İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

30 Mayıs 2013 Perşembe

The lake house / göl evi

Aeh evet çalışmıyorken gündüz uyuyunca tabi sabah ta 6 da uyanınca sonra kahvaltıya hisar'a gidince sonra alışverişe çıkınca, dönüşte yatağa bırakınca kendini iş yok güç yok.
Öyle zebani gibi kalınca gece gece ne yapacaksın? 

Fantastik boombastic filmler izleyeceksin, her zaman lotr izlemiyorum marvel izlemiyorum, müzikleri şahane olan bir film, mantık hatası var deme hazı benim varoluş nedeni bir mantıksızlık üzerine kurulu zaten.

Orijinali Kore yapımıymış tabii bir Özcan deniz yeniden çekimi değil, şükürler olsun.

Öyle bir göl evi var, Alex var bi tane mimar, malum mimarları hep sevmişimdir, keşke mimarlar bütün evrene yayılsa, tutamıyorum kendimi. 
Sonra doktor bi kız var keyt, böyle insanların hayatını kurtarıyor falan.
Sonra mektup var, ya bak işte sanırım el yazısı olayı beni etkiliyor o nedenle bu filmi seviyor olabilirim ama camdan bir göl evi hadisesi de şahane, köpek olmasa da olur diyorum ama taksim gezi parkı yıkılmasın ayrıca.

Uzaylılar gelsin beni alsın bende bir uzaylıyım aslında diye düşünürken bir yandan valiz hazırlamalıyım, İzmir iyice germeye başladı, hediyeler, tablolar paketlenmeli, şarj aletleri, güneş kremleri falan, zaman da yolculuk ne güzel olurdu değil mi? 

Mektupla iletişim kurmaya çalışan iki insan, mektup, beklemek yani, yani zaman, zaman zaman biliyor musun beklemek nasıl bir şey? Hiç bekledin mi? Beklemek çok değerlidir, yolculuğun bir parçası, kafanda yazıyorsun bir yandan senaryolar, olaylar olaylar.

Neyse gel zaman git zaman mektuplar sıklaşıyor falan bir yerde keyt elinde harita ile şehri turluyor, bak bu sevimli :) sonra bir duvar yazısı çıkıyor karşısına "together" yazan.
İki insanın birbirini tanımadan hayatının bir bölümünü paylaşması, ilişki durumu: ilkokul kompozisyon terk.



Keyt: Ha ha çok komik, ne yaptın? Kahvaltıda palyaço mu yedin? Diyor 



Alex: Harika bu ilk kavgamız, hakkında şarkı yazıp gidip san Francisco' da söyleyebilirsin. Diyor

Evet bu kadar anlatacaklarım, çocuk ölüyor tekrar diriliyor ah o da nesi spoylır/ ölmüyor şaka ama kız ağlıyor, ağlatmayın lan kızları!!

Mutlu sonlara bayılıyorum, bazen de bayılmıyorum, computer melankoli nedir??

Bitirirken aklıma the fall geliyor roy ne diyordu? There is No happy endings with me, evet nedir meali yetmez ama hayır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder