İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

21 Kasım 2014 Cuma

22. PERYÖN İNSAN YÖNETİMİ KONGRESİ


Merhaba herkes, oturabilirsiniz.

Merhaba canım, merhaba Dostlarım, Romalılar, Yurttaşlar, İzlekler. Ben buraya Sezar'ı gömmeye geldim, övmeye değil. İnsanların yaptıkları fenalıklar arkalarında yaşar, iyilikler ise çoğu zaman kemikleri ile birlikte gömülür gider... Iyilikler ödüllendirilmeli, takdir edilmeli, eleştiriler gelişim için bir fırsat olarak görülmeli...Esniyorum blög, naber?







Kongre 

Ve Filistin İsveç  tarafından tanındı...

Peryön, Coco'yu tanıdı ve ona davet gönderdi, varlığını kabul etti, kimbilir belki de haberdar bile değildi, who knows tabiisi Kadir İnanır.  
Bu noktada Özlem Hanım ve ekibine teşekkür ediyorum. Hayır davetiyeyi kullanmadım evet eski sevgilimin konuğu olarak katıldım, şaka şaka.

Ilk #peryonkongredeyimçünkü hashtagi ve vinesi ile hazırdım aslında, çanta veriyorlar, kitap veriyorlar diye başladım.

Şehirdışı toplantıları ve iş görüşmeleri iptal olunca katılma fırsatı buldum, dolu dolu 2 gün geçti, salonun yarısını öptüm, şu andaki ekip arkadaşlarımı eski arkadaşlarımla, potansiyel adayları kelle avcıları ile tanıştırdım, uzun süredir göremediğim harikulade insanlar olan meslektaşlarım ile kısa kısa sohbetler ettim.





2014 yılı açılışı, diğer yıllara bakıldığında açık ara görkemli oldu, sahne çok hoş tasarlanmış, açık renkler ferah bir hava yaratmış, kürsü fazlalık, bar sandalyeleri ise rahatsızdı, oturan herkes tedirgin oldu, kısa boylu ve kilo problemleri olan bir ırkız kabul edin. Pazarlama Zirvesi '13 rahat koltuklar kullanmıştı, Peter Economides'i bir izleyin derim, ergonomi, konfor önemli, yanında doğallığı da getiriyor.




Negatif lensleri kuvvetli olan blog kahramanımız yine 35 dakika müzik eşliğinde öpüşen koklaşan, aşırı profesyonel ikacıları izlemekten sıkıldı. Taylan vardı yeni ekipten "profesyonel profesyonel burası" diyordu, benim en sevdiğim havada öpücükler bunu biliyorsunuz. 

Peryön organizasyonları zamanında başlamaz kuralı bu yıl da değişmedi, 1 oturum hariç( bkz: Fazıl Oral) o da vaktinden önce başladı salon dopdoluydu efendim.

Demirbaş sunucu sahnede yerini aldı, öncesinde hoş bir Show ve dans gösterisi izledik, eğlenceliydi, prova vinelerini görebilirsiniz, boş vaktim çoktu üşenmedim locadan çektim sizler için.  Sonra dönem başkanı açılış konuşması yaptı, kopuk, geçişlerde sıkıntılı, karışık...bende uyanan ilk izlenimler, duramadım "biz VUCA'yı hr dergi Eğitimciler Zirvesi'nde izlemiştik" dedim, aynı konuyu farklı kişilerden izleyince doğal olarak karşılaştırma/kıyaslama yoluna gidiyor beyin. Benim beynim Coconut dolu zaten, biliyorsunuz. Sonraki konuşmacı okudu, Brezilya'daki hayatını anlattı.

Konuşmacı seçimleri ile fark yaratmak zirve, kongre, konferans gibi toplaşmalarda çok önemli, izleyiciyi avucunun içine alan konuşmacıları görmenin faydası(utility olarak) oldukça yüksek. Geçen sene siyasi bir figür vardı sahnede ve Muhteşem ile dinlerken bileklerimizi dikine kesmek üzereydik, Vektör her zaman olduğu gibi pozitif olup anın tadını çıkarıyor, şirketten kaçışını kutluyordu. Sahnedeki siyasi figür ise konuşurken ve okurken acı çekiyordu. Bu yıl Şafak Pavey'i beklerken program değişti, önceki yıl Kemal Kılıçdaroğlu son anda katılmadığı için Aylin Nazlıaka yapmıştı konuşmayı, eski İk'cı yeni siyasi olan bu figür yine de iyiydi benzerlerine göre.

Geçmiş yazılara bakmak isterseniz önceki kongreler hakkında özel bir yazı paylaşılmadığını göreceksiniz, yani bu benim ilk Peryön değerlendirmem. Benim gözümden, benim lenslerim ve nefes alma şeklimle, hızlı hızlı, çabuk çabuk, tempolu.






Dedim ya zamanında başlamadığı için sarkmalar yaşandı, onun dışında yemek arasında ve kahve bağımlıları kahve arasında birtakım sorunlar yaşadı, ben üst katta oturup arkadaşlarımla sohbet ettim. Komün halinde gezildiğinde yeni insanlar ile tanışma fırsatı, networking kazaları ve salona son anda girme ve yer bulamama sorunları yaşayabiliyor katılımcılar, o nedenle "one simply does not: bu tip organizasyonlarda mümkün olduğunca tek katılın" oturumlara tek katılın, değerlendirin, dinleyin, yoksa geyiğin dibine gelirsiniz, eğlenmekten bir hal olursunuz, konsantrasyonunuz bozulur. 
Geçtiğimiz yıl Muhteşem uyudu mesela, gece bebek ağlamış biraz onun da etkisi vardı.

Yetenek avcıları ve ceo sohbetleri tercihim oldu, 
Pegasus-Civitas oturumuna katıldım,
Isg-kısmına katılamadım, bu yıl burnuma kadar isg dolmuş ve gündemde aşırı ölümlü kazaya maruz bırakılmışken sorry daha fazlası ruhumda derin yaralar açacaktı, gerçi Yeni Isg Yasasının... oturumuna girip sahnedekiler de çok yakışıklıymış trollüğü yapmayı düşünmedim değil hani, gülücük burada.
Fırtınayı Yönetmek oturumuna katıldım ama aklımda çok kalan şeyler yok, yani yeni bir şey duysaydım anlatırdım demek istiyorum. Btw Milyar Dolarlık Dersler'i okudunuz mu, bak tavsiye ederim, ben kitabı Ankara'daki bölge müdürüne tavsiye etmiştim de almıştı hani arabaya koymuştu şekil yapmıştı falan yıl 2011, Kodak, AOL batışını falan okursunuz hadi kolay gelsin.

II. GÜN

CEO'ların Gözünden İnsan Yönetimi seansı benim için ilgi çekiciydi, Neriman Ülsever rocks! showunu izledim, moderatör olarak çok başarılı, uyumak mümkün değil, eğlenceli, enerjisi yüksek bir İK'cı, GE CEO'su vardı, Jatomi bir de sigortacı bir teyze. Bakın CEO da olsa insan insandır ve konu İK olunca üzgünüm ama sahnedekilerin holding ik yöneticisinden daha enerjik olmasını bekliyor izleyici.

Ben genelde bu tür organizasyonlarda beslenme çantası bölümlerine katılamıyorum, onun yerine yemekte sosyalleşme seçeneği var. Öğleden sonra Yetenek Avcıları oturumuna süzüldüm, oldukça doyurucu bir oturumdu, iki yetenek avcısı 1 Acun aşığı ve medyaya göz kırpan Mete Türkyılmaz ve bir ik direktörü, açık seçik, net, sıkmadan anlattılar. Ne istiyoruz, bekliyoruz, ne buluyoruz... Berna Öztınaz'ın araba alırken opsiyonel ek istekleri sıralar gibi sonunda tum bunların üzerine sihirli bir küre istemesi gülümsetti.




Ya sigmoid curve falan işte, #anlayamazsınız

Benim için önemli oturumlardan biri de Fazıl Oral'ın sunumu idi, şükürler olsun izleyebildim. Daha önce dinlemiş miydim, evet, bu 5. idi yine izler miyim, saçmalama tabii ki izlerim. Beta'da yaşıyorum ve direktör olarak öleceğim. 

Bitmedi 15:00 oturumu ve Show Taym. Deloitte Akademi Fazıl Oral sunumu yukarıda  da yazdığım gibi önce başlayan tek oturum. Alkış kıyamet, daha sonra detaylı anlatırım. Öğrenmeyi Yok Sayan Çok Bilmiş Organizasyonların Geleceği üzerine bir güzelleme yaptı ve ben bu başlığı tabii ki broşüre bakarak yazdım, biraz daha devam etse ulysess olacakmış başlık. Titanic falan anlattı ya, olaylar olaylar.

Son oturum çalışan anneler: annelik cenneti.....aöööööğğğğğ esniyorum blög, anladınız sanırım, beyaz gömlek giyip gelen bir Gülben Ergen olur dedim ve çıkışa doğru yampiri yampiri yürüdüm. Yanılmamışım, beyaz gömlek giymiş, taymlayndan takip ettim yorumları.

Bitti.

Anlık paylaşımları görmek isterseniz #peryönkongre hashtagi ile Twitter araması yapabilirsiniz, sadece süperheronun yazdıklarını görmek isteyenler hashtagin yanına @coco...'yu ekleyebilir, konuşkan bir tweeter kullanıcısıyım, 140 karakterde anlattım.


Tabii bu noktada blogger katkısını anlatmak gerek, blogger dediğimiz insan yavrusu bir blog ve alan adı alarak kendi dikdörtgeninde kafasından geçenlere değil içinden geçenlere içerek günü, anı, sektörü, gördüklerini değerlendiren bir garip ördek türüdür. Bilinenin aksine her şeyi övmek zorunda değildir, reklam yapmak zorunda değildir, özgürdür, fikirlerini satabilir, reklam alabilir, basın mensubu olarak organizasyonlara katılabilir ve çok eğlenir. 
Bloggerlar hatrı sayılır tweet desteği sağlar, aynı anda hem organizasyonu takip edip, hem 140 karakterde olan biteni orada olmayanlar ile paylaşır, hashtag kasar renk getirirler işte. Rt'lerden ve fav'lardan beslenir, kilo alır. 

So işler değişir, şartlar değişir, e tabi Çelik bile değişmişken Peryön'ün değişmesi umut verici, güncellenme anlamında konuştum yoksa samimi duygularla yola çıkılmış, ikacıların noeli dediğim 2 organizasyondan birini düzenleyen bir dernek oluşumunu kıyaslamak haksızlık olur. Özlem Hanım ve ekibine teşekkür etmiş miydim?

HR Prensesiniz ve profesyoneliniz,

Coco

Şekerim burnunuz akıyorsa, öksürüyorsanız gelmeyin bu tip organizasyonlara, tüm profesyoneller hasta oluyor sonra, adaylara bulaştırıyoruz, sonra onlar ailelerine ohoooo bak koskoca sağlık sektörüne hizmet ettik iyi mi?

Yazının Fon Müziği: Why Don't You Do Right(ya tabiisi açılış şarkısına gönderme yaptım hıfffffffff)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder