu hedefi 2010'dan beri takip ediyorum, harika bir şey, netliğe gelin. Biri harika bir girişimcilik fikri ile geldi, engelliler için yapılacak muhteşem bir iş, fikir aşaması bile beni çok heyecanlandırdı. TEDxReset'e yine katılamadım, bu biraz üzücü oldu(ama çok tatlı bir iltifat aldım, bir dostum o sahnede seni görmek istiyorum dedi, ya siz çok tatlısınız beahh). Ama gün 24 saat. 2 yeni proje geldi, onları değerlendiriyorum ve Mart ayı benim içn çok yıpratıcı geçti, önceki bölümde bununla ilgili sızlanmıştım, rapor rapor rapor ve amelasyon. Bir de sanatsal faaliyetler var, loto oynadım ve sonucuna hala bakmış değilim.

Bugün amele gibi Beylikdüzü'ne gittim arabayla, güneşe maruz kalınca mutant ellerim yine kabardı. Süper gücümün güneş etkisi ile alışveriş yapmak olduğuna inanmaya başlayacağım. Ekonomiye yaptığım katkı için bana madalya takmalısınız ve artık daha az evlenmelisiniz, bıktım, başta kuzenlerim olmak üzere, bırakın bu işleri hanımlar beyler. Haydi bahanem hazır, efenim nikah var, aynı kıyafeti giyemem, rakı gecesi için mutlaka siyah(bir arada kezban gibi rakı güzellemesi yapılıyordu teyallam), kına gecesi için başka bir ayakkabı olmalı, halay için başka... İşte bu nedenle benden ne bir göçebe olur ne bir şey, şu farklı ülkede arkadaş düğününe 8 valiz ile giden şapkalı gözlüklü tipler vardır ya klişe film karakteri işte o benim. Mesela bugün nikah sonrası arabanın bagajını açtım, kotumu çıkarttım, eteğin altından hop geçirdim, öküz gibi trafik var, üst tarafın minnoş olması yeter, kota uygun ayakkabıyı da giydim. 8,5 saatlik Beylikdüzü-Shire yolculuğuna başladım, TT Arena'da fotoğraf çektim, bağıra çağıra şarkı söyledim, limonata içtim, otostopçuları arabama almadım çünkü nikah çıkışı uyuzluğu. Gelin Hanım kuzenim oluyor, İzmir'e yerleşecek, işi hazır;

İzmir'de İK yapacak, akdsjhfaksjflksjdhflksjdhflaksjdfhlaksjdflakjfhlakjsdhflkasjhdflkajsdhflakjhdflaksjdhfsakld
alsdkjflaksjdhflaksjhdflkajshdflahfşofhşoabvşabjvoşwırbobv
lşskjdşasjkfşoıfjşaojfışoıfşoehfşle
aslkdjfşalksjfdşafjşaslkjfdşalskjfşlskjfd
iaşsdkjfailskjdfşlskdfjalş

KABUL EDİN KOMİKTİ.



Arada beni sıkıştırdı, İzmir'de arkadaşlarımın olup olmadığını sordu, İzmir, İK'cı, arkadaş -_- Herhalde var yani, oha. Sonra bir İK'cı olarak katıldığı absürt bir görüşmeyi anlattı, üzerinde gelinlik, benim üzerimde elbise, elimizde pilav tabakları dışarıda koşuşturan insanlar siz de mi mevlidden sıkıldınız dermişcesine, yarınlar yokmuşcasına işe alımdan bahsediyorduk, hem de İzmir'de.
Bu kadar gülmek yeter deyip, sizinle geçen hafta keşfettiğim şahane dizi karakteri Haluk Güney'den bahsetmek isterim, zira bu videoyu kuzenime de izlettim. Kuzenim, kına gecesi konsepti, nikah davetlilerine verilmek üzere şişelere doldurulmuş ev yapımı bir şey bir şey iksirini hazırlarken hafif uçmuş tabi, hatırlatın da bir ara bir evlilik hazırlığı için gerekenler ve organizatör Coco'nun maceralarını anlatayım...


Haluk'a gelince kendisi tam bir denyo, diziyi baştan takip etmediğim için fazla detay veremeyeceğim lakin inşaat şirketi veliaht prensi(müteahhit), sürekli yelekli takım elbiseler giyen(siz bilmezsiniz bununla ilgili şahane bir hikayem var ama o başka bir yazının konusu), dünyanın en hödük, en kafa içi sesi ile konuşan, sosyal ortamlarda patavatsız, özgüveni yüksek, ağırlılık lacivert tonları tercih eden(durun biraz şimdi bir yerlere varıyor gibiyiz), iyi kahveye düşkün, Fenerbahçeli ve über eğlenceli bir tip. Tanıdığınız birine benzemiyor mu sizce de? Whatever!



Hayatımda hiç bu kadar kötü bir kahve içmedim...

 


 Yazının fon müziği: Ben Kalender Meşrebim, güzel-çirkin aramam

Ona iyi kahveler ve Haluk alın, bir adet Big Mac menü, teşekkürler.

Düğünlerinizin halay başı, cenazelerinizin gözyaşı, İK'cıların İK'cısı işte benim Zeki Müren!

Coco the Duchess

Çocuklar son derece ortodoks bir okulda leydilik dersi aldım ben, o ağzınızı toplayın rica ediyorum, yemek bıçakları/çatalları dıştan içe doğru kullanılır, restoranda menü açık kaldığı müddetçe garson yanınıza gelmez, kaşık çorba içilmeye devam edildiği sürece kasenin içinde kalmalı, sağdaki içeceklerle soldaki yiyecekler bize aittir, haydi bakalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder