İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

13 Haziran 2013 Perşembe

Coco: aprona düşen ilk işe alım uzmanı tanesi

14 haz 2012 Perşembe kahramanımız Coco bundan tam 1 yıl önce bugün asfalta düşen cemre taklidi yaptı.


Uçaksız uçan türk apronda uçan Türk apronda düşen Türk İlk uçaksız hava aracı Coco

hah yine muhteşem bir perşembeye başladım,

Yarım yamalak bir uyku sonrasında erken uyandım gün ağarırken bir yandan açtım müziği Mozart requiem in D minor bu gün için gayet uygun, ne sandın? Flight of bumblebee mi çalacaktım.


ankara vardı bugün, yani mordor, mordor'a gidiyorum enerjik başlasın bari bugün dedim, Kutlu'nun doğum günüydü sabahtan kutladım.

Hemen hemen her gün havaalanı kullanmışlığım olduğundan hangi günler yoğun hangi şehirden dönüşte körüğe yanaşmayacak falan istatiklerim var benim. Mesela perşembe halk günü sabiha gökçen'de yine, kalabalık kalabalık,
hayret pegasus erkenden almış herkesi, son çağrı falan diyor, millet binmiş bus'a ben kalmışmıyım assolist gibi en sona, uyuzumdur böyle son dakika gelen tiplere ki ben dakik bir insanım. Pasaport kontrolünden sonra aeh evet canım mordor'a giderken ork diyarı için pasaport kontrolü yapılıyor, çıktım kapıdan.

en son hatırladığım otobüs için orta kapıya doğru yürüdüğümdü, ne oldu  anlamadım, yerçekimi ne garip şey anne, ne ara yere yapıştım bilmiyorum ivme eşittir 3.8 g=9,81 wohhaaaaa, bir otobüs dolusu takım elbise giymiş tip, bakıyor böyle tam 5 metre sonra bende onların arasına katılacağım derken oha yerdeyim, gözümde gözlük falan da yok...
********
Ankara profilini bilirsiniz böyle havalıdır hepsi ama foseptik havası ceketler bi acayip şekilli rozetler, gri kente gri hakî ve hatta kahverengi insanlar neşesiz, kazulet, elde gazete, Pofff. 

Ah bir de esenboğa da araba beklerken ki dialogları duymalısınız azizim, bugün kurtlar Vadisi'nde bizden bahsedecekler( tırtttt, götüm, gördük Necati şaşmaz'ı ahahahah adam sufle olmadan ve dublajsız bir şaka malzemesi) 
********
kafa mordorda olunca ne olduysa o ara uçmuşum bilinç dışı bir durum, hemen kalktım hani böyle filmlerde olur ya hemen toparlanırlar aynen, pilates yapmak çok işe yarıyor.. neyse görevli falan geldi "tamam,tamam, iyiyim ben falan" dedim teşekkür ettim, bindim, insanlar soruyor iyi misiniz, sağolun falan diyorum ama bir allahın kulu da elimden çantayı almıyor, yakışıklısınız ama gerizekalısınız, öküzsünüz, ya bu ankaraya giden insanlar hep mi AT kılıklı olur?(muhteşem ankara at bağlantısını çok kurar hak vermemek elde değil mülakatlara gitmeden Ankara ya inince arıyorum düştüm ben diyorum doktor falan ayarlıyorlar sonra bölgeye, hey hey sağol. Muhteşem ) dizlerimi temizlemeye çalışıyorum, yeni aldığım manolo ayakabımın burnu gitmiş, böhü

neyse  merdivenden uçağa gireceğiz bir teyze, kötü düştünüz dedi:) aeh evet dedim daha artistik düşmek isterdim ama kısmet teyzecim malum bugün perşembe ben perşembeleri hiç sevmem bir de ankara, hayır yani bir kere de partiye gitsem değil mi? ahh ahhh eskiden hoşsohbet bir Bulut vardı, seyahat çekilir idi onunla, sohbeti cici, tavsiye ettiğim kitabı alır, böyle ilginç hikayeler anlatmak için kendini paralar yine de beni güldürmeyi başarır, soğuksa önceden haber verir, kapımı açar, bana çikolata alır.. ama beşeriyet eksik bunlarda azizim...

e biliyorsun yine pigisis ile uçtum girişte hostes arkadaşlara(bak arkadaş dedim, benim arkadaşlarım hostes, benim dedem hacı) düştüğümü ve buz kasetine ihtiyacım olduğunu söyledim hemen dediler, koltuk numaramı aldılar ve aradan 25 dakika geçti, o buz gelmedi canım, benim dizler parçalanmış, şişmeye başlamış, ohooo abla buz getirecek, ankara için alçalmaya başlarken istek buz parça istedim, bir kağıt kesenin içinde buz getirdiler, o buzlar kağıdı parçaladı sonra bacaklarımdan aşağı sular aktı falan teşekkürler pigisis:)

sonra işte taksici insanı sağolsun beni yakında bir eczaneye götürdü, böyle sağlık malzemeleri falan, buz jelleri, hastanelik değilim lakin bildiğin karıncalar ısırıyor gibi, morluklar falan, onun üzerine rutin ankara insanları ile sohbetler, dönüş ve istiklal marşı,  kapanış.. diyeceğimi sanıyorsun değil mi? hayır dostum yoww yowww

hayatımın en acıklı sahnelerinden birine şahit oldum yanımda bir kız oturuyordu, böyle iç çeke çeke yazışıyor telefondan, gözleri dodu sonra falan, 10 dakika sonra ekrana bakarken yüzünde aynı anda 5 ayrı ifade gördüm, kız kitlendi, yardımcı olabileceğim bişi var mı diye sordum babam ölmüş dedi, oha! kuzeni yurtdışından başın sağolsun diye msj atmış, havaalanında haber oldu kızcağızın, dağıldı, yıkıldı, bu kadar

apronda deve kesiliyor falan diye bir sürü geyik döndürdük falan da uçaksız uçan türk olarak tarihe geçmek pek acaip, yıllardır düşmemek tuhafmış, yıllar sonra düşünce ne olduğunu anlayamadım. bizim ailede düşene pek güleriz, ben de güldüm tabii kendime de tek başına gülünce komik olmuyo lan. Şimdi orada ekrana bakıp sırıtıyorsun ya yakın zamanda düşte bende sana güleyim, böyle olmuyor.

Bizim ailede düşene çok gülerler ama ölene daha çok gülerler

Ve bugün geriye dönüp baktığımda o gerizekalı dizimde olan yaranın izi hala geçmedi, damn it





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder