İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

12 Aralık 2013 Perşembe

Uçakta evlilik teklifi, aman ne romantik!


Ayyyyyyyy nefret ediyorum hepinizden, pis yılışık çiftler!!!


Allah'ını seven üzerime toprak atsın, çorabımı giydirsin noolur





Uçaktayım, 4'te uyandım, aslına bakarsan pek uyumuş gibi de değilim, ayrıca kahvaltı yapamadım, ayrıca biletler yanyana alınmış direktörle, sürekli konuştu kafam şişti, bir de sigara içmiş leş gibi kokuyordu üzerine kusmamak için yanaklarımı ısırıp bir yandan ağzımdan nefes almaya çalıştım, inme geçiriyorum sanmış olabilir.
Efenim oralara buralara gidip duruyorum, neticesi kurtlanmış gibi, hava soğuk tabii, ekstra huysuz ve hırçınım, her türlü sallayabilirim, herkese sallayabilirim.
Adam 3 kez evlenmiş, 3. karısı ile yeni evlenmiş, kilo vermiş, saçları uzatmış Apple to Apple dedi konuşurken, tamam dedim o zaman dust to dust, minimum wageler falan konuşuyoruz. Emergency exitte oturuyoruz, düşersek kapı nasıl açılıyor Coco diyor, düşersek kendimi atarım diye düşünüyorum, bu kadar insanı kurtaramam, ben artık bir superhero değilim(U know her superhero bir dönem kaybolur). Benim boyum kısa ayakları uzatmış haldeyim tutamaçlardan tutup yukarı doğru falan diye herhalde zırvalıyorum bir şeyler, herif deve gibi. Görüşmeye gittiğimiz direktörlerden biri efsane, onunla birebir çalışacağım için çok şanslıymışım, herkes bunu söylüyor, i am legend demek istiyorum, diyemiyorum i was a legend...
Neyse hava bok gibi, arada sarsılıyoruz, sonra işte kemer ikaz lambası sönüyor, napsam bilmiyorum daha devam edecek mi, ölü taklidi yapsam susar mı, sabahın o saatinde makyaj yaptım, kirpiklerim kaşınıyor, kaşınmak ve bulaştırmak istiyorum, amy winehouse gibi saçı başı dağıtmak hatta tears dry on their own falan söylemek istiyorum bağıra çağıra, hatta koltukta büzülüp uyumak istiyorum, battaniyemle mmmmh falan yumoş yumoş ellerim uyusam ya...

Ama nerede ben de o şans, derken uçak efendisi göğüsten gelen bir sesle o saatte vıdı bıdı konuşmaya başlıyor, sema şöyle kapalı, ineceğimiz yer -12 derece, ayrıca Mehmet Bey'in Ayşin Hanım'a bir sorusu var, derken hosteslerden biri elinde çiçeklerle geliyor, owwwww yoooooooooooooo, hem de bu sabah hem de minnoş bir şekilde Mehmet denen dallama Ayşin'e uçakta bulutların üzerinde evlenme teklif ediyor. Salyam akacak sanırım bu bir rüya, bu bir kabus, zaten bu gece kabus görmedim mi:/
Hostes çaprazımızda bulunan Ayşin'e çiçekleri uzatıyor, Ayşinnnnnn anasının gözü, Ayşin hiç beklemiyormuş numarasını ne güzel de yapıyor, Salak Mehmet angut Mehmet hiç bir şeyden haberin yok ayrıca uykumu kaçırdın! Umarım uçak düşer hevesin kursağında kalır :( lanet olsun bok gibi hissediyorum. 
Efendim Mehmet yetmezmiş gibi kutu çıkarıyor cebinde, keltoş one, diz çöküyor koridora cidden Brezilya dizisi izler gibiyim direktörün çok hoşuna gitti, sanırım 3 evliliğinde de böyle şeyler gelmedi aklına... Mehmet repliğini söylüyor, Ayşin evet evet evet diyor, seyirciler alkışlıyor bileklerimi dikine kesmek istiyorum, ama yalandan gülümsüyorum çok minnoş diyorum direktörle daha fazla konuşmak istemiyorum bu konuyu.



Lakin konu kapanmıyor, neden? Soruyor bizimki "Coco sen de var mı bir şey?". İşte o annnnn ben yaşayamammmmmmm

Yok diyorum, yutkunuyorum, beni kimse sevmiyor, benim hiç sevgilim olmadı amca. Sanırım birazdan ağlayacağım diye geçiriyorum kafamdan, ağzım nurhayat gibi yamulacak bir çemçük ağızlı olacağım, gözlerim böyle dolu dolu olacak Japon animelerindeki gibi,  sonra çarpı işareti halini alacak, Allah naled olsun Mehmet! Beddua edemem ben beaa!!!! Sabah sabah cırcır ol inşallah... Ayşin'in topuğu kırılsın, ayyyyyyyyy çok sinirlendim, battaniyeyi dişlemeyi istiyorum.
Hayır bana uçakta evlilik teklif edilirse kabul etmem, saçmalamayın o an özel olmalı, stadyumda yapılan tekliflere de uyuzum, No gösteriş belki uzay mekiğine Coco falan yazdırılırsa... Sanmayın ki evlilik teklifi almadım, hımf.




Gideyim de ışıklar içersinde uyuyayım, bütünlük bu kadar acı yeter.

Herkesin mutluluğunu paylaşan minnoşunuz,

Coco










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder