İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

5 Ağustos 2014 Salı

Kara liste

Mülakata mazeretsiz katılmadı. Bir İKcının en acılı anlarından biri, "why god why me?" şeklinde hönkürdemeye neden olur, yere çökülür, gökyüzüne doğru haykırılır.

Çok mu dramatik oldu?

Çalışılan profile, pozisyonun derinliğine(boy verin benimkisi 1.59), şirketin marka gücüne, sosyal medyadaki imajına, forumlarda ve sourcelarda yazılan yorumlara bağlı olarak değişir katılım. Hele bir de aylardan Temmuz ise yaz ise İzmir gibi tuhaf bir şehir için falan çalışıyorsanız danışmanlık çok daha zorlu oluyor. Guys, 2 yıl İzmirdeydim kimse bana anlatmasın, iyiler hoşlar, levantenler, medeniyetin izlerini bittabi görüyorsunuz, zeytinyağlılar çok iyi La Campana Restaurant'ı yemek için tavsiye ederim aşçıları şahane makarnalar yapıyor. Kronik işsizliğin yaşandığı bir büyük şehir İzmir, adayları relax, i mean her anlamda, neyse konumuz İzmir değil, o başka bir yazının konusu.

Konuyu dönüp dolaştırıp, kötü eğitim sistemi ve aile terbiyesi hatta özgüvensiz çocuk yetiştirmeye falan getireceğim. Evet evet, çocuk yetiştiriyorlar, doktora giderken ne diyeceğini bilmeyen, ağrısının ya da sıkıntısının ne olduğunu anlatamayan, çekingen, kendine saygısı düşük, farkındalığı düşük çocuklar. 4 yaşına kadar anne tarafından yemek yedirilen, 5 yaşına kadar emzirilen, salyası akan bu çocuklar okulda dertlerini anlatmıyor, kalıplara sokularak bir şey öğreniyor, analiz falan hak getire, kitap okumak zaten işkence evliyaların, enbiyaların yüzü suyu hürmetine hayattayız minnoşlar.

Not: 2 aylıkken konuşmaya başlıyorum(yok ya bildiğin anne karnında konuşuyorum, hatta biz 3üzmüşüz 3 numarayı yemişim falan) bildiğin kelimeleri telaffuz edebiliyorum yani bu noktada başlangıç kabul edebiliriz, teyzemin ismini söyleyebiliyorum falan düşün yani, 1 yaşına gelmeden çatal bıçak veriyorlar, 3 yaşında okumaya başlıyorum falan. Yok yok 5 yaşında ilk bestemi yapmıyorum o kadar uçmayalım, Şanel geçenlerde dedi çocukken de tuhaftın dedi tuhaf değildim, antenlerim açıktı. İşte çoklu zeka kuramı...

Milenyaller bizden daha şanslı diyebiliriz, artık kendilerini daha rahat ifade edebiliyorlar, salça beyinli değiller, istedikleri kadar emolar, yeni avatarlar yaratıp onun üzerinden yürüyorlar, hayat bir yanıyla güzel yani.

Kuşaklar, sessiz olanlar, boomerlar, şu anda sahnede olan X'ler yeni nesil yönetici olan Y'ler ve işgücüne  katılan mini mini birler. Allah herkesi birbiri için yaratmış, sizi hangi organizasyon için belli değil.

Ortak derdimiz iş görüşmesi için başvuran adayların, görüşme için davet edilmesi ve sonrasında bir şekilde vazgeçip gelmemesi, önemsememesi, cayması falan. Pasifteki adayı arıyor iseniz, veritabanı kurcalayın ulaştıysanız falan, şirketinizin kötü bir şöhreti varsa, az tanınan bir danışmanlık şirketindeyseniz, kısa sürede mesela bugün saat 16:30'da karşı yakaya davet diyorsanız falan, pozisyon hakkında detaylı bilgi paylaşmıyor iseniz, doğru cümleleri kurmuyor güven vermiyor iseniz, profesyonel duruşunuz çok paçoz ise, ses tonunuza kendinizi bile kandıramıyorsanız aday gelmeyebilir, onun tasarrufu. 

Burada beklenen, yani sanırım, aslında eminim ik kendine muhatap arıyor, arayıp ben vazgeçtim, bana uygun olduğunu düşünmüyorum, süreçten ve de pozisyondan çekiliyorum falan densin istiyor. Üzgünüm bebek eski İstanbul türkçesinin mazide kalması gibi bir olay bu, eski çamlar bardak oldu, köprünün altından çok sular aktı, aynı ırmakta iki kez yıkanılmadı, Coco aldatıldı, unutuldu, sevilmedi.

Pozisyonun derinliği falan dedim ya, mavi yaka ve beyaz yaka arasında derin bir uçurum vardır, mavi yaka da bu sayı uçar uçar, o nedenle önce telefon mülakatı yapmak belki bir çözüm olabilir, yol masraflarının karşılanacağı bilgisi falan. Beyaz yakada ODTÜlü Boğaziçili ayrımı da olmuyor, onlar da aslında görüşmeyi ekebiliyor, ekmek için ikalettin yani.

Tek boyutlu değil, çok boyutlu düşünün, duygusal olmayın, ben de istiyorum öyle adaylar haber vermeden görüşmeyi tek taraflı iptal etmesin, ama kader kaplumbağa kardeş.

Kötü şakalarımla buradayım demiştim, çekemeyen anten taksın.

Son olarak, görüşmeye gelmeyen aday kariyer portallarında kara listeye alınır, şirketin diğer pozisyonlarına başvurmaması için de banlanır canıms, bazen yöneticiler tekrar arayalım nolmuş, sağlık sorunu mu yaşamış, kafasına uçak mı düşmüş, UFO mu girmiş öğrenmek ister, asistan arar who knows? Belki de adayı hıçkırık tutmuştur, o nedenle gelememiştir.


Bu kış oldu bir aday, uçakta bomba var anonsu nedeni ile Atatürk havalimanında 3 saat tutuldu, yok ya o değilmiş, tüm yolcular beklemiş, neyse 3 saat sonra görüşüldü, değerlendirme merkezi uygulamasıydı...

Danışman için doğru aday, doğru şirket, az aday, düşük maliyet önemli olduğundan mülakata gelmeyen aday iyi koyar yani, demek ki zamanında çok koymuş.


Havaalanında hayatının aşkı ile karşılaşacak olan kahramanınız,

Coco





Yazının fon müziği, kara vicdanlı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder