İzlekler için Sosyal Medya

ınspector clouseau

17 Haziran 2013 Pazartesi

Kırılan kalbimi onarmak suya yazı yazmaktan zordur

Günün sonunda hepimiz ekmek için çalışıyoruz, ben şahsen cevizli biberiyeli sepetle sunulanını hani böyle şirin pamuklu bezin üzerinde sunulanını seviyorum yanında baharatlı tereyağı falan böyle ahtapotlar bilmem neler...

Kendini gerçekleştirme önemli tabii ki aile serveti de ben şanslıyım ya geri kalan %50 ikacılar ne yapsın? 


İKcının biri , caddenin birinde ofis açar ve tabelasına şehrin en iyi İKcısı(insan kaynaklarcısı) diye yazar. Tabelayı gören başka İKcı yine aynı caddede açtığı işyerine bölgenin en iyi İKcısı diye tabela asar, bir başka İKcısı yine aynı caddede açtığı işyerinin tabelasına, ülkenin en iyi İKcısı diye yazı asar. 
Caddede işlerin iyi gittiğini gören bir başka İKcı yeni işyerine dünyanın en iyi İKcısı tabelasını asarak diğerlerinden daha iddalı olduğunu gösterir. 
Arz ve talep dengesi bu ya, caddeye gelen son ikacı  tabelasına ne yazacak? Şehrin, bölgenin, ülkenin, dünyanın en iyileri bu caddede, o zaman bu caddede bulunanların en iyi İKcısı yazınca hepsinden büyük olduğunu ifade etmeye çalışır.

Yani diyor ki yazar burada, eğer ik işine bulaştıysan bir şekilde unutma kaynağın insan olabilir ama uğraştığın malzeme de insan, öyle insanı keşfettim havasına girme, kayalardan kayarım yoktur benim ayarım modunda yaşayan bir organizmanın karşısındasın, predictable falan değil aklını alır haberin olmaz.
Tamam hr da çalışıyorum hiçbir şey beni şaşırmaz mottosuyla hareket ediyoruz  o işin geyiği de beylik laflar etmek kıçı kırık tespitler yapmakla olmuyor o iş.

İk neydi? İk emekti?

Önyargını kapının önünde bırakabiliyor musun? 
Sen bu işin profesyonelisin, tarafsız düşünebiliyor musun?
Politik görüşün aynı olmasa da empati gösteriyor musun karşındakini anlamak için?
Fikrini söylüyor musun?
Ne yapıyorsun? Bu işler ne yazık ki makale okumakla olsa idi her birimiz şu anda allame-i cihandık.

O zaman geçin şu yaratılanı severim yaradandan ötürü kısmını, görüyorum ki henüz ulaştığınız bir yer yok, olsa buyrun gelin K2 şoradaymış. 

Gerektiğinde bir Çinli gibi gözlerini kısarak güleceksin( ırkçılık değil bu) göbeğin titremeden güleceksin.
Belki sn. Melih Gökçek gibi, evet
Yargılanmayacaksın kimseyi sen gibi düşünmüyor sen gibi olamıyor diye,
Çürük elma dediğin nedir ki çürük diş yanında?
İndigoları severim oysa.

Birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olan, kenetlendiğimiz şu günlerde anlamadığınız ironiye ve doğru düzgün kullanamadığınız metafora sokayım.

Siz ne zaman bu kadar zalim oldunuz?




Kuş gibi hafifim puşt gibi lâtifim diye sözlerime son vermeye doğru ilerlerken;


Bruce Wayne affetsin artık.




Bu yazının fon müziği the Beatles- hey jude'dur make it better yani.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder