İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

13 Ağustos 2014 Çarşamba

Plaza dili ve edebiyatı



Hi honey, i'm hoooooommmmm.

Bakın Coco hanım of dı ricord evet geçtiğimiz hafta iç müşterilerden biri, dirsek temasımız var diyor, yani diyor ki my account is full of imbesilles şaka şaka şahane adamlarla çalışıyorum, adamın kafasının üstü kel, arkada uzun saçlar, onu da koyu renge boyuyor, saç güzel, Kaş ayrı ton, ben bile o kadar süslü olamayınca kıskanıyorsam demek. Arabadaydık, havaalanından aldılar, neler olmuş neler bitmiş üzerinden geçip BM'de ne var ne yok'u konuşuyoruz. Eğitimden yeni döndü, organizasyon yine değişti, bu arkadaşımız da joker, her yurtdışı dönüşü(her ay dönüyor diyelim, başka bir kutucuğa ekleniyor) o gün 3 farklı mekanda ekip ile ilgili information alıp verdik, her seferinde başka birinin arkasından konuşup "bakın Coco hanım of dı ricord, aman ha" dedi. Aşk olsun dedim, ay olsun ya, hepimiz aşık olalım, ben bile, eben bile, ciddi anlamda birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan şu günlerde dünyayı aşk kurtaracak. Ama sevilmek benim en doğal hakkım be(1999, Şubat 12, Doan) doğru demiş, valla benim de hakkım, bana ne beni de sevin.

Neyse, olaylar vakalar, anlattı da anlattı, olası bir organizasyon değişmesinde ne olur, yatırım kararı durdurması, plan b, vuhuuuu ateşi harlayın, bildiğin cehenneme yolculuk var. Genelde düzgün bir Türkçe kullanıyor bu eleman ama of dı record'a ve kendi departmanı ile ilgili teknik kelimelerin ingilizcelerine takık, ve bir şeker bağımlısı, çantasında şeker paketleri ile geziyor sanırsın the closer'dan brenda leigh johnson ile oturuyorum... Ama genelde neşeli bir adam, onunla iş yapmak keyifli..

Bir de bu arkadaş ile aynı seviyede başka bir arkadaş var, onun da en büyük derdi görüşme sırasında "atıyorum" demek, atma güzel kardeşim, örnek ver, mesela de, yok illa atacak, peki at bakalım nereye atıyorsun? Bugünlerde kafasına takılan ise "sesli düşünüyorum" peki hadi sesli düşün de hep birlikte kafan nasıl bir yer anlayalım.


Çalışkan İlişkileri'nden Dimitri'nin favori lafı ise "arkadaşlar align mıyız?" Alignız canım kardeşim, olmaz mıyız? Hatta biraz daha zorlarsan annemiz bizi Elyın da olsanız yavrularımsınız diye sevdiği gibi hem elaynız hem de elyınız.

O zaman push the button diyoruz, he anam, push the button, add more drama, hatta Jenson Button bile diyoruz, niye çünkü hödüğüz?

Neyse çocuklar, ben şimdi çok eveylıbıl değilim, starbucks'ta danışmanlık şirketi ile bir meetingim var. 

Hadi öperler.

Şu sıralar sinirlendiğinde laf sokmamak için kendini zor tutan kahramanınız,

Coco

P.s. Benim morali sıfır sıfır sıfır, beni üzmek hobisi...
Fon müziği: travis-sing

2 yorum:

  1. saçını boyattığı bariz belli olan erkeklere gidip , saçınızın rengini çok beğendim numarası ne acaba ben de bu renk düşünüyorum , demeyi çok istiyorum ama cesaret etmem edemem :))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Boya alerji yapınca komik oluyor :) bdn kendileri anlatana kadar konuya girmeyi tercih etmiyorum, erkekler saç konusunda biraz hassas.

      Sil