İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

19 Kasım 2013 Salı

Şimdi size ikizimden ve erkeklere neden bu kadar çok güvendiğimden bahsedeceğim

Allah bütün güzelliğimi içime vermiş benim. Bildiğin iç organlarıma. Onu da tam vermemiş, beni sevmediğine inanıyorum ya da kıt kaynakla idare etmemi istedi ya da önceki hayatımda ne saçmaladıysam şimdiki hayatımda çekiyorum.
Neden böyle oluyor neden mutlu olamıyorum dedim geçenlerde yengeme o da aşk hayatım hakkında bir sürü soru sordu, kötü de değilsin ki yavrum dedi, ilgilisin, minnoşsun, önemsiyorsun, dinliyorsun(dinliyorsun evet :s sonra neyse).

İkizim sarışın yeşil gözlü, benim gözlerim erimiş çikolata rengi, ayrı yımıyta ikiziyiz.
Uyuzuz.
Alerjilerimiz var.
Both of us mide kanaması geçirdik.
İkimiz de baskın karakterliyiz, çok netiz ve açık sözlüyüz, sinirlendiğimizde monster oluyoruz.
İngiliz humorunu severiz, sarkastik ve burnu havada tipleriz hatta onun burnu deviasyon artı estetikli.
O çok kıskanç, benimle hep yarış halindeydi.
Onun sayısal zekası yüksek benim duygusal zekam, yok ya benim de sayısal zekam var, ayrıca her sorusuna bir cevabım olmasından nefret eder, empati kurduğum için onun tarafını tutmadığım için çemkirir.
Entellektüel manada ezici bir üstünlüğüm de mevcut.
Şimdilerde keşke avukat olsaydım diyor. Aslında işinde çok başarılı bir yıl içerisinde 2 terfi aldı grade i değişti bunlar önemli şeyler. :) Demek ki pişmanlıkları falan varsa. Gerçi ikimizde başarıya ve zekaya taparız, zor etkileniriz. Başarısızlıklara da taparız yanlış anlaşılmasın.
Çok tavuskuşu, ilgi ondan kaydığında diyalogu provoke eder.
İkcı olmamdan tiksinir bir de ayrı bir gıcıklığı var.
Alien da olsa yavrumsunuz diye seviliriz.

Ailedeki herkes çok yetenekli, el-motor becerileri falan, sanat desen bilmem ne sadece sevmeye yeteneksiziz, elimize yüzümüze bulaştırıyoruz.


Bizi seven herkes bir başkası ile evleniyor, onun kız arkadaşlarının anneleri hep kanser hastası oluyor ve ölüyor.
Kuzenimizin de ikizleri var, acaba benim de ikiz çocuğum olur mu diye çok korkuyorum, ya 3üz, ayyyyy bir batında 8 şu Amerikalı reality Show'u olan bir kadın vardı, tövbe tanrıma.

Neyse nereden başlayayım, 

Üniversitedeyken tatil için geldim kaplıcada bir devremülkümüz var, o sırada yazlıktan komşumuzun kızı ile birlikte ama ayrıca f.ckbuddys i de var dansçı, yazlıktaki kız ile araları berbat on again off again bir ilişki ne yazık ki kız benim de arkadaşım ve sürekli aralarında kalıyorum. Ebeveynimiz bizi bırakıp İstanbul'a gitmişti, Kurban bayramıydı o zamanlar kışa denk geliyordu. Neyse bizim sivri zeka dansçıya atacağı onsekiz artı mesajı minnoş sevgiliye atmış, odadan geldiğinde sarı çiyan yüzü Casper beyazı olmuştu. Laertes? Wtf?! dedim,

Sıçtım dedi, dansçıya göndereceğim mesajı, sevgilime gönderdim.
O anda telefonum çalmaya başladı, sabahın o saati, insanın aklından saniyeler içinde neler geçiyor bir bilseniz. Bir kez daha pisliğini temizlemek zorundaydım. Alo, Berna naberna? Olm, Berna bir kükredi, sakin ol neler oluyor anlat dedim, mesajı okudu bana, wuhuuuuuuuuuu. Ya moruk bak uhm, yanlış olmuştur falan demeye kalmadı şarladı bizimki, yüksek iletişim becerim sayesinde mesajın bir kadına değil bir erkeğe yazıldığına ikna ettim onu. Telefonumu kapadığımda brother Lui yavaş yavaş kendine geldi, sıvadım ve bunu nasıl temizleyeceğim bakışı ile.

Ondan önceki yıl doğum gününde Berna'ya evde mini bir sürpriz yaptık, kız rahat durmayan kıskanç bir tip şanelman'in masadaki telefonunu kaş ile göz arasında kurcalamış ve mesajları okumuş yine Laertes'in yediği bir haltı bulmuştu. Fak! Kardeşim bu dünya üzerindeki en bahtsız bedevi idi( sanırım karma ona minik oyunlar oynuyordu, çakallığı ile övünürdü her seferinde). Kız yatağın üzerine tepiniyordu bu arada söyleyeyim boyu 1,78 o halde zıplayınca bir tuhaf oluyor ve o sırada eve teyzem gelmişti, ne açıklama yapacağımızı bilmiyordum, evde zıplayan ve böğüren bir kız vardı ve ağlıyordu.

Berna 2 yıl sonra birleşiriz sanarak tekrar yanaştı bu olaylara rağmen hala saplantılı bir şekilde bu ihtimali düşünüyor olması gülünç. Laertes'in, onun arabasını bakıma götürürken ikiz arkadaşlarımıza uğraması ve onlardan biri ile flört etmesinden bittabi haberi yoktu. Laertes, İstanbul'a dönüp kendinden 8 yaş büyük niyan denen kadınla takılırken o akşam 1.78lik manyak eski kız arkadaş Berna, bizimkinin yediği herzeyi duymuş ve gelip beni evden almıştı, ha evet iyi bir dinleyiciyim ben! Kemerimi takarken bir yandan diğer yandan 2. hattına mesaj atıyordum, her şeyi öğrenmiş çabuk hattını kapat, diğer telefondan görüşürüz, bu akşam sakın açma! 

Bu kez haklı değildi, birlikte değillerdi çünkü sonra bir kez daha denediler. O yıl hatırlıyorum ikimizde sevgililerimize biz aslında evlatlığız şakası yapmıştık. Berna'nın annesi göğüs kanseri oldu ve öldü.

Merme vardı, annesi kanserden öldü, metastaz vs.

Yıllar sonra işimin gücümün olduğu zamanlardı eve geldim tablolarımdan biri yok, ama yok yani duvarda eşek kadar bir boşluk, olm eve hırsız girse diyorum sadece neden o tabloyu almış, yok girmediyse temizlikçi falan mı götürdü? Ki bu da çok saçma. Sonra aklıma bu geldi, Rus bir kız arkadaşı vardı ben yokken evime gelmiş olabilir mi? Yok artık daha neler. Akşama buluştuk, hacı dedim benim bir tablo yok ortada, yeaaaa o konu dedi, geçenlerde acil bir tablo lazım oldu senin resimlerden birini aldım verdim kıza, çok duygulandı, gözleri yaşardı falan, hem sen yenisini yaparsın. OHA! Kızın annesinin prada mağazası var sana çanta olarak geri döner dedi, idiotta, Rusya'ya gideceğim de kızın annesinin mağazasından çanta beğeneceğim de, öehhh. Siz bilmezsiniz a dostlar Rusya taraflarında çok ünlü bir artistayım.

Londra'ya dil okuluna gitmişti bir keresinde orada ukraynalı bir kızla tanıştı kız Yunan asıllı, ay içim şişti, neyse onu ziyarete gideceği zaman seramik koleksiyonumdan bir şeyler istedi bu kez eve gelip çalmamıştı, izin istiyordu.

Tayland'da beyaz Rus bir hatunla tanıştı, o arada Türk kız arkadaşı da vardı, bu kez karışmadım, sonuç yine başarılı, kimse bana kızını vermiyor yeaaa diye ağlıyordu en son.

Jess vardı, über kıskanç, iktisatçı manyak, gece klübünden çıkarken kızın biri bizimkinin poposunu sıkmış Jess kızın üzerine bir atladı bu arada üzerinde leopar desenli bir elbise vardı artık onun etkisi mi bilmem ahahah...

İstanbul Park'ta arabayı bana verdi, fiyuvvvv birden Jess krizi tutmuştu, anlatmaya başladı,  telefondaki en ufak mesaj kırıntısını bile silmişti gayet eminmiş kendisinden ta ki kız kıyıda köşede kalan bir taslağı bulana kadar... Aldattın mı dedim, o zaman beraber değildik dedi, ok o bunu kaldıramaz, sonuna kadar inkar et dedim, asla kabul etme, işin ahlaki tarafı yok belki de bilmemesi gerekliydi...3 yıl ayrı kaldıktan sonra bir kez daha denediler hatta bizimki yüzük baktı falan ama olmadı. Ama aşık olduğu tek kadın oydu, üzüldü çok. Jess'in de annesi öldü, kanserden dolayı, sonra Vegas'a yerleşti. SM hesaplarından takip etti bir süre onu, ortak arkadaşları ile görüşmedi, çok üzüldüğünü hatırlıyorum, o üzüldüğü için ben de üzüldüm tabi, nşa'da inkar et demem kimseye. Ama başıma böyle bir şey gelse onu karşı tarafın üzerine salarım, sağolsun ağır psikolojik hasar yaratabilme yeteneğine sahip. Yani bundan sonra, bundan öncekilerde malum... Yahu yediğim boynuzlar yüzünden cennetin kapılarından geçemeyeceğim awwwww.

Bunun gibi bir kaç hikaye daha var ama anlatmayacağım. 

Şimdi bu anlattıklarım varken hangi erkek ben öyle biri değilim aklında yanlış fikirler olmasın dediğinde inanırsınız? Çapkın sanma beni dediği zaman ya da ben öyle diğer erkekler gibi değilim falan... Yea bsg benim bir ikizim var sen kime ne anlatıyorsun demiyorum, severim serçeleri yımşak olur pençeleri hııııı çok.

Eminim o kadınlar da kardeşime Tarkan'ın karma albümünü kompile hediye ediyorlardır. Boyunuzun devrilmediği bir hayat ve ruh eşleri diliyorum size, Allah benim belamı vermiş zaten.





Size babamın servise binip eve gitmeyi bekleyen işçilerin üzerine, osuruk bombası atmak suretiyle kapıyı kapattığını ve kaçtığını anlatmış mıydım? Neyse bu başka bir hikayenin konusu.

Ruh hali: Ayrılmak dediğimiz şey, birisine dokunma hakkımızın elimizden alınması. Delirmek, bu hak bir başkasına verildiğinde başlıyor.

Bitirirken; seni anlıyorum ve atomlarıma ayrılıyorum, o yüzden bazı kadın isimlerini hiç sevmem.



Feministlerin Azizi, Hoho



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder